Milletin vekilleri, milletin uyacağı Anayasa’nın içeriğini ihtilal tortularından arındırma konusunda mutabık, ancak yerine neyin ikame edileceğinde muhalif iseler, aklın yolu bir; getirirsiniz o anayasa konusundaki önerilerinizi millete sunar ve milletten alacağınız cevaba razı olursunuz. İşte üzerinde kıyametler koparılan problemin en sade ve akla uygun yolu bu değil mi? Parlamentodaki mevcut iktidara mensup vekillere göre bu, yine mevcut parlamentodaki üç muhalif gruptan Ana muhalefet ile ikinci büyük gruba mensup vekillere göre ise, bu aklın yolu değil; bir siyasi iktidarsızlık oyunu..
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın liderliğini üstlendiği, “Anayasa’da değişikliğe hayır” cephesinin söylemini siyasi polemiklerden, tribünlere oynamaktan ve siyasi atraksiyonlardan soyutlayıp özetlerseniz, en yalın haliyle diyorlar ki, “Halk anayasa değişikliğini istemiyor.”
İyi ama, ben halkım; bana bu değişikliği isteyip istemediğimi sormadan, benim duygu ve düşüncelerimi nasıl okuduklarını, niyetimi nasıl deşifre ettiklerini, hangi kehanete dayandırdıklarını açıklamıyorlar. İşte meselenin düğüm noktası burada, madem benim niyetimi nasıl okuduğunu açıklayamıyorsun; bana sor, ben niyetimi kendi hür irademle ortaya koyayım.. ondan sonra sen de bu iradeye uygun vekilliğini icra et. Nihayet sen vekilsin, halk olarak ben asilim. Asilin iradesi vekili bağlar.
Şimdi kendi adıma asaleten bakıyorum; Hükümetin hazırladığı anayasa değişiklik paketinin ayrıntıları neleri kapsıyordu? Tartışmaya sunulan ve bugün 8. maddesi düşmüş olan Anayasa taslağında şu değişikliklerin yapılması öngörülmüştü:
*- Siyasi partilerin kapatılması, Venedik Kriterleri çerçevesinde zorlaştırılacak. Partilerin kapatılmasına dava açma usulü de değişecek; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebi üzerine, 1961 Anayasası’nda olduğu gibi Meclis karar verecek. Şiddet ve teröre bulaşmadığı sürece partiler kapatılamayacak. Siyasi yasaklar 5 yıldan 3 yıla indiriliyor… Siyasi partilerin mali denetimini Sayıştay yapacak.
İşte üzerinde en çok kıyametler kopartılan üç maddeden birincisi bu idi ve bu madde yeterli oyu alamadığı için düştü. Yine değişiklikle öngörülen konuya dönelim;
*- Anayasa Mahkemesi`nin yapısı değişecek, Mahkeme’nin üye sayısı artırılacak. Yüce Divan kararlarına yeniden inceleme istenebilecek. Anayasa Mahkemesi’ne kişisel başvuru hakkı sağlanacak. AİHM hükümleri çerçevesinde temel hak ve özgürlüklere ilişkin kişisel başvurular yapılabilecek.
* – Mevcut 1982 Anayasa’sının yapımcılarını zırh gibi koruyan geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılacak.
*- Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) ihraç kararlarının yanı sıra HSYK kararlarları da yargı denetimine açılacak.
*- Anayasanın ‘hakların korunmasıyla’ ilgili bölümüne Kamu Denetçiliği Kurumu’na ilişkin madde eklenecek. Bu kurum, vatandaşla kamu kurumları arasındaki sorunlarda ‘Ombudsmanlık’ rolü üstlenecek.
* -Memura, kamu görevlisine toplu sözleşme hakkı tanınıyor. En önemli haklardan biri olan memura grev hakkı anayasal güvence altına alınacak.
*- CHP’nin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü ve askerlere sivil yargı yolunu açan düzenleme pakete girdi. Bu kapsamda askerlerin yargılanmasını düzenleyen Anayasa’nın 145. maddesinde değişikliğe gidilecek. Savaş hali haricinde siviller askeri mahkemede yargılanamayacak.
Bu günlük bu kadar.. konuya ilişkin tespit ve son kanaatimi yarın tamamlayıp sunma umuduyla esenlikler diliyorum.
Yorumlar kapalı.