İnsan hem maddi, hem de manevi yönü olan bir varlıktır. Maddi yönü/vücudu olan varlığını ve canlılığını devam ettirebilmek için pek çok şeye ihtiyaç duyar. Yemek, içmek, hava, su, organlarının olması ve bu organların sağlıklı olması gibi. İnsanın manevi yönü, yani kalbî ve ruhi yönü de, aynı şekilde beslenmeye, sağlıklı bir şekilde devam edebilmek için manevi gıdalara ihtiyaç duyar. Kalbin, yani insanın manevi/ruhi yönünün gıdası ve huzurunun nerede olduğu bir ayeti kerimede şöyle açıklanır. “İman edenler, Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Şunu iyi bilin ki, gönüller ancak Allah’ı zikretmekle huzura kavuşur. ( Ra’d, 28. ayet)
Ayeti kerimede geçen zikir kelimesini kısaca açıklarken İki ana manadan söz edebiliriz.
1- Zikir; “Allah” lafzının, veya kelime-i tevhidin, ya da benzer tespihlerin tekrar edilerek söylenmesi, Allah’ın anılması anlamındadır.
2- Allah’ı hatırlatan Allah’ın emirlerini yapmak, yasaklarından kaçınmak.
Sözgelimi mümin, namaz kılarken bunu, Allah rızasını kazanmak için, O’nun emri olduğu için yapar. O’nu yaparken Allah’ı hatırlar. Namaz hareketleri de organların bir çeşit zikri olmuş olur. Dinimizin bütün emir ve yasaklarına uyan kimse, en geniş anlamıyla Allah’ı zikretmiş olur. Allah’ın emrine uygun hareket etmenin huzur ve mutluluğunu yaşar. İnsan eğer manevi gıdalarını almazsa ya da eksik olarak alacak olursa, kalbini, ruhunu besleyip doyuramaz. Bu da insanda bir boşluk, manevi bir açlık meydana getirir. Bu durumdaki kişi çağımızın en yaygın hastalığı olan psikolojik rahatsızlıklara bunalımlara, haram yollara düşebilir. Zararlı alışkanlıklara müptela olmak da söz konusu olabilir. Ancak o zararlı alışkanlıklar insana geçici bir mutluluk hissi vermiş olsa da, sorunların ve sıkıntıların zaman içinde daha da derinleşmesine sebep olur. Bu zararlı alışkanlıklar toplum tarafından genellikle bilinir olmakla beraber, biz kısa kısa anlatmak isteriz.
1- ALKOLLÜ İÇECEKLER; Rabbimiz Teala bir ayeti kerimesinde şöyle buyurur: “Ey iman edenler! şarap, kumar, dikilitaşlar ve fal okları şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki huzur ve kurtuluşa eresiniz.” Bu ayeti celileden, insana sarhoşluk vererek aklını devre dışı bırakan alkollü içeceklerin, aileyi dağıtıp türlü düşmanlıklara sebep olan kumarın, putperest toplumlarda ibadet maksadıyla dikilmiş olan taşların ve fal oklarının kullanımının haram olduğunu, yasak olduğunu anlıyoruz.
2- HER ÇEŞİDİ İLE UYUŞTURUCU MADDELER: Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şeriflerinde; “Her sarhoşluk veren şaraptır ve her şarap da haramdır” buyurmuşlardır. Uyuşturucuların aklı devre dışı bırakma ve bağımlı yapmaktaki yüksek etkileri ve hızları bilinen bir husustur. Bu hadisi şerife göre; bütün çeşitleri ile uyuşturucular da haram olmuş olmaktadır.
3 – SİGARA : Sağlığa zararlı birçok madde içeren, vücudu yavaş yavaş öldüren bir maddedir. Çoğunluk alimler tarafından haram, harama yakın bir mekruh olduğu ifade edilmiştir. Bu üç başlık altında topladığımız zararlı maddelerin burada saymadığımız, sayamadığımız birçok zararları daha bulunmaktadır. Onları geniş bir şekilde anlatmak bu yazımızın hacmini aşmakla beraber, zaten toplum tarafından çoğunlukla biline şeylerdir. Ancak önemli olan bunları bilmek değil, bunlardan uzak durabilmek, bir şekilde başlayıp alışmış, bağımlı hale gelmiş olanların da bırakabilmeleridir.
Rabimiz Teâlâ bizlere ve neslimize kalbimizi/ruhumuzu zikir ve ibadetlerle doyurup tatmin etmeyi nasip etsin. Haramlardan muhafaza eylesin. Bu haramlara bağımlı hale gelenleri de kurtarsın.amin.
Halil İbrahim Sabırlı
İlçe Müftüsü
Yorumlar kapalı.