YAĞCILAR -4-
( “Şu sıralarda kabinenin değişmesi üzerine bazı kimseler yeni bakanların konaklarına gitmeye başladılar. Bu konaklarda sabahleyin saat on ikiden beşe, altıya kadar ziyaretçiden geçilmiyor! Eğer hane sahibi bakan, makamının bulunduğu Babıâli’ye gitmese akşamlara kadar bu ziyaretçilerin arkası kesilmeyecek!
Şurası bellidir ki bu ziyaretçilerin hepsi iş için değil mutlaka dalkavukluk için gidiyorlar! Eğer iş için gidilse ve bu işler bakanların evlerinde görülmek lâzım gelseydi o zaman birçok paralar harcanarak yapılmış olan resmî dairelerin hiç lüzumu olmazdı. Hâlbuki iş öyle değil. Bir işi olanlar için gidilmesi gereken yerler bakanların konakların değil Bâbıali’dir… Üstelik bu gibi şeyler için konaklara gitmek ve devlet büyüklerini meşgul etmek beyhude yorgunluktur.
Diyelim ki bunların hepsi iş için gitmiyor da dalkavukluk için devam ediyorlar. Dalkavukluğun da bir derecesi vardır. Ondan ziyadesi ayıptır. Haydi, bir kere tebrik için gidilsin. Biz bazı kişileri görüyoruz ki hiç ayrılmak istemiyorlar. Ellerinden gelse orada yatacaklar. Bir kere şurasını düşünmeli ki devlet büyükleri, konaklarında birkaç saat istirahat edecekler. Ondan sonra devlet işleriyle uğraşacaklar. Vakitlerinin ne kadarını işe, istirahate, ne kadarını ardı arkası kesilmeyen ziyaretçilere tahsis etsinler.
İş için gidilse bir kere gidilir. Hem o da beyhude yorgunluktur. Devlet işin çeşidine göre daireler yapmış, nazırlar, memurlar tayin etmiş. Daireye gidip ifade etmeli. Bir de bir işi evvela ilgili daireye ifade etmeyip de ta en baştaki kişiye arz etmek vakit zayi etmek ve beyhude yorgunluktur.
Dalkavukluk ise dinen ve aklen ayıp karşılanan bir davranıştır. Kişiyi küçültmekten başka bir faydası görülmez. Böyle beyhude ve faydasız meşgaleler ile kaybedilen vakitlere teessüf olunur. Bu ziyaretlerde memuriyet istenilir ise o memuriyetin gerektirdiği şartları taşımak gerekir. Dalkavukluk yaparak, kendisini küçük düşürerek memuriyet istenilmez. Kapı aşındırmak kişiye zilletten başka bir şey kazandırmaz. Dalkavuklukla kazanılan memuriyetin, makam mevkiin sonu hayırsızdır.
Bir kere de şunu düşünmeli. Yeni göreve gelen bakanlar daha önce boşta bulunuyorlardı. O zaman evlerinde bu izdiham yoktu. Acaba bu dalkavuklar o vakit neredeydiler? Bir kişiyi sevmek sadece o kişinin iyi bir yere gelmesine mi bağlıdır? Bu davranışları terk edip de işimize gücümüze baksak ve beyhude vakit zayi etmesek daha iyi, daha hayırlı olur.”)
Rabbim cümlemizi, özellikle de vekillerimizi ve idarecilerimizi dalkavukların şerrinden muhafaza eylesin temennisinde bulunurken, aman ha dalkavuklara ve dalkavukluklara karşı uyanık olalım diyorum. Sağlıcakla kalın..
Yorumlar kapalı.