Dünkü yazımıza devam edelim…Sizler rahat olun mekanlarınızda, bırakın arabalar dat dat kornalara bassınlar. Hatta “Ulan …. gibi yolun ortasından niye yürüyorsun” diye hakaret etsinler. Biz bu hitaplara razıyız, aman sakın ha siz rahatınızı ve düzeninizi bozmayın. Sakın canınızı da sıkmayın, çünkü sizlerin canları çok kıymetlidir.
Yerlere tükürenler, hatta afedersiniz sümkürenler, beş on metre ötede çöp bidonları varken elindeki çöpü cadde ortasına, dükkanının önüne atanlar atmasınlar, yapmasınlar, yapmayın dedik; ama kimileri bunu dangalaklık olarak, yalakalık olarak algıladılar, hala da aynı teraneden çalmaya devam ediyorlar. Bunun adı kimilerinin “algılamak istedikleri” gibi değil, sadece duyarlılıktır. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” devri geçti artık. Dünya küçüldü, anlayışlar değişti, bizler de değişmek zorundayız. Hem istesek de istemesek de.
En çok da canımızı sıkan, gavsaramızı daraltan “yağcılık” yakıştırması. Seçimler geçeli onca zaman oldu, hala “Tosyalı olarak bizler kendi adayımızı desteklemeliyiz, Tosya’nın oyları kalıp gibi çıkmalı ki en azından Kastamonu bir daha ki seçimlerde Tosya’yı göz ardı edemesin” diyordun ya bir zamanlar diye zaman zaman hatırlatmalar yapılması. Tosya’lı bir adayımız seçilecek sıralarda olsun (ki buna artık ihtimal vermiyorum şahsen) sonuna kadar destekleriz yazarız. Bizim derdimiz o şahıs, bu parti, falan filan değil; derdimiz Tosya. Doğru bildiklerimizi, doğru olduğuna inandıklarımızı Tosya’lı için Tosya için dillendireceğiz. Adına ne derse desin bazıları.
Mesela bir tv kanalında izlediğim bir program. Burdur Söğüt Kasabasında Domates ve Yayla Şenlikleri Festivali. Söğüt Kasabası Burdur ili, Çavdır ilçesine bağlı, 3000 nüfuslu, 1400 rakımlı bir kasaba. Bu küçük kasabaya sadece 2011 yılında 44 adet cam sera kurulmuş ve domates yetiştiriyorlar. Yani bizim Çeltikçi Köyünün üstündeki yaylada. Hem ne domates, tüccar gelmiş, yetiştiricinin ürettiği ürünü ayaklarında satın alıyor, büyük bir kısmını da yurt dışına pazarlıyorlar. Ufacık bir kasaba yetiştiriyor ve ihraç ediyorlar.
Tosya ile ne alakası var bunun diyebilirsiniz. Çok alakası var. Belediye Başkanları haklı olarak anlatıyor; Tarım Müdürlüğü tarafından projeler yapılmış, seralar Kaymakamlık tarafından desteklenmiş ve kurulmuş, haftada bir gün seralar teknik elemanlarca devamlı kontrol ediliyormuş. Yani her şey olması gerektiği gibi imiş. 3000 nüfuslu kasabada yapılabilen bu işler 27000 nüfuslu Tosya’da yapılamaz mı mesela diye yazsak kötü bir şey mi söylemiş oluruz? Hoşça kalın..**r.ç.**
Yorumlar kapalı.