Hayat Devam Ediyor…
Artık Kasım ayının ortalarını geride bıraktık. Bazen hafif soğuyan, bazen de pastırma sıcakları derken az biraz ısınan havalarla birlikte Aralığa, sonra da kullanılan takvim itibariyle yeni bir yıla girmek üzere Ocak 2015’e doğru yol alıyoruz. Büyüklerimizin anlattıklarına göre, mantarın bol olduğu senelerde kış çetin geçermiş. İki üç senedir Tosya’mızda kar yağışından mahrum geçen kışlar geçirdik. Eğer yaşlıların dediği gibi bu sene karlı ve soğuk olacaksa, şimdiden hazırlanmak lazım. Sakın yanlış anlaşılmasın, hazırlanmak derken normal kış hazırlıklarından bahsetmiyorum. Elbette halkımız her sene olduğu gibi yine kışlık yiyecekleri depolayıp, doğalgaza geçmeyenler yakacak hazırlıklarını yapıp, çoluk-çocuğun giyecek ihtiyaçlarını düşünmüşler ve yapılması gerekenleri yapmışlardır.
Benim bahsettiğim, bahsetmek istediğim, üzerinde durmayı düşündüğüm konu kendi ihtiyaçlarımız değil. Cuma günkü yazımızda da duyurduğumuz üzere, İlçemizde bir “Giysi-Gıda Bankası” hizmete girdi. Bildiğiniz gibi bu faaliyet, sadece birkaç kişinin altından kalkamayacağı ve ancak toplumun da katkısıyla ayakta durabilecek bir faaliyet.
Yazımızın başında belirttiğimiz gibi kış geliyor, havalar daha da soğuyacak. Üzerinde incecik yazlık kıyafetlerle okuluna giden, senelerdir aynı montuyla kışı geçiren, evinde bir kap sıcak yemeğe ihtiyacı olan kardeşlerimiz için, zor günler kapıda.
Evet, hayat devam ediyor… İnfak demiştik, ihtiyacın fazlası demiştik, veren el alan elden üstün demiştik. İşte şimdi bunları hayata geçirebilmek için önümüzde bizlere verilmiş büyük bir fırsat duruyor. Tüm dünyada özelde müslümanlar genelde tüm mazlum ve mağdurlar kardeşlerinden uzanacak bir yardım elini beklerken, bizler de Tosya’mız ve yakın çevremizdeki ihtiyaç sahiplerini koruyup kollamak zorundayız. Önce en yakınımızdakilerden başlamak üzere gücümüzün yettiğince ulaşabildiğimiz her ihtiyaç sahibine yardım etmek, onların yanında yer aldığımızı gösterebilmek, Allah’ın bizlere vermiş olduğu nimetlerde muhtaçların da hakkı olduğunu unutmadan davranabilmek, (Mearic:24-25) üzerimizdeki büyük bir yükümlülüktür.
Açılış sonrasında gerek sosyal medyadan gerekse yerel gazete haberlerinden duyarak bizleri arayan, yardımların içeriği ve şekli hakkında bilgi alan, nasıl yardımcı olacaklarını soran dostlarımıza buradan, gösterdikleri hassasiyetten dolayı tüm arkadaşlarımız adına teşekkür ediyorum. Umuyorum ki bu ilgi kısa süreli olmaz, saman alevi gibi birden parlayıp sönmez. Hele de şu günlerde desteğe ne kadar ihtiyaç olduğunu anlatmamıza gerek yok.
Tabi ki bunu yaparken İslamın bizlere öğrettiği şekliyle; “Allah yolunda mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri yanında mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar, üzülmeyeceklerdir.” Bakara:262 ayetinin emri gereğince yapmak, en büyük sorumluluğumuz olmalıdır. Kimse, “ben şunu verdim,” “ben şu kadar yardım yaptım”, “ben bu işe önayak oldum” gibi söylemlere girmeden, sadece Alah Azze ve Celle’nin rızasını gözetmek suretiyle, çorbada bizim de tuzumuz olsun niyetiyle yardım faaliyetlerine destek vermelidir.
Belki bugün bunları söylemek için biraz erken ama; gün gelecek Derneğimiz desteklerle büyüyecek, hemen yanıbaşımızda birkaç gün önce meydana gelen yangın gibi felaketlere de yardım ve müdahale edebilecek bir güce ulaşacaktır. Bu vesileyle komşumuz Bayat İlçesi Çukuröz Köyünde, otuza yakın evin yanmasına ve büyük maddi hasara yol açan yangından dolayı, afetzedelere geçmiş olsun dileklerimizi bildiriyoruz. Bu acıdan can kaybı olmadan çıkmak, bizler için tek teselli kaynağı durumunda. Söylediğimiz gibi gerek araç bakımından gerek ekip ve yardım malzemeleri bakımından yukarılara doğru tırmandığımızda, her ne kadar devletimiz her türlü yardımı yapsa da bizler de sivil toplum kuruluşları olarak bu tür felaketlere tam teşekküllü olarak müdahale edebilmek arzusu ve gayreti içerisindeyiz. Halkımızın teveccüh, yardım ve destekleriyle inşaallah Rabb’im bizlere o günleri de gösterecektir. Elbette bu tür afet ve felaketlerin hiç olmaması en büyük duamız ama dediğimiz gibi “Hayat Devam ediyor” ve bunlar da hayatın gerçekleri.
Gayret bizden, tevfik ve yardım Allah’tan diyerek selam ve dua ile…
Artık Kasım ayının ortalarını geride bıraktık. Bazen hafif soğuyan, bazen de pastırma sıcakları derken az biraz ısınan havalarla birlikte Aralığa, sonra da kullanılan takvim itibariyle yeni bir yıla girmek üzere Ocak 2015’e doğru yol alıyoruz. Büyüklerimizin anlattıklarına göre, mantarın bol olduğu senelerde kış çetin geçermiş. İki üç senedir Tosya’mızda kar yağışından mahrum geçen kışlar geçirdik. Eğer yaşlıların dediği gibi bu sene karlı ve soğuk olacaksa, şimdiden hazırlanmak lazım. Sakın yanlış anlaşılmasın, hazırlanmak derken normal kış hazırlıklarından bahsetmiyorum. Elbette halkımız her sene olduğu gibi yine kışlık yiyecekleri depolayıp, doğalgaza geçmeyenler yakacak hazırlıklarını yapıp, çoluk-çocuğun giyecek ihtiyaçlarını düşünmüşler ve yapılması gerekenleri yapmışlardır.
Benim bahsettiğim, bahsetmek istediğim, üzerinde durmayı düşündüğüm konu kendi ihtiyaçlarımız değil. Cuma günkü yazımızda da duyurduğumuz üzere, İlçemizde bir “Giysi-Gıda Bankası” hizmete girdi. Bildiğiniz gibi bu faaliyet, sadece birkaç kişinin altından kalkamayacağı ve ancak toplumun da katkısıyla ayakta durabilecek bir faaliyet.
Yazımızın başında belirttiğimiz gibi kış geliyor, havalar daha da soğuyacak. Üzerinde incecik yazlık kıyafetlerle okuluna giden, senelerdir aynı montuyla kışı geçiren, evinde bir kap sıcak yemeğe ihtiyacı olan kardeşlerimiz için, zor günler kapıda.
Evet, hayat devam ediyor… İnfak demiştik, ihtiyacın fazlası demiştik, veren el alan elden üstün demiştik. İşte şimdi bunları hayata geçirebilmek için önümüzde bizlere verilmiş büyük bir fırsat duruyor. Tüm dünyada özelde müslümanlar genelde tüm mazlum ve mağdurlar kardeşlerinden uzanacak bir yardım elini beklerken, bizler de Tosya’mız ve yakın çevremizdeki ihtiyaç sahiplerini koruyup kollamak zorundayız. Önce en yakınımızdakilerden başlamak üzere gücümüzün yettiğince ulaşabildiğimiz her ihtiyaç sahibine yardım etmek, onların yanında yer aldığımızı gösterebilmek, Allah’ın bizlere vermiş olduğu nimetlerde muhtaçların da hakkı olduğunu unutmadan davranabilmek, (Mearic:24-25) üzerimizdeki büyük bir yükümlülüktür.
Açılış sonrasında gerek sosyal medyadan gerekse yerel gazete haberlerinden duyarak bizleri arayan, yardımların içeriği ve şekli hakkında bilgi alan, nasıl yardımcı olacaklarını soran dostlarımıza buradan, gösterdikleri hassasiyetten dolayı tüm arkadaşlarımız adına teşekkür ediyorum. Umuyorum ki bu ilgi kısa süreli olmaz, saman alevi gibi birden parlayıp sönmez. Hele de şu günlerde desteğe ne kadar ihtiyaç olduğunu anlatmamıza gerek yok.
Tabi ki bunu yaparken İslamın bizlere öğrettiği şekliyle; “Allah yolunda mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri yanında mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar, üzülmeyeceklerdir.” Bakara:262 ayetinin emri gereğince yapmak, en büyük sorumluluğumuz olmalıdır. Kimse, “ben şunu verdim,” “ben şu kadar yardım yaptım”, “ben bu işe önayak oldum” gibi söylemlere girmeden, sadece Alah Azze ve Celle’nin rızasını gözetmek suretiyle, çorbada bizim de tuzumuz olsun niyetiyle yardım faaliyetlerine destek vermelidir.
Belki bugün bunları söylemek için biraz erken ama; gün gelecek Derneğimiz desteklerle büyüyecek, hemen yanıbaşımızda birkaç gün önce meydana gelen yangın gibi felaketlere de yardım ve müdahale edebilecek bir güce ulaşacaktır. Bu vesileyle komşumuz Bayat İlçesi Çukuröz Köyünde, otuza yakın evin yanmasına ve büyük maddi hasara yol açan yangından dolayı, afetzedelere geçmiş olsun dileklerimizi bildiriyoruz. Bu acıdan can kaybı olmadan çıkmak, bizler için tek teselli kaynağı durumunda. Söylediğimiz gibi gerek araç bakımından gerek ekip ve yardım malzemeleri bakımından yukarılara doğru tırmandığımızda, her ne kadar devletimiz her türlü yardımı yapsa da bizler de sivil toplum kuruluşları olarak bu tür felaketlere tam teşekküllü olarak müdahale edebilmek arzusu ve gayreti içerisindeyiz. Halkımızın teveccüh, yardım ve destekleriyle inşaallah Rabb’im bizlere o günleri de gösterecektir. Elbette bu tür afet ve felaketlerin hiç olmaması en büyük duamız ama dediğimiz gibi “Hayat Devam ediyor” ve bunlar da hayatın gerçekleri.
Gayret bizden, tevfik ve yardım Allah’tan diyerek selam ve dua ile…
Yorumlar kapalı.