Yazılarımda çok sevdiğim ilçem Tosya için “Ölü canlar toprağı” sitemimi anlamamazlıktan gelenlere en güzel cevap, bu yıl düzenlenen “Tosya 13. Kültür ve Pirinç Festivali”nin kültür ayağını oluşturan Kazasker Mustafa İzzet Efendi sempozyumunda karşılığını buldu. Hemşehrimiz Mustafa Bektaşoğlu’nun olağanüstü çabaları ilçemize gelen, uluslararası üne sahip, Hat Sanatı uzmanı, 2009 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Prof. h.c. Uğur Derman hocanın sempozyumdaki sunumunu takip eden değerlendirme bölümünde Sayın Bektaşoğlu’nun talebi üzerine kendisine söz verilen Kastamonu’muzun yetiştirdiği kültür adamı Sayın Nail Tan, Tosya’mızın unutulmuşluğa terk ettiği tarihi şahsiyetlerimizden bazı örnekler verdi. Eminim, sempozyumu takip eden birçok hemşehrimiz, bu isimlerden bazılarının adını belki de hayatında ilk kez duydu.. carsın ilk kez duymuş olsun, önemli olan duymuş olmalarıydı bence. İşte böyle bir atmosferde oluşan şaşkınlığı ve hayıflanmayı bir tarafa bırakıp, hayatın gerçeğini irdeleyeceğim ama, önce Sayın Tan’ın sıraladığı isimleri –ki bu konuda lütfedip gönderdikler konuya ilişkin elektronik postada da sıralamışlar- burada bir kez daha tekrarlamakta yarar olduğu kanaatindeyim. Sayın Tan’ın önümüze koyduğu düşündürücü liste, şu ifadelerle yer alıyor:
“Prof. Uğur Derman’ın Tosyalı Kazasker Mustafa İzzet Efendi Konferansı. Bu konferansın değerlendirme bölümünde bana da söz verildi. Tosya’nın ünlü şair, yazar, besteci, devlet adamı, komutan, bilgin, hattat ve iş adamlarından söz ederek, Tosya’nın şanslı olduğunu bazı ilçelerimizin hiç sanatçısı olmadığını, bu yüzden başka illerin sanatçılarına sahip çıktıklarını söyledim. Kendilerinden, ana özelliklerini belirterek bahsettiğim Tosyalı ünlüler şunlardı: Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Şair Mustafa Tusî Çelebi, Şair Ahmet Hicrî Efendi, Şair ve Hattat Şeyh Nasuh Efendi, Osmanlı Sarayı Mızıkası Şefi Besteci Mustafa Saffet Atabinen, oğlu Türkiye’deki Turizm hareketlerinin öncüsü Reşit Saffet Atabinen, Reisülküttab Celalzade Mustafa Çelebi (Koca Nişancı), Reisülküttab Şair-Hattat Ebubekir Ratib Efendi, İşkodra Kahramanı Hasan Rıza Paşa, Büyükelçi Org. M. İzzet Aksalur, Büyükelçi Doç. Behiç Hazar, Tarihçi Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Rektör Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Serdar Erdine, Ressam Yazar Dr. Rifat Osman, Boyner Holding Kurucusu Ali Osman Boyner, Tosyalı Holding Kurucusu Şerif Tosyalı, Hızarcı Pehlivan, Millî Güreşçi Vahit Uysal. Tosyalı Yazar Mustafa Bektaşoğlu ile Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığına adı okul, cadde, sokak ve parklara verilmesi gereken söz konusu şahsiyetlere ait başvuru yazılarımızı da vermeyi ihmal etmedik.”
Sayın Tan’ın listesine eklenecek belki daha çok isim var ancak bana kalırsa öncelikli olarak bir ismin daha eklenmesi gerekiyor. O da İnebolu’da medfun bulunan “İlk Tıp Şehidi” unvanına mahzar olmuş bulunan Tosyalı Dr. İsmail Hakkı Bey(1303/1887-1923). Şu anda Ankara’da ikamet etmekte olan hemşehrimiz Emekli Hava Astsubay İsmail Hakkı BORA beyefendinin dedesi. Bu yazımın sonlarına doğru ona yeniden değineceğim. Öncelikle mazimizle yüzleşmenin gereği konusundaki düşüncelerimi siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. En onunda da, yapılabileceklere, ayakları yere basan bir öneri ile katılmak istiyorum.
Yazı köşemin kapasitesinin getirdiği zorunlulukla, şimdi yazıma burada bir virgülle ara veriyorum. Konunun kültürel boyutu üzerinden “Ölü canlar toprağı”nı üzerimizden silkeleyip “Uyuyan güzel Tosyam.. uyan!” feveranımıza yarın ve onu takip edecek birkaç gün yine bu köşeden devam etmek umuduyla saygılar, sevgiler hepinize…
Yorumlar kapalı.