İSTANBUL’DAN TOSYA’YA BAKMAK
Bu yazımda aslında hepimizin bildiği, gördüğü, idrak ettiği bir konuyu aktarmaya, tekrar hatırlatmaya, dikkatlerinizi bir kez daha çekmeye çalışacağım. Konu Tosya için çok mu çok önemli kanaatimce.
Küçük oğlum kısa dönem askerliğini 17 Mayıs Pazartesi günü bitirdi. Biz de ailece iki gün önceden İstanbul’a gittik. İki gün de ikindiden sonra Küçükyalı sahilinde oturduk, piknik yaptık, eğlendik.
Bütün bunları niye yazıyorum, size ne değil mi bizim oğlanın askerden gelmesinden, sahilde gezmemizden, piknik yapmamızdan. Doğru; fakat sahilde yaptığımız piknikte gördüklerimiz, şahit olduklarımız, imrendiklerimiz hepimizi bayağı ilgilendiriyor da onun için bahsetme gereği duyduk.
Sahil Yolu boyunca beş altı kilometre yeşil sahil şeridinde insanlar resmen piknik yapıyorlar, hem de mangal bile yakıyorlar. Çok kalabalık ve kimse kimseyi rahatsız etmiyor, çevreyi kirletmiyor. Voleybol, yakar top oynuyorlar, çimlere zarar vermiyorlar, çiçekleri koparmıyorlar, bizim gibi Hükümet Konağının yan tarafındaki yol ortasına Belediyece dikilen çiçekleri dibinden söküp evlerine götürmüyorlar. İşin ilginç tarafı binlerce insanın bir arada bulunduğu beş altı km. sahil boyunca bir tek polis görmedik. Koca metropoldeki umuma açık bir yerde hiç güvenlik görevlisi yok, polis yok.
Esas aktarmak istediğim konu şu : Bu kalabalığın yüzde sekseni gençlerden oluşuyor, çocuklardan tutunda 15-25 yaşlarında gençler. Hiçbir taşkın harekete rastlamadık. El ele tutuşup gezenler, deniz kenarındaki kayalıkların üzerine oturmuş sohbet, muhabbet edenler, gözüne kestirdiği kızları göz ucuyla süzenler, kesenler. Ama gözümüze batan, bizi rahatsız eden aykırı bir hareket yok, hepsi ölçülü, hoş görülü. Kayalıkların üstüne oturmuş bira içen üç beş kişi bile var. Fakat Tosya’daki gibi bağırıp çağırmıyorlar, küfür etmiyorlar, kimseyi rahatsız etmiyorlar, müziği sonuna kadar açmıyorlar.
Yorumlar kapalı.