Dün televizyon dizi ve filmlerindeki cinsellik ve şiddet içerikli görüntüler üzerine, TBMM Kayıp ve Mağdur Çocuklar Araştırma Komisyonu Başkanı AKP İstanbul milletvekili Halide İncekara’nın, ‘’Sapık dizilere, muhafazakarlar reklam veriyor, 9 korumayla gezerler ama, bu dizilere reklam vermekten de geri kalmazlar’’ değerlendirmesini; ardından Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakam Aliye Kavaf’ın uygunsuz görüntüler ve şiddet içeren programların yayınlanmasının önüne geçmek için sivil inisiyatifin önemine işaret eden açıklamalarına yer vermiştik. Köşe yazısı sınırlarının kısıtlılığı nedeniyle konuyu tamamlayamamış ve bugün devam edeceğimi not etmiştim.
AK Parti milletvekili Halide İncekara’nın ruh hastası senaristler sapıklığı teşvik ediyor dediği “Yaprak Dökümü” ve “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizilerinin senaristleri Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu, AK Parti milletvekili Halide İncekara’nın sözlerine yazılı bir açıklama ile cevap verdi:
“Sayın milletvekilinin dizi senaryo yazarlarının ve özellikle bizim hakkımızdaki tıbbi teşhisini hayretler içinde ve büyük bir üzüntüyle öğrendik..
Bu, hakaret ederek, sopa göstererek, sindirmeye çalışmanın son noktasıdır. Bu hakaret ne yazık ki, çok önemli bir kurumun başkanı olan, bir milletvekilinin ağzından talihsizlikle çıkmıştır diye düşünmek istiyoruz..
“Ruh hastaları, şuuraltındaki sapıklıkları yazarak kitleleri etkiliyorlar” cümleleri, bir kurumun başkanının, bir milletvekilinin, kendi ülkesinin sanatçısına bakışını gösterir..
Bu hakaret karşısında, ne yapmamız gerektiğini. Kanunların bizi “bir milletvekiline” karşı nasıl koruyacağı konusunu araştıracağız tabi ki.
Bu hakarete sessiz kalmayacağız.
“6 korumayla geziyorlar” cümlesini hele hiç anlamış değiliz..
Niye korumayla gezelim? Niye biz hedef olalım? Neden veya kimlerden çekinip korkalım?..
Biz yaptığımız işle gurur duyuyoruz..
Evet dizilerimiz Son yıllarda Arap yarımadasında, Avrupanın çeşitli ülkelerinde ve Azerbeycan’da büyük bir ilgiyle izleniyor… Senaryolaştırdığımız kitap yurt dışında da en çok satanlar listesine giriyor, ülkenin tanıtımına büyük katkıda bulunuyor..
Yineliyorum, bundan büyük gurur duyuyoruz.
Bu başarıyla övünüleceği ve bu tanıtıma destek olunacağı yerde “bu dizileri izlemeyin” denilmesi.
Dizileri yazan sanatçılar için ruh hastası, sapık bilinç altlarındaki sapkınlıkları empoze ediyorlar cümlelerinin kurulması hayrete düşürücüdür..
Biz, daha da acıklı, daha da çaresiz durumların, her gün üçüncü sayfalarda yer aldığı gerçek hikayelerin dramını senaryolaştırıyoruz.
Bence yetkililerin, bu olayların faillerinin peşine düşmesi ve bu olayların mağdurlarına destek olması ve bu konuları kamu oyunda yüksek sesle söyleyenlerin yanında olması gerekir.
Akıl sağlığımız da ruh sağlığımız da yerindedir. Sapıklık ve sapkınlık içinde değiliz, kamuoyuna duyrulur.
Ece Yörenç – Melek Gençoğlu”
Anadolu Ajansının 18 Kasımda 2010’da basına yansıyan haberine göre, En çok bu diziler şikayet edildi:
En çok şikayet edilen ”Aşk-ı Memnu”, ”Fatmagül’ün Suçu Ne?” ve ”Türkan” adlı diziler oldu.
AA muhabirinin Üst Kurulun 2010 yılı Ocak-Eylül döneminde gelen bildirimlerin genel değerlendirme raporundan derlediği bilgilere göre, vatandaşlarca RTÜK’e en çok şikayet edilen program türü yine yerli diziler oldu. 2010 yılının yılın dokuz aylık döneminde yerli dizilerle ilgili şikayetler toplam bildirimlerin yüzde 51’ini oluşturdu. Yeni yayın döneminde başlayan ve ilk bölümündeki tecavüz sahnesiyle tepkileri çeken ”Fatmagül’ün Suçu Ne?” adlı diziyi izleyiciler en çok ”kadına yönelik şiddet” içerdiği gerekçesiyle şikayet ettiler. 2010 yılının dokuz aylık döneminde yerli diziler kategorisinde gelen şikayetlerde ”kadına yönelik şiddet” kriteri ilk kez yüzde 99 oranına ulaştı.
”Türk Aile Yapısına ve Ahlaka Aykırılık” konusunda yapılan değerlendirmelerin yüzde 78’i, ”Milli ve Manevi Değerlere Aykırılık” konulu kritere ilişkin şikayetlerin yüzde 77’si ve ”Program Kaldırılsın” şeklinde gelen şikayetlerin yüzde 75’i dramatik dizilerle ilgili oldu.
Ocak–Eylül döneminde dramatik dizilerle ilgili toplam 33 bin 213 bildirimin 9 bin 986’sı (yüzde 30) ”Aşk-ı Memnu”, 4 bin 808’i (yüzde 15) ”Fatma Gül’ün Suçu Ne?” ve 4 bin 735’i (yüzde 14) ”Türkan” adlı diziler hakkında geldi. Bu üç dizinin sahip olduğu oranlar, dramatik diziler hakkında gelen şikayetlerin yüzde 59’unu oluşturdu. Ocak–Eylül 2010 döneminde en çok şikayete konu olan dramatik dizilerin tümünün Kanal D’de yayınlandığı görüldü.
Bunlar olurken Aynı yayın grubundan ‘Fatmagül’ü yazanlar ruh hastası, insanlara sapıklık aşılıyorlar.’ diyen AKP milletvekili Halide İncekara’nın bu sözleri Beren Saat’e soruldu. Kim tarafından mı? Hürriyet Gazetesi yazarlarından Cengiz Semercioğlu tarafından. Semercioğlu, Beren Saat’e öyle bir masumiyet giydirmiş ki, tam da “yeme de yanında yat” kabilinden… yarın.
Yorumlar kapalı.