Konuya girmeden önce dalkavukluğun, “birilerinin bir güç karşısında takla atarak bir çıkar elde etme çabası” olduğunu hatırlatmak istiyorum. Evet. Milletvekili seçimleri geçeli epey zaman oldu, milletvekili adayları gece-gündüz demeden çalıştılar. Tabii ki, çalışacaklardı. Onlar vekil olacak, dokunulmaz olacaklar. Onlar, kariyer sahibi olacaklar. Olacaklar da olacaklardı. Bunun için de tabii ki çalışacaklardı. Çalıştılar da. Halkın teveccühlerine göre de seçildiler sayın vekillerimiz.
Onlar buraya kadar dişleriyle, tırnaklarıyla gelmişlerse ki Milletvekillerimizden Sayın Mustafa Gökhan Gülşen bariz bir örnektir, elbette ki haklarıdır. Kolay değil İl Genel Meclisi üyeliğinden İl Başkanlığına, neredeyse bile bile lades gibi sonucu belli olan Kastamonu Belediye Başkan adaylığına, oradan da Milletvekilliğine. Helal olsun, helali hoş olsun. Siyasi arenada bunca emeğin karşılığı.
Onların yani vekillerimizin her şey sahibi olmasına kızmıyorum, tam tersi seviniyorum. Siyasi bir emek karşılığında bu hakları elde ediyorlar. Peki ya şu dalkavuklara ne demeli ? Onlar da hiç emek harcamadan çok şey elde ediyorlar ya işte zoruma giden, gerçekten üzüldüğüm bu dalkavuklar. Ona üzülüyorum. Bu dalkavuklar nerede seçim varsa, seçileceklerin etrafında. Milletvekili seçimlerinde, Belediye seçimlerinde, Parti Teşkilatlarının seçimlerinde hep aynı dalkavuklar iş başında.
Geçtiğimiz Pazar günü yapılan AK Parti İlçe Kongresinde de maalesef dalkavuklar ön planda idiler. Baktık etrafımıza, dalkavuklar adaylardan önce işbaşı yapmış. Dalkavukların en belirgin iş alanı da AK Parti civarı olmuş. Canı gönülden çalışan “gerçek AK Partili”leri tenzih ediyorum; malum dalkavuklar AK Partinin etrafını adeta istila ettiler. Teşkilatları resmen çembere aldılar. Teşkilat Başkanlarımızdan birinin çok yakın akrabasının serzenişte bulunduğu gibi malum dalkavuklar “eş, dost ve akrabasına dahi yer bırakmadılar.” Bu vesile ile tekrar AK Parti İlçe Başkanlığına seçilen sayın Naci KÜÇÜKMORKOÇ ve ekibini kutluyor, yeni görevlerinin önce kendilerine, ailelerine ve Tosya’mıza hayırlı olmasını, hayırlı hizmetlere vesile olmasını temenni ederken, etraflarındaki dalkavuklardan arî bir çalışma hayatı diliyorum.
Politikacıların karşısında adeta kıvırıyorlar, dans etmeye başlıyorlar. İster dalkavuk deyin, ister, yağcı isterse yalaka deyiniz. İsterse Tosya tabiri ile onlara “yalama” deyiniz. Onların umurlarında bile olmaz. Olmaz çünkü; onlar zaten haysiyetsizdir, onlar zaten, onursuz ve gurursuzdur, yapıları bozuktur. El, ayak öperek, kapıları aşındırarak çıkar elde etmeye alışıktırlar.
Yorumlar kapalı.