Kameri takvime göre Recebayının 27.gecesidir. Özel bir zamandır özellikle de Resulüllah(sav) Efendimiz açısından. Sadece O’nun açısından mı? Elbette bize getirdiği hediyeler açısından da bir o kadar önemlidir. Nebilerin Sultanına Allah-ü Te âlâ salât ve selâm eylesin. Her ânı bir sırra mazhardır Mirac’ın. Bineği burak, yol arkadaşı Cebrail (as) dır. Gecenin misafiri kâinatın efendisi, doğru yolu tutan zatların baştacı,AhmediMahmudu Muhammed Mustafa (sav)’dir. Mahiyeti, sahibine özel ve bizim gibi insanların idrakinin ötesinde özel bir buluşmadır. Ne kendisinden evvel gelenler ne de sonra gelecek olanlar bir daha böyle bir ikrama nail olmadılar ve olamayacaklardır.Allahın takdiri, kudreti ve ikramı ile gerçekleşen İsra ve Miraç Peygamberimizin en büyük mucizilerinden biridir.
Elbette akıl ile meseleye yaklaşan ve içinde Peygamberimize kıskançlık duyan her kim var ise buna inanmak istemez. Hakkında İsra Suresi gibi kesin hüküm bulunduğundan inkâr edemeyen ancak sureti haktan görünenler var. Bu defa;İsra kısmını kabule mecbur kalıp Miraç kısmını inkâra kalkışıyorlar. Böylelikle batıl ve sapık düşüncelerin kör taklitçiliğini yapıyorlar. Cahilliklerinden değil pek tabii ki! Tamamen art niyetli olduklarından. Zira isra ve miraç mucizesi aklın ötesine geçen bir hadisedir. Bize düşen ayetler ve hadisi şeriflerin yol göstericiliği, sahabenin duruşu ve ehli sünnet akidemizin temel görüşleridir. Gerisi teferruattır. Kıskançlıklarında boğulsunlar ne diyelim…
Elbette ki, Hz. Ebû Bekir’in anlaması gibi bir düzeyde değildir iman ve idrakimiz. O; “Bunu Muhammed söylüyorsa doğudur, oralara da daha ötelere de gider.” diye herkesin inkâr ettiği bir zamanda bu sözleri söyleyerek tasdik etmiştir ki “Sıddık” unvanını kazanmıştır. Biz İmamı Maturidi ve İmamı Eş’arinin görüşüne tabiyiz. Allah dileyince her şey mümkündür. Nasıl ki, İsa (as) babasız dünyaya gelmiş, Musa (as) Tur dağında ilahi kelama muhatap olmuştur. Bunun gibi İsra ve Miraç hadisesi de gecenin bir vaktinde mucize olarakgerçekleşmiştir. İnkârcıların maksadı ehline malumdur diyelim ve bu sinsi emellerle daha fazla vakit doldurmayalım… Miracın bize en önemli hediyelerinden birisi elli vakit olan namazın beş vakit olarak armağan edilmesidir. Bakara suresinin son ayetleri yine bir başka hediyedir. Yönü, yüzü ve istikameti imana çevrili olanların muhakkak cennete gireceği de ayrıca müjdelenmiştir. Daha nice müjdeler vardır ki, Efendimiz (sav) sahabelerine nakletmiştir.
Öyle ise; Bu gece ihya edilmeli. Namazlarımız kaza edilmeli. Çokça nafile namaz kılınmalı. Kur’an-ı kerim okunmalı. Halisane dualar edilmeli. Tövbekâr olunmalı. Sadaka vererek iyilikler yapılmalıdır. Büyüklerin ziyareti, kandil tebriği, hastaların duasını almak, ölmüşlerimize hediye göndermek bu gece yapabileceklerimizden bazılarıdır. Miracı yeni bir başlangıç bilelerek azim göstermeli ve kendi miracımızı gerçekleştirmeliyiz. İşte tam da zamanı! Neyin? Haramlara karşı mücadele, helallere karşı istek, faizden uzak durmak, zikir, salavat, iyilik insanı olmak için tefekkür etmek, ahlaklı olmak için karar yenileme vaktinin…
Âlemiİslamın ve okurlarımızın Miraç gecesini kutluyorum. Günümüz hengâmesinde bir kelebek ömrü kadar çabuk geçen günlerimizin sünnetî ahlaka uygun bir şekilde geçirilmesi ve daha anlamlı hale gelmesini diliyorum.
Yorumlar kapalı.