Türk Eğitim-Sen Kastamonu Şubesi, Kastamonu Üniversitesi’nin gelişimini masaya yatırdı
Türk Kamu Sen’e bağlı Türk Eğitim Sen, 15 il arasında kurulan Kastamonu Üniversitesi’nin öğrenci gelişmesini araştırdı.
Türk Eğitim Sen Kastamonu Şube Başkanı Nedim Afacan, “2007′den 2009′a lisans düzeyinde Kastamonu Üniversitesi’ne bakış” adlı araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.
Kitap olarak basılan araştırmada eş zamanlı kurulan 15 üniversitenin lisans program ve kontenjanları ve bağlı olduğu ile ekonomik katkıları, Kastamonu ve komşu illerdeki üniversitelerin lisans program ve kontenjanları ve eğitim fakültelerinin program ve kontenjanları olarak üç bölümde incelendi.
ÖSYM tarafından yayınlanan öğrenci kılavuzlarından yola çıktıklarını kaydeden Afacan, “Kastamonu Üniversitesi’de açılan lisans düzeyinde (dört yıllık) fakülte ve yüksek-okullarımızdaki öğrenci sayılarımızı ve açılan programlarımızı inceledik. Eş zamanlı üniversitelerle ve komşu illerdekilerle karşılaştırmak suretiyle ‘Neredeyiz? Kaçıncı sıradayız? Üniversitemizin gelişmesi sağlıklı yolda mı? Bu soruların cevaplarını aradık.” dedi.
Afacan, birkaç kritere dayalı yapmış oldukları araştırmanın sonuçlarını şöyle açıkladı: “İç bünyedeki rahatsızlıklar (adam kayırma, sözleşme iptalleri, sürgünler, zulümler, emekliliğe zorlamalar vb.), üniversitemizi, eş zamanlı diğer üniversiteler ve komşu illerin bizden sonra kurulan üniversitelerine göre açık ara geri bırakmış durumdadır. Mevcut veriler incelendiğinde, Yükseköğretim Lisans programlarının kontenjanı bakımından 2007 yılında eş zamanlı kurulan 15 üniversite arasında 620 öğrenci kontenjanı ile 5. sırada bulunan Kastamonu Üniversitesi, 2009 yılı itibariyle yüzde 20′lik bir artış yakalamış ve öğrenci kontenjanını 130 kişi artırarak 750′ye yükseltmiş ve Düzce Üniversitesi’nin önünde 14. sırada yer almıştır.
Eş zamanlı kurulan üniversitelerin lisans programlarındaki toplam öğrenci kontenjanı 2007 yılında 8 bin 290 iken 2009 yılında yüzde 130 artarak 19 bin 120′ye çıkmıştır. Lisans programı bakımından, Kastamonu Üniversitesi 2007 yılında 12 lisans programı ile 5. sırada iken 2009–2010 akademik yılına gelindiğinde program sayısında hiç artış yapamayarak 12 programda kalmış ve son sıraya gerilemiştir.
Üniversitenin bulunduğu il ekonomisine katkısı (öğrenci ve akademik ve idari personelin) açısından bakacak olursak; Erzincan üniversitesi Erzincan iline 2007 yılında 11.4 milyon TL katkı sağlarken 2009 yılında katkısını 29.2 milyon TL yüzde 256 artırarak 2009 ve sonraki yıllarda ortalama 40 milyon 600 TL katkı sağlayacaktır. Rize üniversitesi Rize iline 2007 yılında 6.4 milyon TL katkı sağlarken 2009 yılında katkısını 21.6 milyon TL yüzde 337 artırarak 2009 ve sonraki yıllarda ortalama 28 milyon TL katkı sağlayacaktır. Kastamonu Üniversitesi ise 2007 yılında ilimiz ekonomisine ortalama 12 milyon 400 TL katkı sağladı. 2009 yılında katkısını sadece 2.4 milyon TL yüzde 20 artırarak 2009 ve sonraki yıllarda ortalama 15 milyon TL katkı sağlayacaktır.
Eş zamanla kurulan 15 üniversitenin 10 tanesinde Eğitim Fakültesi bulunmaktadır. 2007 yılında Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi 450 öğrenci kontenjanı ile 3.sıradayken, 2009 yılına gelindiğinde 480 öğrenci kontenjanı ile 8. sıraya düşmüştür. Oysa 2007 yılında 120 öğrenci kontenjanı bulunan Rize Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrenci sayısını yüzde 333 artırarak 520′ye, Kastamonu Eğitim Fakültesi’nde bu oran sadece yüzde 6′lık artış ve 30 öğrenci kontenjanıdır. Şu an en fazla kontenjana sahip Eğitim Fakültesi unvanı, Erzincan Üniversitesi’nde bulunmaktadır.
Eş zamanlı kurulan bazı üniversitelerin eğitim fakültelerindeki program sayılarına göre Erzincan Üniversitesi program sayısını 7 program artırarak 6′dan 13′e, Adıyaman Üniversitesi program sayısını 7 program artırarak 5′ten 12′ye Rize Üniversitesi program sayısını 6 program artırarak 1′den 7′ye çıkarmıştır. Kastamonu Üniversitesi eğitim fakültesi 2007 yılında 8 olan program sayını 2 program kapatarak 6 programa düşürmüştür.”
Kastamonu Üniversitesi Mart 2006′da kurulduğunda Merkezi Yerleştirme Sınavı ile öğrenci alan lisans düzeyinde 3 fakülte (Eğitim, Orman, Fen Edebiyat) ve 1 yüksekokul (Sağlık Yüksek Okulu) bulunduğunu hatırlatan Nedim Afacan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ulaşım açısından Ankara’ya 4 saat, İstanbul’a da 7 saatlik bir mesafesi olup doğal ve kültürel zenginlikleriyle de cazibe unsuru bir bölgede yer almaktaydı. Peki, ne oldu da üniversite kurulduğunda lisans düzeyinde 4 akademik birimi bulunan, ulaşım açısından kolaylığı ve üniversite öğrencileri için her türlü ortamıyla ideal bir şehir olan ilimiz ve bu ilimizde kurulan üniversitemiz, öğrenci kontenjanı bakımından en geride kaldı? Niçin yeni fakülteler ve yeni programlar açılamadı? Türkiye’nin doğusundaki, batısındaki, kuzeyindeki, güneyindeki diğer üniversiteler programlarını ve kontenjanlarını artırırken Kastamonu Üniversitesin’den yerinde saydı? Özellikle de en çok tercih edilen yüksek öğretim kurumlarından Eğitim Fakültesi niçin gereken atılımı gösteremedi?Durum yüzeysel olarak bile araştırıldığında, ilimiz Üniversitesinin neden bu duruma geldiğini görmek hiçte zor değil.”
Afacan, Rektör Prof.Dr. Bahri Gökçebay’ın göreve gelişinin birinci yıldönümünde basın mensuplarına hitaben ‘Yeni fakülteler açılması gerekiyordu. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulunu açmayı başardık. İletişim Fakültesi, ilk başta geri döndü ama ben durumu dönemin YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç’e anlatınca İletişim Fakültesi de açıldı.’ açıklamasının ardından 2 yıl geçmesine rağmen bu fakülte ve yüksekokulların hiçbirisinin öğrencisi bulunmadığını söyledi.
Afacan şöyle devam etti: “İlimizde bulunan ve ilçelerimizde yeni açılan MYO’ların her programının kontenjanlarında büyük boşluklar olmasına rağmen ikinci öğretim programları vardır. MYO’larda ikinci öğretim programlarının açılması, lisans düzeyindeki okullarda ikinci öğretim programlarının açılmaması veya yılların birikimiyle açılan programların kaldırılmasını anlamak gerçekten zordur. Bu konuda, Kastamonu Üniversitesi yöneticilerinin kamuoyuna ikna edici bir açıklama yapmaları gerekmektedir. Eğitim Fakültesi’nde var olan ikinci öğretim programına ne kadar talep olduğu bilinen bir gerçektir. İkinci öğretim programının kapatılması nedeniyle birinci öğretimi kıl payı kaçıran çok sayıda ilimiz öğrencisi başka illerdeki üniversitelere gitmek zorunda kalmışlardır. Bu durumun mantıklı hiçbir izahı yoktur. İşte bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin en eski öğretmen yetiştiren kurumlarından biri olan Kastamonu Eğitim Fakültesi, hak ettiği kontenjan artışını yakalayamamıştır.
Sonuç olarak, ilimiz kamuoyunun Kastamonu Üniversitesi’nden beklentisi çok büyüktür. Üniversite yönetimi, ilimizin tüm kesimlerinin yıllarca yaptığı mücadele sonucu üniversitenin kurulduğunu bilmeli ve halkımızın üniversiteden beklentisinin farkında olmalıdır. Mevcut fakülte ve yüksekokullar ile Kastamonu şehri gibi üniversite eğitimi ve öğrencisi için elverişli bir ilde, en azından, yeni fakülte ve yüksekokul açılamıyorsa, mevcut kaynaklar etkin ve verimli kullanılmalı ve yeni programlar açılarak kontenjanlar arttırılmalıdır.”
Yorumlar kapalı.