Sevginin kaynağı Allahu Tealâ’dır. Sevgide zorlama olmaz.
Onun için halk arasında bir söz vardır ve doğrudur; “Saygıda zorunluluk,
sevgide serbestlik vardır” diye. Kalp, ancak Allah’ın özel rahmet ve yardımıyla
başkalarını karşılıksız sevebilir. Kin, kibir ve haset ile hasta olmuş bir
kalp, sadece sevgi ve zikirle yumuşayıp açılabilir. Allah için sevgi, para pul
ile olmaz. Çünkü: “Rasulüm şayet sen, yeryüzünde bulunan her şeyi (bütün
dünyayı) harcasan, onların kalplerini biri birine ısındıramazdın. Fakat Allah
onların arasını (tarafından bir rahmet ve sevgi ile) birleştirdi”
(Enfal/63) ayeti, bu işi ilahî rahmetten başkasına vermiyor. Bunu Allah’tan
istemeli ve samimi olmalı.
Ayrıca bazı tedbir ve yollar vardır ki, onlarla da bir
derece kalpte yumuşama olur, sevgi oluşur. Bunun için kalplerin tabibi, gerçek
doktoru Rasul-i Kibriya (A.S.) Efendimiz, şu usülleri tavsiye etmiştir:
“Size, yaptığınız zaman, biribirinizi seveceğiniz bir amel söyleyeyim mi?
Biribirinize bolca selam verin.” ,“Mü’min kardeşlerinizle musafaha edin ki
aranızdaki düşmanlık gitsin. Hediyeleşin ki, biribirinizi sevesiniz ve
içinizdeki kini temizleyesiniz.” Yine başka bir hadisi şerifte ;
“Biribirinize hediye verin. Şüphesiz hediye, muhabbeti artırır, kalbi kin ve
düşmanlıklardan arındırır” buyurulmaktadır.
Her derdin bir dermanı vardır, dermansız dert yoktur, arayan bulur, bulan
sıkıntıdan kurtulur. İşte bir örnek: Velilerden Ebu Bekr el-Kettanî (k.s.)
anlatıyor: “Bir adam bana arkadaş oldu. Kalbimde ona karşı bir ağırlık ve
sıkıntı vardı. Bu halin kalbimden gitmesini düşünerek, kendisine bir şeyler
hediye ettim ama gitmedi.
Bir gün onunla yalnız kalmıştım, kendisine: ‘Ayağını yanağıma koy!’ dedim,
bundan kaçındı. Kendisine ‘bunu mutlaka yapacaksın!’ dedim. O da yaptı ve
böylece kalbimde kendisine karşı hissettiğim o düşünce kaybolup gitti.”
Allah için sevenlere, Allah için verenlere, sadece ama sadece Allah
için hizmet edenlere, karşılığını hiç kimseden değil, sadece Allah Teala’dan
bekleyenlere selam olsun.Hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.