SILAYI RAHİM-5-
Câbir b. Abdullah (r.a) şöyle anlatıyor: “Rasulullah’ın (s.a.v) meclisinde oturuyorduk. Buyurdu ki: “Akrabalık bağını kesenler bugün meclisimizde bizimle birlikte oturmasın.” Bir genç kalktı, aralarında kırgınlık olan teyzesinin yanına gitti, özür diledi, teyzesi de onu affetti. Sonra dönüp meclise geldi. Rasulullah şöyle buyurdu: “Akrabalık bağını kesen birinin bulunduğu topluluğa Allah’ın rahmeti inmez!”
Akrabalık bağı Arş-ı âlâ’ya tutunarak şöyle der: “Beni koruyup gözeteni Allah koruyup gözetsin. Benimle ilgisini kesenden Allah rahmetini kessin.” Cenab-ı Hak bu niyazı kabul eder ve şu karşılığı verir: “Ey akrabalık bağı! Seni gözeteni gözetirim. Seninle ilgiyi kesenden ben de ilgimi keserim.”
“Faizin en katmerlisi, bir Müslümanın ırz ve namusuna haksız yere sataşmaktır. Sıla-i rahim (akrabalık bağı) ile Allah’ın Rahman ismi, birbirine kenetlenip bir şebeke oluşturmuş damarlar gibidir. Kim akrabalık bağını keserse Allah ona cenneti haram kılar.”
İşte bu kadar önemli dini ve toplumsal değeri olan sılayı rahim konusunu gelin derinlemesine bir daha düşünelim. “Ziyaret etsem ne olur,etmezsem ne olur?” sorusunu kendimize bir daha soralım. O zaman göreceğiz ve anlayacağız ki, kazancımızın ve ömrümüzün bereketi, bereketlenmesi kendi elimizde.Kendimize bir iyilik yapalım ve bu gün hiç ziyaret etmediğimiz veya çoktandır ziyaret etmediğimiz, hatta küs olduğumuz,dargın olduğumuz, yıllardır bir selamı bile esirgediğimiz bir yakınımızı ziyaret edelim.Hatta kabristan ziyareti yapalım. Sağ iken ziyaret etme bahtiyarlığına eremediğimiz yakınlarımızı, hiç olmazsa kabirlerinde ziyaret edelim. Unutmayalım ki ziyaret etmeyeni ziyaret etmezler.
Yorumlar kapalı.