“Yarenlik, insanları tek tek
kucaklayan, insanın kendini tanımasını sağlayan, erdemli olmayı öğütleyen, ve
kıskançlık, ihtiras, hasetlik gibi duyguları dizginleyen bir öğretidir.
Ahilikle dolayısıyla alakası olan yaren kültüründe esnaf, dürüst bir şekilde
hizmet etmeyi kendine düstur edinmiştir ki dükkanının levhasına:
‘Her sabah besmeleyle açılır
dükkanımız / Hakk’a iman ederiz, müslümandır şanımız Eğrisi varsa bizden,
doğrusu elbet sizin /Hilesi, hurdası yok; helalinden malımız /Müşterimiz
velinimet, YARANIMIZ yarimiz,/Ziyadesi zarar verir, kanaattir kârımız’ diye
yazabilmiştir”
Günümüzde
çok ihtiyacımız olan, gerçekten çok çok özlediğimiz kültür Yarenlik. Eğrisi
varsa bizden, doğrusu elbet sizin diyecek esnafı ne kadar özlemişiz. Ne
bulduysa cukkalayan, ucuz pahalı, çürük, çarık ne bulduysa müşterisine
kaptırdığını kâr sayan yerine fazlası zarar, kanaattir kârımız düşünce ve
felsefesine ne kadar da muhtacız.
“Yaren kültürünün birinci
derecede yaşatıldığı yaren meclisleri, müzelik durumlarından kurtarılmalı,
maddî ve manevî yönden desteklenmelidir” “Orta okul ve lise öğrencilerine
yönelik, okullara özgü minyatür yaren meclislerinin kurulması ve yaşatılması
sağlanmalıdır” tavsiyesini kulaklarımıza küpe etmek zorundayız. Yoksa günümüz
gençleri hayatı ders çalışmaktan ibaret sayıp, yarış atları gibi koşturmaktan
bir gün çatlayıp gidecekler maazallah. Ders olacak ama hayatın sadece dersten
ibaret olmadığı da öğretilmeli değil mi?
Okul aile birlikleri genel
kurulları yapılıyor bu aralar. Bizim de yönetiminde bulunduğumuz bir lisemizin
okul aile birliğinin genel kurulu da geçtiğimiz günlerde yapıldı. Velileri dinledik.
Bir kaçı müstesna konuştuğumuz, sohbet ettiğimiz velilerin hemen hepsinin derdi
“çocuğum dersten başka bir şey düşünmüyor, bir şeyle ilgilenmiyor” idi. Yani
biz anne babalar aslında aynı şeyden şikayetçiyiz. Şikayetçiyiz de acaba
çocuğumuzla yarenlik edebiliyor muyuz derslerinin haricinde? Yaren güzeldir,
yarenlik etmek daha da güzeldir. Hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.