Şans oyunları, sene boyu devam eden ve yılsonunda, yılbaşı
ikramiyesinden nasiplenmek isteyenlerin sayısındaki artış ile doğru orantılı
olarak artıp en üst seviyeye çıkar.
Şans
oyunlarının caiz olup olmadığı görüşü halk arasında tartışılır. Sorulup
araştırılır. Bu konuda din bilginlerinin çoğunluğunun görüşü, bunun bir nevi
kumar olduğu yönünde değerlendirilerek caiz olmadığı yönünde fetva verilir. Bu
şekilde elde edilen para da helal değildir denilir. Bizim de âcizane kanaatimiz
bu yöndedir.
Şans
oyunları yasal olarak işletilen oyunlardır. Ancak bir şeyin yasal olması demek
dinen helal olması demek anlamına gelmiyor. Yasal olduğu halde dinen helal
olmayan başka şeylerin de var olduğu bilinmektedir.
Şans
oyunları ile ilgilenenleri din iman adına peşinen yargılamadan evvel, şu soruyu
sorarak konuyu anlamaya çalışalım.
İnsanlarımız
Caiz olmadığını bildiği halde neden hayallerini gerçekleştirmek için, içinde
beslediği ümidini şans oyunlarına bağlıyor?
Bu
sorunun cevabı birkaç madde halinde verilebilir.
Dini
hassasiyetlerin azalması, haram helal bilincinin azalması, hırs ve ihtirasın
artması, çarçabuk zengin olma tutkusu, servetine servet katmak istenilmesi,
insanca bir hayat yaşayabilmek için başka meşru yolların tıkalı olup başka
çaresinin kalmayışı gibi sebeplerden dolayı insanlar ümitlerini şans oyunlarına
bağlıyorlar diye düşünüyorum.
Sayılan sebeplerin hepsinin doğruluk payı
vardır. Ancak son sebep olarak saydığımız “başka çıkar yolun kalmayıp da
insanların insanca bir hayat yaşayabilmek için bunlara mecbur kalışı“ söz
konusu ise, bu İslam adına, İslam toplumu adına daha vahim bir durumdur.
Müslüman
olduğunu iddia eden bir toplumda Müslümanların bir kısmının ölçüsüz bir şekilde
her gün kat be kat zenginleşmesi, Bir kısmının ise her gün biraz daha
fakirleşmesi durumunu, Allah’ın kitabına ve Resulünün sünnetine onaylatmak
mümkün değildir. Şair ne güzel söylemiş;
“Allah’ın
on pulunu bekleyedursun on kul,
Bir
kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu
taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa,
Yaşasın
kefenimin kefili karaborsa.”
Her gün
ve her yıl miktarı ve çeşitleri artarak devam eden şans oyunları, çok çok az
sayıda kişiye gülerken, pek çok kişiyi de mağdur etmekte, bundan da kötüsü,
sukut-u hayale uğratarak ümitlerinin yerini yeise terk etmesini sağlamaktadır.
Bu ise psikolojik bir zulümdür.
İşin
doğrusu ise, hayallerle değil, gerçeklerle yaşamaktan geçmektedir. Elbette
herkesin hayalleri, ümitleri vardır. Olmalıdır da. Ancak bu hayallerimizin
gerçekleşmesini meşru yollardan gereğini yaparak beklemeli, gerçekleşmediği
zaman da kendimizi helak etmeden sabredip, sahip olduklarımızın kıymetini
bilmeliyiz.
Unutmayalım
ki mutlu olmak için illa zengin olmak şart değildir. Mutluluk üretmektedir.
Tüketmekte değildir. Mutluluk çalışıp yorulmaktadır. Tembellikte değildir.
İnsan
ömrü oldukça kısa. İşte bir yılın daha son günlerindeyiz. Önümüzdeki yeni yılın
herkese iyiliklerle gelmesini, ülkemiz insanının esenliğine vesile olmasını
niyaz ediyorum.
Yorumlar kapalı.