Dün, “Havadaki Bumerang” düşüncemi sunmuş ve bugün “Bumerangın Gidişi”ni yazacağımı ifade etmiştim.. işte birbirini bütünleyen o düşüncelerimin ikinci bölümü.
Kim ne demişti sorusunun cevabını kısaltmak için kısaca arşiv adresleri ile yetinirsek; Ertuğrul Özkök’ün 13.Haziran.2009, 1.Temmuz.2009, 2.Temmuz.2009, 27.Ekim.2009 ve 30.Ekim.2009 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşe yazıları; Oktay Ekşi’nin 24.Haziran.2009 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşe yazısı; Yılmaz Özdil’in 27.Haziran.2009 ve 28. Ekim.2009 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşe yazıları; Özdemir İnce’nin 27.Haziran.2009 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşe yazısı; Mehmet Yakup Yılmaz’ın 27.Haziran.2009 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşe yazısı; Necati Doğru’nun 26.Haziran.2009 ve 9.Temmuz.2009 tarihli Vatan gazetesindeki köşe yazıları; Melih Aşık’ın 17.Haziran.2009, 26.Haziran.2009, 27.Haziran.2009, 28.Haziran.2009 28.Ekim.2009 ve 27.Ocak.2010 tarihli Milliyet gazetesindeki köşe yazıları; Can Ataklı’nın 27.Haziran.2009, 31.Ekim.2009 ve 18.Kasım.2009 tarihli Vatan gazetesindeki köşe yazıları; Ruhat Mengi’nin 26.Haziran.2009, 27.Kasım.2009 ve 22.Şubat.2010 tarihli Vatan gazetesindeki köşe yazıları; Emin Çölaşan’ın 12.Kasım.2009 tarihli Sözcü gazetesindeki köşe yazısı; Mehmet Tezkan’ın 7.Eylül.2009 tarihli Vatan gazetesindeki köşe yazısı; Bekir Coşkun’un 1.Temmuz.2009 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşe yazısı, sıralanabilecek etkin yazılardan bazıları. Star TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar’ın, Albay Dursun Çiçek’in masumiyetini anlatan mektubuyla ilgili haberin ardından “Albay Çiçek’i hayatımda göremedim, telefonla da konuşmadım” demesi, hemen her akşam ustalıkla gerçekleştirdiği söz manevraları ile Ergenekon iddialarını sulanırmada sarfettiği olağanüstü çaba, bir başka komedinin ekrana yansıyan yüzüydü.
Tüm bu medya dünyasının, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ‘kağıt parçası’ dediği belgeyle ilgili, tarihe yüz karası olarak geçecek değerlendirmelerden daha vahim olan bir de siyaset ayağı var ki, o daha da içler acısı..
Dönemin CHP lideri Deniz Baykal, 26.Haziran.2009’da “Ortada komplo değil, ciddi bir belge varsa bunu göster”, 30.Haziran.2009’da “Akıl ve mantık dışı, garip bir iddia. Belge, Genelkurmayın yazı üslubuna, belge üretme tekniğine uygun değil. Amatörce, havai bir metin ve garip bir değerlendirme… Hem AKP’yi, hem bir cemaati, 4 sayfalık bir kağıdın içinde bitirecek. Ciddiyet yok”, 28 Ekim 2009’da “Bunun altında siyasi bir plan var. Kanun çıkıyor ardından ihbar mektubu geliyor. 3 yazı ortaya koyuyor. Kardeşim teker teker, ambale olacağız”, 18.Kasım.2009’da “En somut iddia ıslak imza belgesiydi fos çıktı”, 24.Ocak.2010’da “Geçerli geçersiz dayanaklar, belge gibi şeylerle heyecan yaratılıyor, ama bir şey çıkmıyor. Bir, iki, üç, üst üste yığınla komplo çıktı” diyordu. Şimdi suskunları ya da üç maymunu oynuyor.
Kısmet olursa, yarın “Bumerang’ın Dönüşü” ile konuya son noktayı koymak dileği ile..
Yorumlar kapalı.