Necip Fazıl…

“Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? / Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük!..” diyen mana şairi.Bir zamanlar “Kaldırımlar” da yürüyenşair.SeyyidAbdulhakimArvasiHazretlerinin hikmetli bir nazarı ile dünyası değişen büyük dava insanı. “Tek kişilik ordu” misali örnek ve model bir insan. Çile’nin, Sakarya Türküsü’nün, Çöle İnen Nur’un ruh insanı. Bir büyük deha insan Necip Fazıl Kısakürek. Hayatının her devresinde;eğilmeden, bükülmeden fikir, sanat ve düşüncelerini net bir şekilde yaşamış, sonradan gelenlerce de derinliğine ulaşılamamıştır Üstadın. “Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış. Marifet bu, gerisi çelik çomakmış” diyen ufuk insanı, bir güzel insan.

 

Kendisini bir evliya nazarında şekillendirmiştir. Mana ve ruh iklimini; bir veliye, kâmil bir mürşide bende olarak genişletmiş, fikir ve sanat hayatında da şahane bir model ortaya koyarak,bilinmesi ve tanınması gereken eşine az rastlanır dahi insanlar zincirine eklenmiş bir halkadır…

 

Zapt edilemeyen zekâsı, yere göğe sığmayan yapısı veaksiyonerliği,bir türlü dengeye gelmez. O’nun hayat çizgisinde Mürşidi AbdulhakimArvasi Hazretlerinin yeri elbette tartışılamaz. İsterseniz gelin kendi ağzından dileyelim: “Allah dostunu gördüm, bundan altı yıl evvel; Bir akşamdı ki, zaman, donacak kadar güzel.” diye şiiriyle tarif eder. “Efendim! Benim Efendim! Benim, güzellerin güzeli Efendim!” sözleriyle,Peygamber (sav) neslinin kendi zamanına denk düşen halkasındaki bu kutlu büyüğe olan yoğun sevgisini açık eder. “Kaç milyon baba ve kaç milyon anne, senin milyarda birin eder? Sen benim böyle bir şeyimsin! Babamla anneme Allah’ın bana tattırdığı varlık şevkine vesile oldukları için bağlıysam, sana da bu ölçünün ebedî hayat mikyasiyle perçinliyim… Düşünsünler farkı!..” ifadeleriyle;Ehl-i Beyt sevgisinin, mürşide bağlılığın, teslimiyetin ve muhabbetin yansımalarını en açık haliyle ortaya koyar…

 

Kendisini anlatmaya elbette bizim gibi çelimsiz bacaklıların gücü yetmez! Ancak, “Kalemine ciğerinden kan çekerek yırtındığı, paralandığı ve zindanlarda süründüğü bu gençlik karşısında, uykusuz, susuz, ekmeksiz, başını secdeye mıhlayıp bir ömür Allaha hamd etme makamında” olması açısından bakıldığında: onu anmak, hatırlatmak, anlatmak ve anlamaya çalışmak üzerimize düşen önemli bir görevdir. Zira onun; “Genç adam! Bundan böyle senden beklediğim şudur: Tabutumu öz ellerinle musalla taşına koyarken, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğinekoymayı unutma ve bunu tek vasiyetim bil!” ihtarı, şuurlu olduğunu iddia eden herkesin alması gereken bir mesajdır…

 

Tosya Din Görevlileri Derneği tarafından tertip edilen konferans kapsamında İlçemizde de konferans verdiği arşiv kayıtlarında mevcuttur. Kendisine muhalif olanlarının lisaniyle dahi; “Bir mısraı bir millete şeref vermeye yeter!..” sözü, onu en güzel haliyle anlatmaktadır…

 

Ömrünün son günlerini de 1,5 yıllık mahkûmiyetin infazı altında tamamlamıştır. Bir gece, yani; 25 Mayıs 1983 günü yatağından doğrulup, yüzünü pencereye döner ve gözlerini karanlığın derinliklerine doğru yöneltir. Ne gördüğü bize meçhul olsa da yanındakiler; “Demek böyle ölünürmüş!..” dediğini bize aktarırlar. Azrail’i (as) tebessümle selamlayan bu büyük şahsiyeti, vefat yıldönümü vesilesiyle saygı ve rahmetle anıyorum.

Necip Fazıl…

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - instagram followers buy - instagram takipçi al - instagram gizli hesap görme - Twitch view bot - Betnano - mersin escort - casino siteleri - sms onay - Betmarko Giriş - sweet bonanza oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - instagram followers buy - instagram takipçi al - instagram gizli hesap görme - Twitch view bot - Betnano - mersin escort - casino siteleri - sms onay - Betmarko Giriş - sweet bonanza oyna