Dünden
devam edersek eğer; evet, kirli bir kuşatma altındayız ve bu kuşatılmışlıktan
çıkmanın da bir yolunu bulmak zorundayız. Aslında canımızı yakan terör ve
terörizm bunun su yüzüne çıkan görüntüsü, kuşatmanın gerçek aktörleri ve
nedenleri ise daha derinlerde tasarladıkları “Yeni Ortadoğu” projelerinin
adım adım hedefe yaklaşmakta olduğunu görmenin keyfini sürüyorlar.
Kıskacına
alındığımız bu kuşatılmışlığı, görünen ve görünmeyen yönleriyle iyi
anlayabilmek için son iki yıldır görünen faktörlerin ötesinde, farklı farklı
ipuçlarının düğüm noktasını bulmak ve çözmek zorundayız.
Google’ın
da bize sağladığı imkanlarla birazcık tarih kazısı yaptığımızda, Ortadoğu’daki
baş oyun kurucu gücün İngiltere-ABD birlikteliği olduğunu görüyoruz. Sanırım
konuya ilgi duyan okurlarım şu notlarımı dikkate alacaklardır.
1.
Zbigniew Brzezinski (eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı)’ın The Grand
Chessboard: American Primacy and Its Geo-strategic Imperatives [“Büyük
satranç tahtası: Amerikan önceliği ve bunun jeo-stratejik gereksinimleri”]
(1997) isimli kitabını ve Condoleezza Rice (20 Ocak 2001 – 26 Ocak
2005 arası ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, 26 Ocak 2005 – 20 Ocak 2009
arası ABD Dışişleri Bakanı)’ın 7 Ağustos 2003 tarihinde Washington Post
gazetesinde yayınlanan “Ortadoğu’yu Dönüştürmek” (Transforming the Middle
East) başlıklı makalesi, bugün Ortadoğu’da yaşanan tüm kaosun ve bizi
de içine alan kuşatılmışlığın temel ipuçlarını önümüze seren iki tarihi belge.
2.
Amerika Birleşik Devletleri 43. Başkanı Bush hükümeti tarafından duyurulan,
bizdeki bilinen adıyla Büyük Ortadoğu Projesi(BOP), orijinal adıyla “Genişletilmiş
Ortadoğu İnisiyatifi (İngilizce: Greater Middle East Initiative)”, en
batıda Fas’ın Atlantik kıyılarından, en doğuda Pakistan’ın kuzeyindeki
Karakurum yaylalarına, Kuzeyde Türkiye’nin Karadeniz kıyılarından Güneyde Aden
ve Yemen’e kadar uzanan bölgede, Müslüman ülkelere demokrasi ihracını ve bu
ülkelerin pazarlarının açılmasını amaçladığı iddia eden politik kuram, içinde
barındırdığı melanetler deşifre olunca dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza
Rice’ın 2006 Haziranında Tel Aviv’e
gerçekleştirdiği ziyaret sırasında güncellenmiş içerik ve formatıyla
“Yeni Ortadoğu” adıyla ilan edildi.
3.
ABD Savunma Bakanlığı’ndaki İstihbarat Müdür Yardımcılığı’ndan emekli Yarbay
Ralph Peters’ın 2006 tarihinde yayınlanan Never Quit the
Fight, [“Asla mücadeleyi bırakma”] isimli kitabı ile Blood
Borders: How a better Middle East would look [“Kan sınırları: Daha iyi bir
Ortadoğu nasıl görünürdü”] başlığı altında yorumlayıp ABD ordusunun
silahlı kuvvetler dergisinde de yayınlanan (Armed Forces Journal, Haziran 2006)
“Yeni Ortadoğu” haritası. 15 Eylül 2006 tarihli gazete
haberlerine göre, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerini “Kürdistan”
sınırlar içinde gösteren bu “Yeni Ortadoğu” haritası, NATO’nun
İtalya-Roma’daki askeri kolejinde gösterilmiş, Türk subaylarının, Türkiye’yi
parçalanmış halde gösteren haritaya derhal büyük bir tepki gösterdiği, ancak,
Roma’da NATO subaylarının önünde açığa çıkarılmadan önce, ABD Ulusal Savaş
Akademisi’nden belli bir onay aldığının ortaya çıkması üzerine de Genelkurmay
Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın, ABD Genelkurmay Başkanı Peter Pace’le görüşerek
protestoda bulunduğunu, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un Türkiye’ye, haritanın
bölgedeki resmi ABD politikasını ve hedeflerini yansıtmadığı, olayın “özür
dilenerek” kapatıldığını öğreniyoruz.
Konumuzun
özü, ülkemizde şu an içinde bulunduğumuz kuşatılmışlık sürecini ve bu süreçten
çıkış yolunu bulmanın olmazsa olmazı, kurulan tuzağı kendi tarihi perspektifi
içinde doğru anlamak ve ondan sonra da karşı ataklar geliştirip hayata geçirmek
gerektiğini bilmemiz lazım. Her şeyden önce, uzun bir geçmişe dayanan
kuşatmanın öncülüğü, PKK ve diğer bileşenleri olarak görünürlük kazandıysa da
aslında kurulan kumpasın PKK’nın kurulduğu 80’li yıllardan çok çok gerilerden
ilmek ilmek örülmüş bir gizli projenin yüzeye çıkan yansımaları olduğunu
bilmemiz, teröründe bu kaynaktan beslendiğini görmemiz lazım.
Devam
edecek…
Yorumlar kapalı.