Anadolu Gençlik Derneği Kastamonu Şubesi Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde gerçekleştirilen ve 11 askerimizin şehit edildiği, 16 askerimizin yaralandığı hain saldırıyı protesto ettiler.
Nasrullah Meydanında öğle namazı sonrası gerçekleştirilen Protesto’da Kahrolsun PKK sloganları atan grup daha sonra basın açıklaması okudular.
Okunan basın açıklamasında şöyle denildi;
“Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki hain terör saldırısı ve takip eden çatışmalar sonucu 11 Askerimiz şehit edilmiş,16 askerimiz yaralanmıştır.
26 yıldır genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek, asker, sivil demeden vatandaşlarımızı öldüren, ülkemizin huzurunu ve milletimizin birliğini bozmayı hedef alan hain PKK terörü yeniden hortlamış henüz 20 li yaşlardaki 11 fidanımızın daha can vermesine sebep olmuştur.
Uzman Çavuş Ömer Kara, Jandarma Çavuş Yusuf Pazar, Piyade onbaşı Mustafa Kayın, Piyade erler Mutlu Saydam, Mehmet Ali Tosun, Oğuz Yelken, Sabahattin Derin, Ramazan Erdem, Elas Esendere, Hüseyin Köksal, Süleyman Ballan bu vatan için canlarını vermişler, şehit olmuşlardır. Cenab-ı Allah rahmet etsin, yakınlarına ve milletimize sabırlar versin. Âmin.
Anadolu Gençlik Derneği olarak birliğimize, huzurumuza kasteden bu hain terör saldırılarını ve ona destek olanları şiddetle kınıyoruz.
Kürdistan İşçi Partisi Adı ile Marksist, Leninist bir anlayışı temsilen bölücü başı Öcalan’a kurdurulan PKK, hain saldırılarına 1980 li yıllarda başlamış, bölgede yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız başta olmak üzere 26 yıldır kan akıtmaya devam etmektedir.
Siyonist İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa Birliği Ülkelerinin eğitim, lojistik, silah ve maddi destek vererek Türkiye’nin başında bir bela olarak kalmasını sağladığı artık herkesçe bilinen bu terör örgütü ne yazık ki hala İmralı’da tutuklu bulunan bölücü başından talimat almaya devam etmektedir.
PKK’nın siyasi uzantısı olan DTP, Doğu ve G.Doğu Bölgesindeki 23 ilimizde silah zoru ile tehdit ve baskı ile %20 civarında oy alabilmiştir. Bölge halkımızın %80 den fazlası PKK ve uzantısı DTP’yi desteklememektedir. Amerika Birleşik Devletlerinden güç alarak yıllardır kardeşi kardeşe kırdıran bu dış odaklı bölücü zihniyet asla ve asla Doğu ve G.Doğu’da yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızı temsil etmemektedir.
Anadolu’nun Fatihi Sultan Alparslan ile Kudüs’ün fatihi Selahattin Eyyübi’nin torunları tarih boyunca İslam kardeşi olmuşlar, düşmanlara karşı tek vücut olmasını bilmişlerdir.
Kürt kökenli vatandaşlarımız İngilizlerin Kurtuluş savaşı yıllarında Anadolu’nun bölünerek, Kürt Devleti kurulması için verdikleri rüşveti almamışlar hainlik yapmamışlardır.
Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında, Sultan Alparslan’dan Mustafa Kemal Atatürk’e kadar bütün saldırılara karşı omuz omuza mücadele vermiş, Allah için, vatan için beraberce şehit olmuşlardır.
Bu sebeple, bu kirli oyuna alet olmayan, kardeş kavgasına yol açmayan bütün kardeşlerimizi kucaklıyoruz.
Annelerin, babaların çocuklarına yuva kurma, gelin alma, torun sahibi olma hayalleri kurduğu, 20 yaşlarında hayatlarının baharındaki Anadolu’nun gençleri, askerlerimiz, evlatlarımız, çocuklarımız ellerimizden haince alınmaktadır.
Hal böyle iken, sorunları çözme sanatı dediğimiz siyaset mekanizması ve askeri güç kullanarak terörü önlemesi beklenen Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet güçlerimiz maalesef iyi bir sınav verememektedirler.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Devleti terörü önlemek amacı ile “Demokratik Açılım” adı altında Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde yaşayan vatandaşlarımıza birtakım umutlar, hayaller aşılamış ve vatandaşlarımızı büyük beklentilere sokmuştur.
Türkiye’nin en köklü ve zor meselesini beraber ve birlikte çözmeleri gereken İktidar ve muhalefet partileri bu hayati meselede sorumluluktan uzak tavırlar sergilemişlerdir.
İktidar partisi sanatçılarla, sporcularla magazinsel açılım yemekleri yemekte, ana muhalefet partisi 26 yıllık terörün tek sorumlusu bu hükümetmiş gibi davranmakta, bir diğer muhalefet partisi ise daha önce uygulanan ama çözüm olmayan Olağanüstü Hal’in geri getirilmesini teklif etmektedir.
İktidar muhalefete rağmen bildiğini yapmaya çalışmakta, muhalefetse bu mesele hepimizin meselesi değilmiş, sadece iktidarın meselesiymiş gibi davranarak taşın altına elini koyamamaktadır.
İktidar Partisinin Genel Başkanı, Sayın Başbakan içinde Türkiye’nin de bulunduğu 22 ülkenin sınırlarının değişmesini ve bu bölgeyi ABD’nin çıkarlarına hizmet edecek şekle sokmayı hedefleyen Büyük Ortadoğu Projesine destek vermekten, eş başkanlık yapmaktan derhal vazgeçmelidir.
Türkiye’deki terörü destekleyen Siyonist İsrail, ABD ve bazı AB ülkeleri ile kurulan Stratejik Ortaklıklardan vazgeçilmelidir.
İmralı canisinin avukatları aracılığı ile PKK ile kurduğu bağ mutlaka kesilmelidir.
İmralı’da yatan bölücü başının alt çenesi olan DTP ya da BDP’liler de Bölge halkının sorunları ile ilgileneceği, seçim bölgelerinin meseleleri için çalışacakları yerde varlık sebepleri olarak bölücü başını seçmişlerdir.
Evladını, canını her şeyini bu ülke için veren Türk Milletinin asla ve asla kabul etmeyeceğini bildikleri ve anladıkları halde ısrarla 30 bin insanın katilinin muhatap alınması için çırpınmakta ve İmralı’daki odasında rahat etmesi için ortalığı yakıp yıkabilmektedirler.
Bu sorumsuzluklar sebebi ile devletin ve hükümetin açılım politikası vatandaşlarımız arasında bir ayrışmaya yol açmaya başlamıştır.
Öte yandan yıllarca ülkemizde terörle mücadele hususunda vermiş olduğu kahramanca mücadeleden dolayı büyük tecrübe kazanmış Türk Silahlı Kuvvetlerimiz aradan geçen 26 yıla rağmen halen yaşanan bu hadiselerde gelmiş olduğu noktayı bir kez daha değerlendirmelidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye’nin siyasi meselelerini siyasetçilere bırakıp askeri konulardaki ihtiyaçlarımıza odaklanmalıdır.
Henüz 20 yaşlarında aldıkları 1-2 aylık eğitimle sınır karakollarına gönderilen Anadolu evlatlarının kırılmasına çözüm bulmaları gereklidir.
Bunun çözümü için gerekli olabilecek profesyonel ordu, teçhizat, malzeme, helikopter, eğitim her neye ihtiyaç varsa bunları açıklamalı siyasi iktidardan bunların çözülmesi için talepte bulunmalı ve üzerlerine düşen vazifeleri hakkı ile yerine getirmeleri gerekmektedir.
Geçen sene “ Kuzey Irak bizim için Biri Bizi Gözetliyor evi gibidir”diye açıklama yapan Sayın Genel Kurmay Başkanının o evlerin neden hainlerin başına yıkılamadığını açıklamasını istiyoruz.
Gerektiğinde Sarıkamış’ta yüzlerce evladını şehit veren ordumuzun kış boyu inlerinde duran teröristleri kışın etkisiz hale getirmek yerine neden yaz gelince, tavuk kümesten çıkınca etkisiz hale getirmeye çalışıldığını açıklamasını istiyoruz.
13 askerimizin şehit edilerek 8 askerimizin PKK’lılarca kaçırıldığı 2007 yılında gerçekleşen Dağlıca Karakolu baskınından sonra 3 koca yıl geçti. Hala sınırda teröristlerin gelip karakollarımıza saldırmalarını mı bekleyeceğiz? Sınır ötesindeki kamplar hain yuvası olarak kalmaya devam edecek mi?
TBMM’nden sınır ötesi harekat için tezkere alan hükümet bu kampların yok edilmesi için gereken siyasi irade ve kararlılığı ne zaman gösterecek?
Bizler Anadolu Gençliği olarak Aziz Şehitlerimize Cenab-ı Allah`tan rahmet diliyor, ailelerine, yakınlarına, silah arkadaşlarına ve Türk Milletine başsağlığı dileklerimizi iletiyor yaralı askerlerimize acil şifalar diliyor ve diyoruz ki…
Bu kirli terör siyasetini sürdürenler hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır. Devletimizin terörle mücadele konusundaki sarsılmaz iradesi ve milletimizin engin sağduyusu buna izin vermeyecektir. Bu hain eller bilmelidir ki milletimiz kıyamete kadar bu topraklarda kardeşlik içerisinde yaşayacaktır.”
Yorumlar kapalı.