Efendimiz’e (SAV) Özlem

Bu varlığa sebep O’ dur. Tüm kâinatın ve bizim varlığımız O’nun varlığı sebebiyledir. Kendisini sevmek ve bizden razı olmasını sağlamak ise her iki cihanın mutluluğu için kaçınılmaz bir sorumluluktur. Günümüz toplumlarının bir kısmı rahatlık içinde yaşarken diğer kısmı ise sömürü, zulüm ve kargaşa içindedir. Daha çok da İslam ülkelerindeki bu kaos ortamı can yakmaya devam etmekte. Sebebi hikmeti ehline âyan olan bu zülüm manzaraları karşısında; özelde kendimize, genelde ise tüm İslam ümmetinin ahvaline yolculuk yaparak öz eleştiri yapma mecburiyetimiz olduğunu düşünüyorum. Dünyevileşen bir din anlayışının hayatlarda hüküm sürdüğü, duyarsız ve umursamaz bir halde ömür tüketiyoruz. Kendimize çekidüzen verip, ruh dünyamız için, İslam dünyası ve insanlık âlemi için ne gibi bir çabamız olduğunu yeniden gözden geçirmeliyiz.

Geçtiğimizgünlerde “Mevlit Kandilini”idrak ettik. İçinde bulunduğumuz hafta Mevlidi Nebi Haftası. Efendimiz’e (sav) sevgilerimizi dile getirip, ona olan özlemlerimizi tazelemekteyiz. O’nun yaşadığı cahiliye dönemine yolculuk yapıp, günümüzün modern cahiliye dönemi (!) ile karşılaştırmalar yapıyoruz. Sevgililer Sevgilisinin yeryüzüne teşrif ettiğindeki ilkel insanla günümüzün modern olduğunu iddia ettiği, ancak o zamanın ilkelliklerine taş çıkartacak bir sorumsuzluğun kıyasını yapabildik mi? Peki,Peygamberimizin (sav) model yaşantısınıışıltılı bir hayatta mı arayacağız?Aradığımızı lüks,şatafat, tüketim ve israfın had safhada olduğu bir saltanatta mı bulacağız. Ona sevgimiz şekilde mi kalacak. Özlemlerimizin dile gelmesi sadece şiirler, kutlu doğum programları ve kandil kutlamaları ile mi tamamlanacak. Özleyen özleminin gereğini yapmaz mı? Seven sevdiğinin yolundan gidip onu memnun etmek istemez mi hiç?

Asrısaadet devri elbette gül devidir. Onun gidişi ile gül devri bitmiş olsa da, güllerinin kokusu, kıyamete kadar güzel kokularıyla etrafı bezemeye devam edecektir. Peki,öyle ise neden gül kokuları burnumuza gelmiyor. Neden Sevgililer Sevgilisine olan aşktan, ciğerlerimize kadar yanmıyor yüreklerimiz. Gözlerimiz yaş akıtmıyor, burnumuzun kemikleri sızlamıyor. Yoksa sözde mi kaldı Peygamber (sav) sevdamız? Kuştüyü yataklarda, lüks evlerde, konforlu arabalarda ve VİP umreler ile hac ziyaretlerinde mi cennet kokularını aramaktayız. Size göre de yaşantımızda, gidişatımızda bir çelişki, bir tuhaflık sözkonusu değil midir?

Evet, bu geceler ve sonraki süreler samimiyet testine girebileceğimiz bir gece olmalı. Kendimizi irdeleyeceğimiz, masaya yatırıp,müslümanlığımızı ve insanlığımızı sorgulayacağız. Biz Sünneti Rasülullah’a (sav) uygunluğun neresindeyiz diyerek. Efendimizin dünyayı şereflendirdiği bu kutsal geceyi fırsat bilip yeni başlangıçlarlagönüllerimizi coşturacağız. Sevgililer Sevgilisine duygularımızı akıtacağız. Gül asrının liderinden; kokusu giden güllerimize tekrar koku vermesini isteyeceğiz. Başka ne yapacağız? Körelmiş gönül gözlerimizin yeniden açılmasını talep edeceğiz elbette. Ölmüş hislerimizin tekrar canlanması ve doğumuyla tekrar dünyamıza ışık olmasını yürekten gelen bir istekle samimice isteyeceğiz…

Yoksa kaynağı kurumuş pınarlarımızın yeniden coşması imkânsız görünüyor. Sahte sevdaların yerini,samimi sevgilerin alması da öyle! Kopan gönül bağlarımızın yeniden bağlanmasına ne de çok muhtacız öyle değil mi? Tüm bunların yolu pek tabii ki, tek bir gecenin ihyasından geçmez. Bu gece de kurulan samimi niyetlerle yeni bir başlangıca imza atarız. Bu kararlılıkla bir dahaki Mevlit Kandili gecesine kadar ısrarımızı sürdürürüz. Gerçek anlamda istikamet sahibi bir mümin ve müslüman olmak için çabamızı devam ettiririz. Ehli Sünnet itikadının yılmaz savunucusu, Hadisi Şeriflerin delil kabul edicisi ve Sünneti Seniyye’nin hayatımızda bizzat tatbik edicisi olduğumuzda; her gece bize birer kandil olacaktır. Rabbim; Sevgililer Sevgilisi, Gönül Sultanımız, Peygamber Efendimiz (sav) hürmetine bu talebimizi dua kabul etsin ve gerçekleşmeyi nasip etsin. Her gün en az yüz defa; iki cihanın güneşi, gözbebeğimiz Hz. Muhammed’e (sav) salât ve selam getirmeyi bizlere nasip buyursun. Zira başka türlüsü muhabbet kervanından uzak kalmaya sebeptir. Şefaat davetinin karşılığı ancak “Fırka-ı Naciye” itikadına bağlı kalmak ve sünnetlere uymakla karşılık bulur. Sünnetlere ve Hadisi Şeriflere dudak bükmek ve ters düşmek ise nasipsizlerin payına düşendir. Çünkü böylesi bir sapkınlık,  Sevgililer Sevgilisi gönül güneşimizi incitir? Onu inciten ise Habibim diyen yüce Yaratanımızı incitmek anlamı taşır ki, Kuran-ı Kerim’in Ahzap Suresi böyle kimseler için; lanetli, elim bir azaptan haber veriyor. Allah (cc) bizleri muhafaza buyursun. Efendimizin(sav) şefaatlerini bizler üzerinde nimet kılsın.

Sevgililer Sevgilisine vuslatın gerçekleştiği güzel bir anma hağtası ve manevi doğumlara kavtuğumuz bir zaman olmasını diliyorum. Dua ikliminde buluşmak niyazı ile…

Efendimiz’e (SAV) Özlem

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle - instagram followers buy - yabancı dizi izle - instagram report tool - instagram takipçi al - buy starlink - instagram gizli hesap görme - Türk sohbet - Blackxbet - Tophillbet - Tipo90 - Routebet - Betgar - Omegledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle - instagram followers buy - yabancı dizi izle - instagram report tool - instagram takipçi al - buy starlink - instagram gizli hesap görme - Türk sohbet - Blackxbet - Tophillbet - Tipo90 - Routebet - Betgar - Omegle