İnsanı insan yapan değerler vardır. Bunların başınsa sevgi saygı ve merhamet gelir. Bu değerler yaratılmışlar içinde en çok insana yakışan ve insandan beklenen değerlerdir. Ancak ne yazık ki, yine en çok insanlar tarafından ihmal edilen değerlerdir.
Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’yı anmak ve anlamak için ihdas edilmiş olan Kutlu Doğum Haftasının bu seneki teması, “sevgi saygı ve merhamet içinde birlikte yaşama ahlakı” olarak belirlenmiş bulunuyor. Bu münasebetle Hz. Peygamberimizin hayatından bazı kesitleri sunarak, konunun anlatımına ve anlaşılmasına ışık tutmak isterim.
Birisi Hz. Peygambere gelerek şöyle der: “Ya resulallah! Benim kayda değer çok fazla amelim yok. Ancak kalbimde Allah’a ve resulüne karşı çök büyük bir sevgi var. Allah’ı ve Resulünü çok seviyorum. Bunun bir ciddi değeri var mıdır? bilemiyorum.”
Resulullah şöyle buyurdu: “Kişi sevdiği ile beraberdir.”
Yüce Allah şöyle buyurur. “İman eden ve yararlı işler yapanlar için Rahman (gönüllerde) bir sevgi meydana getirir.”(Meryem Suresi.96)
Cenab-ı Hak, İnananlara, dinlerinden dönmeleri halinde, başka bir toplumu getireceğini ve o toplumun şu özelliklere sahip olacağını beyan ediyor.
“Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü olurlar. Kâfirlere karşı ise onurludurlar.”
Görülüyor ki Allah’ın dinine hizmetin birinci özelliği sevgidir. Saygıdır. Kin ile din birbiri ile uyuşmaz.
Yine Hz. Peygamberimiz “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” Buyurdu.
“Üç haslet vardır ki, sahibine imanın tadını aldırır. Allah’ı ve resulünü her şeyden fazla sevmek, Sevdiğini Allah için sevmek ve Küfre düşmekten ateşe düşmekten korkar gibi korkmak.”
Bizim kültürümüzde sevgi deyince, Yunus ve Mevlana akla gelir. Yunus’un sevgi ile ilgili deyişleri milletimizin hafızasında hala canlılığını muhafaza etmektedir. “Bizler insan insanın kurdudur.” Kültürüne değil, “insan insanın aynasıdır.” fikrini yaşatan bir kültüre sahibiz.
Yaratanı seven her şeyi sevebilir. Yaratanı sevmeyen neyi sevebilir? Çünkü her şey Yaratanı anlatır. O’nu ve sanatını gösterir. Allah sevgisi kişiyi, Allah’a karşı gelmekten korur.
Sevgi saygıyı gerektirir. İlk insan Allah’ı seviyordu. Sevdiği varlığa yalvarırken saygılı davranarak hatasını kabul ediyor ve af diliyordu. Allah da O’nu affediyordu. Hz. Musa da elinden çıkan bir kaza neticesinde hata ettiğini itiraf ediyor, Allah’tan af diliyor ve ilahi affa mazhar oluyordu
Şeytan ise Allah’a “Beni sen azdırdın.” Diyerek hatasını kabul etmeyerek küstahça davranıyor, kin kusuyor ve Allah’ın rahmetinden kovuluyordu.
Rahmetin peygamberi herkese saygılı davranıyordu. Sorulan bir soruya verdiği cevapta “en çok saygılı olman gereken kişi annendir.” Diyor, “Sizler kendiniz için istediğiniz iyi ve güzel şeyleri diğer din kardeşleriniz için de isteyemediğiniz müddetçe imanınız olgunlaşmaz.” Diyordu.
Yine O Muazzez Peygamber, Allah’ın hususen himaye edeceği yedi zümreden bahsederken “Birbirini sadece Allah için seven sayan” insanların Allah’ın hususi himayesinde olacaklarını ifade buyuruyor.
“Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz.”
Etrafımızdaki canlı cansız her şeye sevgi ile bakabildiğimiz zaman her birinin bizi sevgiyle selamladığını fark ederiz. İnsan ise bu sevgiye daha çok layıktır. Çünkü insan var olduğu için diğer şeyler vardır. Her şey insan içindir, insan da Allah içindir.
Gönlünde sevgi olan, etrafına saygılı davranan kişide merhamet duyguları gelişir. Merhamet öyle bir şeydir ki, Allah’ımızın her zaman dilimizde olan rahman ve rahim isimlerinin, kuldaki tezahürü anlamını taşır. Merhamet rahmeti çeker, Merhametin olmadığı yerde rahmet olmaz.
Bir karıncanın ateşe düşmesine sebep olan bir peygamberini azarlayan Allah, İşkenceyi, tecavüzü, insanların mülkleştirilerek meta haline getirilmesini hoş görebilir mi? Ya da hoş gösterenlere rahmet eder mi? Ne dersiniz?
Sevgiden mahrum, saygıyı sadece belli kişilere has kılmış, merhameti ise, sadece kendisi gibi olanlara layık görmüş olmanın getirdiği sonuç ortadadır.
Şöyle buyurdu: Siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin., Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz.”
Sevgi, saygı ve merhamet demek Peygamberin ahlakı demektir. Allah’ın rahmetinin ön şartları demektir. Allah hepimizi bu ahlaktan nasipdar eylesin.
Muhsin ÖZDEMİR
Yorumlar kapalı.