İHH GÖNÜLLÜ TEMSİLCİSİ SACİTTİN BÖREKÇİ’DEN AÇIKLAMA
Değerli Tosyalılar; 04.06.2010 tarihinde yapılan şehitlerimize dua ve İsrail’i tel’in basın açıklamasına katılımınızdan dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Peygamber Efendimiz(sa), “haksızlık karşında susan dilsiz şeytandır” ve “komşusu açken tok yatan bizden değildir” buyuruyor. Bu hadis-i şeriflere uyarak sesimizi duyurmak için Cumhuriyet Meydanına toplanan halkımıza saygılar sunarım.
Bu basın açıklamalarının Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında coşkulu bir şekilde gerçekleştiğini, duyarlı insanların seslerinin ne kadar gür çıktığını tv’lerde gördük. Tosya’daki katılımın düşük olmasına üzüldük. İslam Davas, terörle mücadele davası bu kadar basit olmamalı, halkımız biraz daha duyarlı olmalıydı. Bazıları “bizim Cumhuriyet Meydanına gitmemiz neyi değiştirecek” diye düşünebilirler. Ama Hz. İbrahim için yakılan ateş söndürmeye su taşıyan karıncayı örneğine bakalım; O karınca, “elbette ki taşıdığım bir damla suyla o ateşi söndüremeyeceğimi biliyorum, ama, ben hangi safta olduğumun bilinmesini istiyorum” diyor. Bizlerin de zalimden yana mı, mazlumdan yana mı olduğumuzun belli olması açısından bu gibi basın açıklamaları önemlidir diye düşünmek lazım.
Ne acı gerçek ki, okyanusta sahile vuran iki balinayı kurtarmak için(elbette doğru bir hareket) seferber olan dünya liderleri, Filistin ve Gazze’deki insanlık dramını görmezden gelmektedirler. Çünkü bunların amaçları;
1 – İsrail’in Kudüs’ü ele geçirmesi,
2 – Mescid-i Aksa’nın yıkılması ve yerine Süleyman Mabedinin inşası,
3 – İsrail’e göre vaat edilmiş topraklarda büyük İsrail devletini Fırat ve Nil arasında kurmak. Bu da demek oluyor ki, bizim Güneydoğu Anadolu’yu ele geçirmek istemektedirler. Bizler, “bana ne, bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” dersek, işte bir gün bizler de o durumlara düşeriz ve Tosya’da bizler de rahat rahat yaşayamayız. Bu konulara duyarlı olmamız gerekmektedir. Mahşer gününde Rabbimizin, “sana nefes verdim, sağlık verdim, zenginlik verdim, nerelere harcadın, nerelere kullandın” sorusuna verilecek cevabımız olmalıdır. Tüm Müslümanlar, tek vücut olmak zorundadır. Bizim vücudumuzda kolumuz ağrıyınca beyin, “bana ne?” diyebiliyor mu? Beynimiz, vücudumuzun her yerine ağrı vermektedir. İşte bizler de Müslümanlar olarak, birbirimizin dertleri ile dertlenmemiz lazımdır diye düşünüyoruz. Saygılarımla..
Sacittin BÖREKCİ
Yorumlar kapalı.