Siyasi partilerin oluşumu, varlıkları ve devamları birbiri ile zincirleme bağlı birçok politik argümanın bir araya gelmesine, bu argümanların hayata geçirilebilir olmasına ve son olarakta reel politikle örtüşmesine bağlıdır.
Sosyal hayatın gelişim süreci içinde siyasi aktörlerin politik sosyalleşme sürecini tamamlamış kitlelerin temsilciliği rolünü üstlenmesi neticesinde halk yığınlarının istem ve beklentilerini seslendirdiği oranda kendi etrafındaki haleyi oluşturan bilginin, entelektüel yeteneğin, tutum ve katılma isteğinin aidiyetler bazında kazandığı yoğunluk hemen hemen tüm toplumlarda o politik iradenin iktidar yürüyüşündeki en önemli aşamayı oluşturmuştur. İnsanların kendi bireysel beklentileri kadar, düşledikleri toplum modeline giden yolda onlara akılcı tasarımlar sunan politik çıkışlardaki akılcılık ve uygulanabilirlik, o hareketin ivme kazanmasındaki temel etmenlerden biri olmak zorundadır.
Partilerin siyasi söylemlerini analiz ederken, o partilerin üye profili kadar, tasavvur edilen iktidarda takip edilecek hükümet programı, programın ana felsefesi, dayanakları ve uygulanabilirlikleri ne kadar birbiri ile ilişkilendirilebilmişse, başarı şansı da aynı oranda toplumsal kabulleri kendine çekebilecektir.
Bu noktada şunu da tespit etmek lazım; politik söylemleri hayata geçirecek kadroların varlığı, en az toplumsal yönelişler kadar dikkate alınması gereken, iktidar olunduğunda muktedir olunup olamamanın getireceği direnç veya projelendirme, hayata geçirme, yaslanılan toplumsal katmanların beklentilerine cevap verebilme gibi bir dizi kendini iktidarın bilinç altı sayan, devletin bellek ve birikimini siyasi iradenin kullanımına sunacak bürokratik hiyerarşinin de işlevini iyi analiz edebilir ve bunun yararlanılabilirliğini sağlarsanız, başarı şansının aynı oranda yol açıcı olduğunu görmek mümkün. Çünkü eğer, politik arenadaki varlık sebebiniz, iktidar olmak, diğer bir deyimle hükümet olmaksa, nasıl ve kimler eliyle hükmedeceğinizin de bir dizi bürokratik hiyerarşi gerektirdiğini; aksi takdirde yaslandığınız toplumsal katmanların, siyasi aidiyetlerin, ülke ihtiyaçlarının askıda kalacağı bir süreci başlatmanız belki mümkündür ama, sürdürmek, mümkün değildir.
Burada seçmen profilinin toplumsal ve siyasal modelleştirme üzerindeki beklenti ve baskı aday profillerine ve bu profillerin referanslarına yansıdığında, eğer geniş kitlelerin gündemini doğru yakalanırsa, iktidara yakınlaşma mesafesi de giderek daralacak ve iktidar alternatifliği bağlamındaki umutları canlı tutacaktır.
Henüz çok yeni olmakla beraber, çiçeği burnunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üzerine ölü toprağı serpilmiş partisinin müzmin muhalefet günlerini geride bırakma adına bir dizi atak başlatmaya niyetli görünmektedir. Gündemine aldığı günlük siyasi polemikleri bir tarafa bırakacak olursanız, en ciddi konu; toplumun küçümsenmeyecek milyonlarla ifade edilebilecek bir oy kitlesi yaş grubunu oluşturan “emekliler” argümanını ön plana çıkarmasıdır.. ve siyasi kulvarda aidiyetleri ve mevcudiyetleri kendi içinde derinlemesine bir kırılmanın, burkulmanın yaşandığı bu toplumsal katman, bu günkü mevcut iktidarın en çok gözardı ettiği bir seçmen kitlesi olarak, içi iyi doldurulmuş, doğru formüle edilmiş bir proje ile ikna edilip Kılıçdaroğlu’na yöneldiği takdirde, beklenmedik bir politik altüst oluşun potansiyel kaynağını oluşturabilecektir.
Çünkü reel politikada gündemdeki uluslar arası başarı grafiğindeki yükselme, kendi içinize yöneldiğinizde gündelik sıkıntılara çare değilse, bunun politik sonuçlarını doğru okumanıza, yakalanan dışa yönelik yükselme ivmesini, kendi iç politikadaki beklentilerle ve sıkıntıların giderilmesi bağlamında çözümler üretmeyi de içermek zorunda olduğunuzu hesaba dahil etmek zorundasınız. Yoksa, Kılıçdaroğlu fenomeni, belki iktidar olma şansını tek başına yakalayamayabilir ama, iktidara alternatif oluşumların öncülüğünü üstlenip, oluşturacağı güçlü halkalarla, mevcut iktidarı bu en zayıf halkasından yakalayıp iktidar zincirini kırabilir diye düşüyorum. Unutmamak lazım; politika, siyasi algı kadar, ideolojik algı kadar, bunlar arasındaki geçişleri ve dönüşleri de doğru okumayı gerektiren bir sanattır.
Yorumlar kapalı.