*Şimdi yeni bir kombinasyon denemek lazımdır. Bunun için de muhtemelen ayakkabıdan yola çıkarak, gardropta ne kadar ona uyabilecek giysi varsa yatağın üstüne atılıp tek tek varyasyonlar denenir. Kuvvetle muhtemel en az 15 etek, 20 gömlek, 30 başörtü arasında birbirine uyan eşleşme bulunsa da bu takım sıkça giyildiğinden yeni zaruri(!) ihtiyaçlar gündeme gelecektir. Tepeden tırnağa, saatinden gözlüğüne moda dergisinden çıkmışçasına bir uyumu yakalayan hanım kızımız yine de mutsuzdur. Çünkü bu kıyafetini oluşturan 40 parçayı daha kaç sefer bir arada kullanabilecektir ki? Artık gardrobunda bir yenilik yapma zamanı gelmiş, kendisine alışveriş yolu görünmüştür. Ne de olsa iki haftadır mağazaları dolaşmamış olan kızımız, bu konuda mağdur ve mazur bile sayılabilir. Bu trajikomik tablo hemen hemen birçok evde yaşanıyor, “Ne giyeceğim?” sorunsalı integral soruları gibi kafamızı allak bullak ediyor. Sadece kafamızı yorsa, zamanımızı alsa yine iyi, kesemizi de hayli zora sokuyor.
*Peki, bu kadar uyum delisi olmak veya dış görünüşe aşırı özen göstermek neyin göstergesidir? Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar şunları söylüyor: “Gelişim dönemleri içerisinde, ergenlik döneminde bireyin kendine olan ilgisi artar. Bu ilgi sosyal, bilişsel ve fiziksel değişmelerden kaynaklanır. Gençler özellikle bu dönemde giyinmeye önem verirler ve ayna karşısında çok fazla vakit harcarlar. Bunlar gencin kişiliğini oluşturma sürecinde önemli basamaklardır. Ergenlik dönemi sonrasında da giyime aşırı özen gösterme durumunun devam etmesi benlik kavramıyla ilgilidir. Örneğin bireyin markalı ve pahalı kıyafetler giyerek sosyal çevresinde en sevilen, en popüler arkadaş olabileceğini düşünmesi; giyimine aşırı önem vererek topladığı beğeniyi, kişilik özelliklerinin beğenisi olarak algılaması gibi düşünceler temelde benlik algısıyla ilgili çarpık düşüncelerden kaynaklanmaktadır.”
*Konuyu masaya yatırıp şöyle bir çocukluğuna indiğimizde görürüz ki, bizi tetikleyen nedenlerden birisi de; “Başkasında var, bende niye yok?” dürtüsü. Herkes pembe, vizon, bej takımlar içinde dolaşırken geçen sezonun renklerini taşımak ve bu renklerden herhangi bir şey almamış olmak, meraklısını ister istemez uyarmaya yetiyor.
Yorumlar kapalı.