Seçilmiş zaman dilimleri vardır, başka zamanlarla kıymeti ölçülemeyen. O anlar, o zamanlar bir başkadır bize bahşettikleri ile. Başka zamanlarda aynı işler ve davranışlar yapılsa aynı etkiye sahip olmaz, aynı yankıyı uyandırmazlar. Bir dönüm noktası ya da bir kırılma noktasıdır insan hayatlarında böylesi zamanlar. Unutulmazlar zira! Sizin hayat tarihinize geçmiş, aklınızı yerle bir etmiş, duygularınıza dokunmuş ve ruhunuza işlemiştir. Bıraktığı tesir olumlu veya olumsuz, unutulmazlarınız arasında yerlerini almıştır…
İşte sosyal hayatımızdaki bu özel zamanlara benzer kıymettedir, manevi zaman dilimlerinden bazıları da. Getirileri ile diğer zamanlardan daha farklı olarak topluma ve bireye sınırsız faydalar sağlamaktadır, bugün ve geceler. Evet, bunlardan birisi de yeni başlayan ve sırlı bir zaman dilimi olan “üç aylar” dır. Bu özel günlere ait esrarlı gecelerden ilki olan Regaip Kandilini, idrak ettik. Böylesi kıymetli gün ve esrarlı geceleri Yüce Yaratanımız Allah (cc); bize bir torpil olarak bağışlamıştır. Acizliğimiz karşısında kendi eksikliğimizi ve hatalarımızı telafi edebilmek adına. Az bir gayretle daha çok manevi donanım kazanabilmemiz açısından dikkate değer görülmeli ve manevi fırsattan yararlanmalıyız diye düşünüyorum.
Ancak, bu geceleri sembolik olarak kutlamak ve bir takım ritüellerin arkasına gizlemek yerine, dolu dolu, kanlı canlı ve duygulu olarak yaşamak, ruhi derinliğimiz açısından oldukça önemlidir. Kandil gecelerini, zamanın ruhuna uygun hareket ederek kaliteli insan olma mücadelemizde önemli bir ikram kabul etsek, ne gibi kazanımlar elde ederdik acaba? Düşündük mü hiç?
Ahlakımızın zenginleşmesine ve kişilik çıtamızın yükselmesine fırsat olarak göreceğimiz, içine kandil geceleri yerleştirilmiş büyülü bir süreçtir üç aylar. Bu zamanlarda kendimizi egoizm, bencillik ve çeşitli zafiyetlerimizden arındıramıyorsak başka ne zaman yapabileceğiz bu eylemi? SMS atmak ya da internet üzerinden kutlama mesajları yayınlamakla üç ayları ve kandilleri yeteri kadar değerlendirmiş sayılabilir miyiz?Evet, kandilleri ve üç ayları dolu dolu yaşamalıyız. Duygularımıza ve ruhumuza yapacağı manevi etkiyi elde etmiş olarak; bizzat iç dünyamızda o coşkuyu hissedebilmeliyiz!
Gerek bireysel gerekse toplumsal bazda kandillerin ve üç ayların hakkı ile yaşandığı bir sosyal hayat, iyilik ve güzellik yarışında da zirvenin adı olacaktır. Duygusal rikkatin gelişmesi, sosyal iletişimin özenli hale gelmesi ve ruhlarımızın maneviyatla adeta bayram etmesi, güzel günlerin ihya edilmiş olmasına karşılık gelir! Allah’ın bir lütfu olarak seçilmiş bu zamanların bereketini hayatlarımızın kazanç hanesine aktarabilirsek, ne mutlu bizlere. Zira iyiliğe fiille teşekkür; Allaha şükrün de bir ifadesidir. Başta kendisi olmak üzere insanoğlu, diğer insanlarla da iyi geçinmek suretiyle; hak, hukuk gözetmeli ve güzel ahlakı kendine mihenk yapacak bir bilinç düzeyine kendisini ulaştırmalıdır.
Bu sağlanabilirse; hem kendi iç huzurumuzu yakalayacak, hem de sosyal hayata katkı sunmuş olabileceğiz. Manevi olarak da hiç kuşku yok ki, Yaratıcımıza teşekkür etmiş sayılacağız.
Mübarek üç aylarınızı kutlarken, hayatınızda hayırlı vesilelere yön verecek seçilmiş ve unutulmaz zamanlarınız arasında yerini almasını diliyorum.
Yorumlar kapalı.