Bizler,
içerde Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin uğradığı suikati, dışarıda
düşürülen Rus uçağının krizlerini tartışırken NTV’nin 1 Aralık 2015 tarihli bir
haberi dikkatimi çekti. NTV’nin kaynak gösterdiği RIA Novosti’nin haberine
göre, “Rusya Başsavcılığı’ndan yayınlanan açıklamada, Türkiye ve birçok
ülkede bulunan Açık Toplum Enstitüsü ve Açık Toplum Enstitüsü Yardım
Kuruluşu’nun faaliyetlerinin Rusya’nın ulusal güvenliğini tehdit ettiği, Rus
vatandaş ve kurumlarının bu kuruluşların projelerinde yer almasının
yasaklandığı, yasağın ihlal edilmesi halinde cezai yaptırım uygulanacağı veya
ihlalin tekrarlanması durumunda hapis cezası verileceği ifade edildi”
denilmektedir.
Bu
haber, 03.06.2015 tarihinde haber7.com internet sitesinin Takvim
Gazetesi yazarı Ergün Diler’den alıntıladığı “Soros Türkiye’de Ses
Getirecek Suikast Planlıyor” başlığı altında verilen bilgiler üzerinde
tekrar düşünmemiz gerektiğini zorunlu hale getiriyor. Aynı haberin içeriğinde,
“Amaç ses getirecek bir cinayet ve ardından medya aracılığıyla sokakları
karıştırmak.” Denilerek sanki bu günlere dönük bir kehanet gibi ya da
komplo teorisi gibi görünse de, üzerinde düşünülmeye ve dikkate alınmaya değer.
Geçtiğimiz
Kasım ayı başında kurucusu olduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün faaliyetleri ve
mülteci kriziyle ilgili temaslarda bulunmak üzere İstanbul’a gelen dünyanın en
ünlü spekülatörü ve Açık Toplum Vakıfları’nın kurucusu George Soros,
gazetecilerin “Gezi olayları sırasında eylemcileri desteklemekle ve faiz
lobisi olmakla suçlandınız, nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna
pişkin pişkin,
“Vakıf’ın
yaptığı aktif olarak protestocuları desteklemek ve tahrik etmek değildi, ki bu
yanlış bir tavırdı. Ama Vakıf bu olayların mağdurlarına hukuki ve tıbbi destek
sağladı” cevabını veriyordu.
Gezi
kalkışması olaylarında sokakları savaş alanına çeviren, esnafa ve vatandaşa kan
kusturan vandalları desteklediğini itiraf eden Macar asıllı milyarder spekülatör,
yani ‘Krizi tetikleyen adam’ George Soros’un 1 Kasım seçim
sonucunu görünce apar topar Türkiye’ye gelip “Başkan” Recep tayip
Eroğan’dan randevu talebinde bulunduğu, ancak talebin kesin bir dille
reddedildiği o günlerde medyaya yansımıştı.
Adına
ister komplo teorisi deyin, ister istihbarat tespitleri deyin; Paris
saldırılarının arkasında da Global Gladyo’nun olduğunu, bu işin finansörü
olarak da Soros’un görevlendirildiğini savunan bir çok bilgiye açık kaynaklarda
ulaşabiliyoruz. Amacı PEGİDA ve benzeri ırkçı örgütleri harekete geçirerek
Avrupa genelinde Müslümanlara yönelik cadı avı başlatıp Paris saldırıları
bahanesiyle Avrupa’yı Müslümanlardan arındırmak.
Şimdi
yeniden girişteki habere dönelim; Rusya Başsavcılığı’nın yaptığını Türkiye’nin
geleceği adına birilerinin acilen yapması lazım. Askeri darbe yada işgal gibi
netameli yollara başvurmadan direnecek toplumsal bağı zayıf ülkelere ihraç
ettiği “renkli devrim”lerin itici gücü “Açık Toplum Vakfı” ve
yan bileşenlerinin kapatılma zamanı çok geldi de geçiyor bile. Konuya el atacak
ilgililerin Gezi kalkışması günlerinde adı sıkça geçen Karl Popper’ın “Açık Toplum ve
Düşmanları” kitabındaki teorilerle, o teorilerin hayata geçirilmesi
yöntemlerini formüle eden Gene Sharp’ın “Şiddet İçermeyen Hareketin Politikası” ve
“Diktatörlükten Demokrasiye” adlı kitaplarını okuyup son üç
yılda Türkiye’de hayata geçirme adına nasıl uyarladıklarını açıkça
görebilirler. Belki o zaman Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi suikasti de
aydınlığa kavuşur.
Yorumlar kapalı.