“Bilmem Bursayı gezerken gördünüz mü? Haffaflar Çarşısının ortasında bir meydan var. Bu meydan malul hayvanların düşkünler yurdudur. Kanadı, bacağı kırık leylekler, bunamış kargalar, halkın sadakası ile yaşarlar…”
Bu sözler ünlü edebiyatçı Ahmet Haşim’in GURABAHANE-İ LAKLAKAN adlı eserinden alınmıştır. Bursada 19.Y.Y da Osmanlılar tarafından, başta sakat leylekler olmak üzere göçmen kuşların bakımının yapılması amacıyla kurulan ve Türkiyenin ilk hayvan hastanesi olan GURABAHANE-İ LAKLAKAN (Düşkün Leylekler Evi)..
Osmanlıların leylekleri bile düşünerek onların yeme, içme, barınma ve tedavi ihtiyaçlarını karşılamak üzere böyle bir hayır kurumu kurmaları onların canlılar hakkındaki hassasiyetini çok ince ayrıntıları ile ortaya koymaktadır. Dünyada bir benzeri daha olmadığı bilinen ve Türk halkının hayvanlara verdiği önemin bir göstergesi olan bu Düşkün Leylekler Evinin, Kayhan Mahallesinde bulunan orijinal binası yıllar içinde bakımsızlıktan yıkılmış ve Osmangazi Belediyesi tarafından Irgandı Köprüsünün hemen yanında satın aldıkları sivil mimari örneği bir binada bu ev yeniden canlandırılmıştır.
Veteriner hekimler tarafından haftanın belirli günlerinde hastalanan hayvanların tedavi edildiği GURABAHANE-İ LAKLAKAN dünyanın ilk hayvan hastanesidir.
Şanlı ecdadımız, Islamiyetten aldığı dersler sayesinde sevgi ve şefkati yalnızca insandan değil cümle hayvanatıda kuşatıyordu. İnsanlık ve merhamette zirveleşen Osmanlı, sahipsiz hayvanlara, kedilere, dağ başlarındaki aç kurtlara yiyecek hazırlayarak kırılması zor hayır rekorlarına imza atıyorlardı. Yukarıda yazmış olduklarımız sadece güzel bir örnektir. Bununla birlikte, öncesinde ve sonrasında konuyla ilgili daha bir çok güzel örnekler vardır. Örneğin, bir çok Osmanlı şehrinde kar yağdığında ve soğuklar bastırdığında şehirlere inen aç kurt ve kuşların beslenmesi için belirli yerlere düzenli şekilde et, ciğer, darı, buğday koyan vakıflar tesis edilmişti. Hayvan haklarına ilişkin düzenlemelerin temeli daha Sultan 2. Bayezid tarafından atılmıştır. Mevlana Yaraluca Muhyiddin tarafından hazırlanan Bursa, İstanbul ve Edirne Belediye Kanunnamelerine hayvanların korunmasına ilişkin hükümler konulmuştu. Örneğin Kanunnamenin 58. maddesi şöyle idi:
“Ayağı yaramaz beygiri işletmeyeler. At, eşek ve katır ayağını gözeteler ve semerin göreler. Ağır yük vurmayalar. Hamallar ağır yük vurmayalar. Makul olalar.”
Bu kanunlar hamalların Cuma günleri hayvanları tatil etmeleri yani çalıştırmamaları konusuna kadar gitmiştir.
Teoman Hakan Evlioğlu
Yorumlar kapalı.