GÖRGÜSÜZ(LÜK)LER -1-
Yaz geldi, Ramazanın da araya girmesiyle düğünler sıklaştı, sıklaştı; nihayet Ramazanla birlikte en azından Ramazan sonrasına kadar şimdilik ara verildi. Düğünlerde giderek yayılan öyle kötü adetler var ki, davetlileri utandıran cinsten. Son yıllarda düğünlerde, “görgüsüzlüğün bu kadarına da pes…” dedirten uygulamalar yaşanıyor. İşin kötü tarafı da, yaşananlar lokal olmaktan çıkıp, ülkenin dört bir yanında giderek yaygınlaşıyor.
Hiç kuşkusuz bunlardan en rahatsız edici olanlarının başında, “takı törenlerinde yaşanan görgüsüzlükler” geliyor. Eline mikrofon alıp gelinle damadın yanına dikilen ve salonun dört bir yanında patlayan yüksek ses tonuyla avazı çıkarcasına bağırarak; gelin ve damada kimin ne taktığını duyuran kişilerin yaptığı uygulama hakikaten utanç verici duruyor.
Adam elinde mikrofon salonda bağırıyor: “Gelinin amcasından beşibirlik, yengesinden Trabzon işi bilezik, abisinden Adana burması, dayısından gerdanlık, kayınbiraderden çeyrek…” vs. derken, sıra emekli apartman komşusu Hüsnü
Amca’ya, asgari ücretli amcaoğluna, gelinin konfeksiyon atölyesinden ütücü arkadaşı Selma’ya, damadın okul arkadaşı otobüs muavini Kenan’a sıra gelirken, her biri ceplerinin bir kıyı köşesine koydukları 20 ya da 50 TL’yi damat veya gelinin yakasına nasıl iğneleyeceklerinin derdine düşüyorlar.
Gelinle damadın önünden geçerken yürüdükleri 2-3 metre, kilometrelerce geliyor gariban davetlilere.. Bir de, tam da takıyı takarken ortalıkta gezinip duran kameranın diplerine kadar sokulması yok mu, emekli Hüsnü Amca’nın, amcaoğlunun, konfeksiyon atölyesinden arkadaş Selma’nın, otobüs muavini Kenan’ın o sırada hissettikleri mahcubiyeti adeta tarihe not olarak düşüyor.
Çünkü onlar biliyorlar ki, düğünden sonra kayda alınan bu kaset; gelin ve damadın bizzat kendileri ya da aileleri tarafından kare kare izlenecek, kim ne takmıştı, onun dedikodusu yapılacak. Bir yandan kaseti izlerken, öbür yandan da, “biz ise onlara şunu takmıştık…” ya da “onlar kızını ya da oğlunu evlendirdiğinde ben de aynısını takacağım…” türünden muhabbetler yapılacak, listeler tutulacak.
Düğünlere davetliler gelin ve damadın o mutlu anlarına tanıklık etsin diye davet edilirler. Gelsinler takı taksınlar diye değil… Hediye takdim ederlerse teşekkür edilir, takdim etmezlerse tenkit etmek gerekmez. Hele düğün salonunda takıları anons etmek suretiyle ekonomik açıdan imkanı kıt davetlileri adeta ezen, geldiğine pişman eden, utandıran uygulamalar yok mu, ben bu tür ortamların bereketi olduğunu düşünmüyorum. devamı yarın
Yorumlar kapalı.