“Rasül-i Ekrem (sav) utangaçlığının fazlalığı dolayısıyla kardeşini ikaz
eden Ensar’dan bir adamın yanından geçti ve; “Onu bırak; varsın utansın”, dedi.
“Zira haya imandandır” buyurdu. Yine toplumumuzda pek dikkat edilmeyen örtünme
konusunda da; “Allahü Teala haya sahibidir. Kulunun utanmasını, örtünmesini
ister. Sizden gusledecek olan kimse yıkanırken örtünsün, gizlensin” ikazını
yaparlar.
Haya, kadınlara en güzel süstür. Kadın denince akla haya gelir. Rasülullah
(sav) buyurdular ki: “Haya güzeldir. Fakat kadınlarda olursa daha güzeldir”
Herkesin, her inananın utanma duygusu ile hareket etmesinin güzelliğine
dikkatimizi çeker.
Dünyada ne kadar kötülük varsa bunlar hep hayanın yoksunluğundan
olmaktadır. Haya duygusu kaybolan insanlık, canavarlaşır. Utanmayı kaldıran
toplum soysuzlaşır. Bütün fenalıkların menşei hayasızlıktır. Kur’an-ı Kerim,
hayasız toplumların kötülüklerini anlatır. Onların yok olup gittiklerini,
aniden topraklara karışıverdiklerini haber verir.
Nuh tufanı, insanların hayasızlığına karşı yeryüzü ve gökyüzünün gazab
ifadesi olarak fışkırtılan sulardan meydana geldi. İnsanın isyanına yer de gök
de öfkelenir. Yeryüzündeki hayasızlığı, yeryüzündeki hayasızları o sular
temizledi. Kötülerden ve kötülüklerden eser bile kalmadı.
Ad kavmi de öyle. Hayasızlıkları sebebiyle mahvoldular. Sanayi ve fenleri
onları kurtaramadı. Lut kavmi de öyle. Haya perdesini yırtanlara ilahi bir
ders. Devletlerin, milletlerin tarihe karışma sebebi budur. Hep hayasızlığın
kurbanı olmuşlardır.
Cenab-ı Hakk’ın hayatımızda bizden utanmamızı istediği şeylerden
utanacağız. Ama utanmamamızı istediği şeylerden de asla utanmayacağız. Kişi,
ehliyle beraber yaşadıkları gece hayatını gündüz başkalarının yanında
anlatmaktan utanacaktır. Kişi, gizlide işlediği bir günahı anlatmaktan
utanacaktır.
Başkalarının günahını, kirli çamaşırlarını araştırmaktan ve anlatmaktan
utanacaktır. Gıybet bunun için haramdır. Mü’min, avret yerlerini başkalarına
göstermekten utanacak, başkalarının avret yerlerine de bakmaktan utanacaktır.
Hanımımızı, kızımızı başkalarına göstermekten utanacağız. Marifetimizi,
meziyetimizi başkalarına göstermekten utanacağız. Sadakamızı gizleyeceğiz.
Mübarek Ramazan ayında eğer sıhhatimiz yerinde değil, oruç tutamıyorsak,
açıkta yemekten utanacağız.
Utanılmaması gereken yerde de utanmayacağız. Mesela; Dinin emirlerini
yaşarken “Başkaları ne der?” diye düşünmeyip inanma noktasında utanmayacağız.
Çevremiz yadırgasın veya yadırgamasın her yerde ve her şart altında
seccademizi, pardösümüzü serip, namaz kılmaktan utanmayacağız. Zira utanma
sınırlarını tespit eden Allah’tır. Bundan dolayı, O’nun emirlerinden hangisi
olursa olsun, onların yerine getirilmesinde utanma diye bir şey olmaz. Cumanız
Mübarek Olsun. Hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.