SOMA da Yaşanan Elim Kazadan Sonra,
“İşçi Sağlığı ve Güvenliği’ne” Dair Gerçekler…
“İş Sağlığı ve Güvenliği”nin ehemmiyetini, Cumhuriyet tarihimizin en acı maden faciası “SOMA” gerçeğiyle bizzat görmüş, yaşamış ve gündemimize almış olduk. Peki, şimdiye kadar neredeydik? İşçi sağlığına gereken önemi neden vermedik? Acaba şimdiye kadar Adam Smith’in yıllar önce “Bırakınız yapsınlar, bırakınızı geçsinler” ideolojisiyle mi yaşadık? Aslında sorulması gereken bir çok soru var… Ama ben olayın sadece hukuki boyutunu ANALİZ etmek istiyorum…
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 20.06.2012 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Böylece söz konusu kanun ile işçilerin sağlığı ve güvenliği konusunda yeni bir düzenleme mevzuatımıza getirilmiştir. Tabi doğal olarak 6331 sayılı kanunun işçiler ve işverenler açısından getirdiği yeniliklerin neler olduğu sorusu insanın aklına geliyor…
Kanun bütün iş yerlerinde gerek stajyer gerekse çırak olarak kamu ve özel sektör de çalışan tüm işçilerin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmaları için gerekli yasak önlemleri ve düzenlemeleri içeriyor. Kanunun en önemli özelliği kuralcı değil önleyici bir yaklaşım ile hazırlanmış olmasıdır. Böylece işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilerek en iyi koşul ve güvenli ortamlarda çalışmalarını sağlayarak mevcut çalışma koşullarının da sürekli iyileştirilmesini hedeflemektedir. 6331 sayılı kanun ile her iş yeri “Risk Analizi, Acil Eylem Planı, İşçilerin Eğitimi, Tehlikeli ve Çok Tehlikeli sınıfa İSG kâtip (İş güvenliği uzmanı) atamasını” zorunlu kılmıştır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfa giren iş yerleri çalışan sayısına bakılmaksızın 01.01.2014 tarihinden; çalışan sayısı 50’nin altında olan iş yerleri ise Temmuz 2014 tarihinden itibaren yasal düzenlemeye uygun hareket etmesi gerekmektedir. Kanun bunu gerçekleştirebilmek için ilk adım olarak iş yerlerinin tehlike durumlarına göre sınıflandırmaktadır. Çok tehlikeli iş yerleri için (A) sınıfı, tehlikeli sayılabilecek iş yerleri için (B) sınıfı ve az tehlikeli kabul edilen iş yerlerini ise (C) sınıfı olarak tasnif etmektedir. Risk değerlemesini sürekli yapmak ve güncellemek de zorunlu kılınıyor. Ayrıca yeni düzenlemeyle her sınıfa uygun “İş Güvenliği Uzmanlığı” belgesine sahip uzmanların iş yerlerinde çalıştırılması gerekmektedir. Kanun bunun yanı sıra iş yerlerinin türüne ve çalışanların sayısına bakılmaksızın her iş yerinde iş yerimi hekimi ve diğer sağlık personelinin çalıştırılmasını da zorunlu kılmaktadır. “İş Güvenliği Uzmanı” olabilmek için üniversitelerin ilgili lisans bölümlerinden mezun olmak ve bakanlığın belirleyeceği özelliklere sahip olmak ve bakanlığın açtığı mesleki eğitimi tamamlayarak yapılacak yazılı sınavda başarılı olmak gerekmektedir.
Kanunun işverenler ve işçiler için getirdiği yenilikler iki farklı başlık altında aşağıda açıklanmaktadır.
1. İşveren açısından getirilen yenilikler:
– İş sağlığı ve güvenliği koşullarını iyileştirmek ve sürekli geliştirmek
– Çalışanların sağlıklarının işe uygunluğunu tespit etmek ve sürekli kontrol etmek
– Risk derecelendirmesi yapmak ve işin riskiyle ile ilgili acil eylem planları hazırlamak
– Mesleki hastalıkların ve risklerin tedbirini almak ve işçiyi bu konuda eğitmek
– Çalışma ortamlarının sürekli kontrol edilerek gerekli şartlar taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi
– Çalışanların hayati tehlikesi olabilecek iş yerine girmesini engellemek ve gerekli tedbirleri almak
2. İşçiler açısından getirilen yenilikler:
– İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yararlanmak
– İş yerinde sunulan iş sağlığı ve güvenliği konusuyla ilgili olarak işverenlere bilgi vermek
– İş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgi almak
– Çalıştığı arkadaşının hayatını tehlikeye atmamak,
– Kendilerine verilen üretim araç ve donanımları doğru kullanmak
Daha fazla bilgi edinmek isteyenler 6331 sayılı kanun ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hazırladığı 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu rehberini inceleyebilir.
Şimdi yukarıda bahsettiğim mevzudan haberi olan kaç işveren var? Kimler kanuna uygun olarak gerekli tedbirleri alıp düzenlemeleri yaptı? İşte sorunun farklı bir boyutuyla karşılaşmış oluyoruz…
Soma’ da şehit olan işçi kardeşlerimize Allah’tan (C.C) rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim… Yaşadığımız acının tekrarlanmaması niyaz ederek, herkese sağlıklı ve güvenli çalışmalar dilerim…
Yorumlar kapalı.