Rabb’imiz Teâlâ bir ayeti kerimesinde şöyle buyurur: ” Gitmeye yol bulup güç getirebilenlerin Beyti/Kabe’yi varıp ziyaret etmeleri, Allah’ın kulları üzerindeki bir hakkıdır.” (Al-i İmran Suresi, 97)
Bilindiği üzere İslam’ın beş temel esasından birisi olup ekonomik durumu yeterli, sağlığı yerinde olan, güvenliği de sağlanmış bulunan kimselerin hac yapmaları Allah’ın bir emridir, farzdır. Kıblemiz olan Kabe’yi ziyaret edip tavaf etmek, Alemlerin Efendisi olan Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin kabri şeriflerini Medine’de ziyaret etmek, göğsünde iman taşıyan her müslümanın en büyük arzusudur. Hac, diğer ibadetlerden farklı olarak imkan bulup güç yetirebilenlerin ömürlerinde bir defa olmak üzere yerine getirmeleri gereken bir ibadettir. Namaz, oruç gibi ömür boyu, sürekli yapmakta olduğumuz bütün ibadetlerimizin üzerinde, onları tamamlayıp adeta taçlandıran bir ibadettir.
Kabe, Beytullahtır, Allah’ın evidir. Onu ziyarete giden mümin ise Allah’ın misafiridir. Kim Allah’ın evini şartlarını yerine getirerek, usulüne uygun bir şekilde ziyaret ederse, Allah’ın şanına layık ikramlarına nail olur. Orası, ilahi rahmetin yeryüzüne inip diğer yerlere dağıldığı yerdir. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şeriflerinde; “Kim Allah için hac eder, çirkin söz ve günahlardan da sakınırsa, annesinden doğduğu günkü gibi günahlarından arınmış olarak döner.” (Buhari Hac; 4)
Bu mübarek ve kutlu ibadet, diğer birçok ibadetten farklı olarak birtakım sembollerden oluşmaktadır. Hacda yapılan her bir fiilin, ibadetin veya yapıldığı yerin sembolik bir anlamı bulunmaktadır. Haccını yapacak olan müslüman’ın, bu sembollerin şekil olarak yapılışındaki kurallarına uymanın yanında anlamlarına da yoğunlaşması, o sembollerin manalarını idrak etmesi, haccına bir derinlik katacak ve manevi anlamda amacına ulaştıracaktır. Hacdaki bu sembollerin bazılarından kısaca bahsetmek isterim.
İHRAM:. Hacılar, Mekke’yi çevreleyen Mikat mahalli denilen sınırları geçmeden önce, toplumdaki statülerini gösteren elbiselerini, nişanlarını, süslerini çıkararak Allah’ın huzurunda herkesin eşit olduğunu sembolize eden sade iki beyaz beze bürünürler. Kadınlar ihrama sadece, niyet ve terbiye getirerek, normal elbiseleri ile girerler. Kefen misali bu iki beyaz örtüyü örtünmekle hacı, ölüm ve ölüm ötesi ebedi hayatın bir provasına hazırlanmış olur. İhrama giren kimsenin ihramdan çıkıncaya kadar uyması gereken, ihramlı’ya mahsus; kimseye kötü bir söz söylememek, harem bölgesinin ağaçlarını kesmemek, bir ot bile koparmamak, hayvanını avlamamak, kadın- erkek ilişkisinden uzak durmak ve benzeri bir takım yasaklar vardır. Hacı adayı bu şekilde günah işlemeyen, kimseye zarar vermeyen, bir kişi olarak Kabe’ye varır, Allah’ın evini ziyaret eder. Mekke’ye hangi amaçla olursa olsun gelen kimsenin Mekke’yi çevreleyen Mikat noktalarını geçmeden önce ihrama girmesi, bu şekilde önce gelip Kabe’yi tavaf ederek ziyaret etmesi dini bir zorunluluktur. Bundan sonra normal elbiseleri ile diğer işlerini yapabilir.
TAVAF: Kabe’yi ziyaret tavafla yapılır. Tavaf, Hacer’i Esved’den başlayarak Kabe’yi soluna alıp 7 dönüşle yerine getirilen bir ibadettir. Kabe’nin etrafında dönen müminler sanki gökyüzündeki sürekli dönen gök cisimleri ve gök sistemleri ile, mikro alemde atom çekirdeği etrafında dönen elektronlar gibi Kabe’nin etrafında dönmekte, onların ibadet şekline katılmaktadırlar.
ARAFAT’TA VAKFE: Arefe, Kurban bayramından önceki günün adıdır. Hacılar ihramlı bir vaziyette Arefe günü Arafat’ta vakfe yaparlar. Arafat’ta vakfeye durmak haccın 3 farzından birisi olup, haccın en önemli ruknüdür. Bunun için Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; “Hac Arafat’ta vakfedir.” buyurmuşlardır. Arafat bütün hacıların aynı anda ihramlı olarak bir arada bulunduğu yerdir. İhram bezlerine bürünmüş milyonlarca hacı orada sembolik olarak kıyamet günündeki mahşeri yaşarlar.
ŞEYTAN TAŞLAMA: Hazreti İbrahim Aleyhisselam’ın Allah’ın emriyle oğlu ismail’i kurban etmek için götürürken önlerine engel olmak amacıyla çıkan şeytanı taşlamasını sembolize eder. Hacı adayı aynı İbrahim Aleyhisselam gibi Mina’da şeytanı taşlar. Attığı taşlarla nefis ve şeytanın arzu ve isteklerine karşı savaş açtığını,onları reddettiğini bu fiili ile ifade etmiş olur.
KURBAN: Hacı adayı şeytanı taşladıktan sonra kurbanını keser, ya da vekaletle kestirir. Bununla da gerektiğinde, İbrahim Aleyhisselam gibi, en sevgili varlığını Allah yolunda feda edebileceğini gösterir.
Bu yazımızda bu kadarıyla yetinmiş olalım. İki yıl aradan sonra kurada çıkan hacı adaylarımız bu yıl hacca gidecekler inşallah. Tosyamızdan da toplam 50 kişi bu kutlu yolculara katılacaklardır.
Rabbimiz Teala şimdiden bu kardeşlerimizin haclarını kabul buyursun. Henüz gitmemiş olanları ıza da gitmeyi nasip etsin. amin.
Halil İbrahim Sabırlı
İlçe Müftüsü
Yorumlar kapalı.