STERSLİYİZ, NE YAPALIM -2-
Mücadeleyi gerektirdiği için yaşantımızda kararında olan stres aslında bizi hayata daha çok bağlar. Monotonluktan kurtarır. Bu sebeple azı karar, çoğu zarardır. Stresin dozajı aşırı değilse ve kişi yaşadığı gerginliği doğru yönetebiliyorsa bu durum kişiyi aktif, heyecanlı ve başaralı kılar. Her şeyin çoğunun zarar olması durumu gibi, stresin çoğu da insanın ruh ve beden sağlığı üzerinde tehlikeli sonuçlar meydana getirebilir.
Stres kaynağı ve stres katsayısı insandan insana farklılık gösterir. Bu, kişilik özellikleri ile alakalı bir durumdur. Ancak mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip olanları stres daha çok etkiler. Hayatın içindeki küçük aksilikler karşısında bile büyük stres yaşar böyle insanlar. Eğer böyle bir yapınız varsa dikkat edin. Acele karar vermekten sakının. Stres kat sayınızı artıran durumlar karşısında biraz durun ve düşünün. Nefes alın, hayatta her şeyi kusursuz olanın yalnızca Yaratan olduğunu unutmayın. Bir şeyler kemale ermişse zevale yaklaşılmış demektir. Gün kemale erer, gece olur. Osmanlı kemale erdi, yerini başka devletlere bıraktı. Din kemale erdi Hazreti Peygamber (s.a.v) Hakk’a döndürüldü. Bazı şeylerin eksik kalması insan olduğunuzun daha iyi idrakine neden olacaktır.
Stres faktörlerinin en yoğun yaşanılanı iş hayatına ait. Özel sektörün daha fazla iş olanağı sunduğu günümüz iş dünyasında rekabet esası hakim. Bu nedenle iş sahibi genel müdürünü, genel müdür alt müdürleri, müdürler de çalışanları baskı altında tutma eğiliminde. Hızlı koşup, iyi yol alma anlayışının hakim olduğu bu ortamlarda, yavaşlayanlar derhal diskalifiye ediliyor. Özel durumlar dikkate alınmayabiliyor. Bu nedenle yoğun iş temposunun stresi altında maişetinizin kesilmemesi için belki de gücünüzün üstünde çalışıyorsunuz. Belki aile ve akrabalarınızın hak ve hukukunu gözetemiyorsunuz. Belki de iş yükünüz kapasitenizin üzerinde ve sizi her geçen gün yıpratıyor. Özellikle de sizin sorumluluk alanınızdaki bir konuda yeteri kadar söz sahibi olamadığınızı düşündüğünüzde kendinizi çaresiz hissediyorsunuz ve oradaki varlık nedeninizi sorgulamaya başlıyorsunuz.
İş vereninizle aranızda etkili bir iletişim kurulamadığında ise canınız daha da sıkılıyor. Çalışma şartları ve mesai saatleri ailenize yeteri kadar vakit ayırmanıza imkan vermiyor. Sık sık şehir dışına çıkmak durumunda bulunuyorsunuz. Evdekiler de bu sıkıntıyı sizinle birlikte yaşıyor. Buna rağmen aldığınız maaşın hak ettiğinizden daha az olduğunu düşünüyorsunuz. Müşteriniz işleri son dakikaya bırakıyor ve gerçeküstü bir teslim tarihi veriyor…
Çalışanlar bunun gibi daha pek çok sorun yaşayabiliyor iş dünyasında. Hizmet veren her beş insandan biri işlerini, “çok stresli” veya “son derece stresli” şeklinde ifade ediyor. Böylesine stres altında ise kişi ne iş yerinde ne de aile içinde gerekli başarıyı yakalayamıyor. Bazen rahatsızlanıp iş göremez duruma gelebiliyor. Sağlığa zararlı hale gelmiş stres kişinin işini kaybetmesine, hizmet veren değil alan kişi haline gelmesine bile yol açabiliyor.
Yorumlar kapalı.