Doç. Dr. Haluk Berkmen
Yeni yılda pek çok ülkede Noel Agacı gelenek olarak süslenir. Bu gelenegin kökeninde hediye getiren Noel baba inancı bulunmaktadır. Yeni yıl yaklasırken bir çam agacı süslenir ve altına hediyeler yerlestirilir. Bu geleneginkökeninde !slamiyet öncesi Asya Türklerine ait Hayat Agacıinancı bulunmaktadır. Asya halkının süslemek için seçtigiakçam, kısın dahi yapraklarını dökmeyen ve daima yesil kalan özelliginden dolayı “hayat agacı” olarak isimlendirilmisti. Halen ülkemizde istek ve beklentilerini bir kâgıda yazıp yatır oldugu inanılan kisilerin mezarlarındaki agaçlara takmak gelenegi devam etmektedir. Asya Türkleri gecelerin kısalıp günlerin uzamaya basladıgı dönemde akçam agacını süslerler, ates yakıp etrafında dans ederlerdi. Bu gelenek halen devam etmekte ve Nardugan Bayramı adıyla bilinmektedir. ‘Nar’ ates ve ‘dugan’ dogan demek oldugundanNardugan “dogangünes”, yani uzayan gün anlamını tasır. Hayat agacınabaglı bir diger inanç da bu agacıngögütuttugu ve gögün insanların üstüne çökmesine engel oldugudur. Noel agacı süslemesi de Asya kökenli olup, Türklerin Avrupa’ya hediye ettigi bir kadim inançtan türemistir.
Hayat Agacı inancının Asya kökenli oldugunu Amerika yerlilerinde de bulunmasından anlıyoruz. Amerikan Navajohalkına ait alttaki çizimde kutsal agaç merkezde bir kare içinde bulunuyor. Kareyi çevreleyen küçük boyda çizilmis olan kadınlar ellerinde demetlerle agaca dua ediyorlar. Asya’dan Amerika kıtasına göç etmis bu insanların bir doga dini sayılabilecek olansamanlıga inandıkları biliniyor. Kızılderili dedigimiz bu insanların günesdogarken yaptıkları ayinler ve tüm bitkilerin ruh tasıdıklarına inanmaları Asya samanlıgının devamıdır.
Altta sagda görülen akçam agacı bir Asya Türkünün isledigi halıdır. Üzerinde süsler ve etrafındauçusankuslarla kutsal birçok kavram içeriyor. Agaçtaki süsler gökteki yıldızları simgeliyor. Böylece, dümdüz bir direk gibi yükselen agaçgögü tutmakta oldugu kavramını aktarılıyor. Ayrıca agacın çevresindeki kuslar manevi saman uçusunu da hatırlatıyor.
Noel sözü Fransızca ‘nouvelle’ yani ‘yeni’ sözü ile ilgili oldugu ve ‘Yeni Yıl’ kavramının Nardugan bayramından batıya geçtigianlasılıyor. Bu gelenegin Asya halkları tarafından Anadolu’ya tasınmısoldugunu da görüyoruz. Anadolu’da kutsal hayat agacının kadim dönemlerden beri önemli bir simge olarak devam ettigini görüyoruz. Alttaki resimde solda (1) görülen Hitit kabartmasında iki boga-insanın arasında hayat agacı görülüyor. Basları üzerinde de kanatlı günes simgesi bulunuyor. Kabartmanın çizimi ayrıca belirtilmistir (Kaynak: Hitit Günesi, Sedat Alp, Tübitak yayını, 2002, sayfa 27).
Ortada (2) görülen hayat agacı bir Selçuk kabartması olup, Erzurum’daki çifte minareli medresenin duvarını süslüyor (Kaynak: Anadolu’nun Selçuklu Çehresi, Semra Ögel, Akbank yayını, 1994, sayfa 113). Sagda ise (3), dogu Anadolu’da ileri bir kültür gelistirmis olan Urartu inancında hayat agacından meyve toplayan iki kisi görülüyor (Kaynak: Anadolu Arkeolojisi, Veli Sevin, Der yayını, 2003 sayfa 221). Bu çizimde toplanan nar meyvesi ile Nardugan sözündeki ‘nar’ kavramı arasında iliskidüsündürücüdür.
Fuzuli Bayat’ın Ana Hatlarıyla Türk Samanlıgıbaslıklı kitabının 92. sayfasında hayat agacının aynı zamanda bir saman agacıoldugundan söz eder: Cennette yerlesen iyi ve kötüyü idrak etme agacının meyvesini yemekle insan, yasagıbozmus ve ölümsüzlükten ölüme terk edilmistir. Saman agacı ilk mükemelligi simgeleyen cennet agacıdır ki, inisyasyondabaslangıç bilgiye sahiplenmek anlamı içerir.
Hayat agacının Osmanlılardaki anlamını anlatan NevillDrury(Kaynak: Shamanism, Element yayını, 1996, sayfa 39) söyle der: Osmanlı Türkleri bir-milyon yapraklı hayat agacından söz ederler. Her bir yaprakta bir insanın kaderi kayıtlıdır. Bir insan öldügünde bu agaçtan bir yaprak düser. Ayrıca Viking inancında Yggdrasilagacı vardır ki, bu da Hayat Agacı kavramının kuzey Avrupa kültüründeki devamı olması mümkündür. Alttaki çizimde Hayat Agacı olan Yggdrasil agacının yanında duran tanrı Odin görülüyor. Odin, Asya tanrısı olan Ülgen olabilir.
Her ne kadar resimdeki agaç bir çam agacına benzemiyorsa bu agacı anlatan kaynakta sürekliyesilkaldıgı ve ‘urd’ üzerinde durdugu yazılıdır. Urd sözü de ‘yer’ ile iliskili olup Yggdrasil’inYggd sözü ile Yurd_ Urd_ Erde _ Earth sözleri arasında yakın iliskioldugu görüsündeyim. Yurd aynı zamanda çadır demek olup zamanla ülke anlamlarına dönüsmüs olabilecegi kuvvetle muhtemeldir. THE PROSE EDDA adlı eserinde SnorriSturluson, !zlanda dilindeYggdrasilagacından söz eder. Bu eser !ngilizceye 1916 yılında ARTHUR GILCHRIST
BRODEUR tarafından çevrilmistir. Kitabın önsözü su cümle ile baslıyor: “Neartheearth’scentrewasmadethat goodliest of homesandhauntsthat ever havebeen, which is calledTroy, eventhat whichwecallTurkland.” Çevirisi: “Dünyanın merkezine yakın, avlanmaya uygun olan mükemmel insanların yasadıgı, adı Troy olarak bilinen fakat bizim Türk-Ülkesi dedigimiz bir bölge vardı.”
Bu yazılanlar büyük TÜRK MİLLETLERİNİN değerli tarihçilerinin çalışmalarıdır….
BÜYÜK TÜRKMİLLETLERİ ADINA SAYGI VE ÖĞÜNÇLERİMİZİ SUNUYORUZ
Yorumlar kapalı.