Hastanemize yapılan atamalar sonucunda, artık guatrdan hemoroide kadar gastroskopi ve kolonoskopi dahil genel cerrahi ameliyatları Tosya Devlet Hastanesinde yapılabiliyor.
Sağlık Bakanlığı’nın 56.ncı dönem kurasıyla ilçemize atanan Operatör Dr. Olgun Öztürk hastanemizde görevine başlamasıyla Tosya’nın doktor sorunu büyük ölçüde çözüldü. Son teknoloji ile donatılan Tosya Devlet Hastanesi’nde önümüzdeki günlerde tomoğrafi cihazının da kurulmasıyla artık hastalara teşhisi daha hızlı konulabilecek.
Op. Dr. Olgun Öztürk Tosya Devlet Hastanesi’nde yapılmaya başlanan ameliyatları ve hastane şartlarında tedavi edilebilecek hastaları gazetemiz muhabirlerine anlattı.
Dr. Öztürk şöyle konuştu;” genel cerrahı branşı olarak şu an hastanemizde ben tek uzman doktor olarak çalışıyorum. Hastanemizin teknik bina altyapısı, fiziki şartları çok iyi. Bundan dolayı herhangi bir hasta ameliyatında yığılma olmuyor. Şu güne gün verelim bu güne gün verelim gibi sıkıntımız hiç olmuyor. Rahatlıkla bütün hastalarımızı en geç bir hafta içerisinde nerdeyse ameliyat eder durumdayız. Hastalarımızın burada poliklinik şartlarında muayene ettikten sonra diğer işlerini hallediyoruz. Bir hafta içersinde ameliyatına da hazırlıyoruz. Genel cerrahi branşının standart devlet hastanelerinde yapılan tüm ameliyatlarını yapıyoruz. Nedir işte safra kesesi olsun, guatr ameliyatları olsun, anal bölge ameliyatları olsun, fıtık cerrahisi olsun tüm ameliyatlarını yapıyoruz” dedi.
Ekipman konusuna değinen Dr. Öztürk; “Tomoğrafi cihazı artık genel cerrahi pratiğinde çok kullanılan bir alet. Nerdeyse ameliyatlarımızın çoğunun kararını verirken tomoğrafiden faydalanıyoruz. Tomoğrafi cihazımız 15-20 gün içerisinde hastanemize kurulacak. Tomoğrafi cihazının da desteğiyle hastanemizde şu anda olan bitakım branşların eksiklikleri dahi tomoğrafi sayesinde giderilebilecek” dedi.
Tomoğrafi Çok Büyük Avantaj
Op. Dr. Olgun Öztürk tomoğrafi cihazının önemini şöyle anlattı;” acile geldiği zaman hastalar genel de çoğu branş olmadığı için değerlendiremiyoruz hastaları. Örnek veriyorum çocuk cerrahımız yok beyin cerrahımız yok. Hatta buraya gelen trafik kazalı hastaları travma hastalarında bir sürü branş gerektirdiği için değerlendirmek açısından o branşların eksikliğini tomoğrafi ile kapatabileceğiz. Nasıl yapacağız bunu hasta trafik kazası geçirmiş beyin tomoğrafisini çektik tomoğrafisinde herhangi bir lezyon olmayan hastaları beyin cerrahisi doktoru görsün diye başka merkezlere sevk etmeyeceğiz artık. Yani tomoğrafi cihazımız bize bu hastanın kafasında artık bi sıkıntı gözükmüyo gibi verifiye ettikten sonra geri kalan kısımları bizde değerlendirdikten sonra kendi hastane imkanlarımızda bu hastaları değerlendirir hale gelmiş olacağız. Bu çok büyük bi avantaj çünkü bizim hastanemizde sevklerin büyük bi kısmı maalesef branş eksikliğinden dolayı. Çocuk cerrahi doktorlarımız olmadığı için çocuk hastalarının değerlendirilmesi ameliyatlık hastalıklarının değerlendirilmesi. Beyin cerrahisi doktorumuzun olmayışı nedeniyle beyin fonksiyonlarının değerlendirilmesi gibi sıkıntılarımız olduğu için bunları tomoğrafi cihazımız sayesinde kendimiz giderebileceğiz. Hatta çocuk hastalarımıza dahi tomoğrafi ile değerlendirip sen git bide çocuk cerrahı görsün demeyeceğiz de tomoğrafisini çekip sende apandisit var, apandisit ameliyatı olmaya seni gönderiyoruz şeklinde teşhisini koyup göndermiş olacağız. Bu çok büyük bi avantaj. Çünkü burada çoğu gönderdiğimiz hastaların büyük bi kısmı tomoğrafi cihazına girdikleri zaman veya orda ilgili branşlara gözüktükleri zaman sende bişey yokmuş denilebiliyor. Bütün bunları yavaş yavaş oturtacağız.”
Bazı Sevkler Yoğun Bakım Ünitesinden Kaynaklanıyor
“Tosya’da yaşlı nüfus biraz fazla. Yaşlı nüfus fazla olduğu için ek hastalıklar konusu devreye giriyor. Nedir işte tansiyonu şekeri kalp rahatsızlığı olan hastalar normal genç hastalara göre sadece ameliyat tekniği olarak değil narkoz açısından da anestezi açısından da riskli hale geldikleri için bitakım hastaların ameliyat esnasında narkozdan dolayı kaynaklanabilecek sıkıntılarını giderebilecek o düzeyde yoğun bakımımız yok. Ağır ek hastalıklı hastaların ameliyatlarını yapıp sonrasında takip edebileceğimiz düzeyde bir yoğun bakımımız yok. Yoğun bakımlar 1,2,3 diye düzeylendirilir. Benim bahsettiğim düzey 3.ncü düzeydir. Bizim şu andaki hastanemizdeki yoğun bakım 1.nci düzeydir.”
Hasta Ameliyat Şeklini Kendisi Seçebiliyor
Hastanın ameliyat şeklini kendisinin seçebileceğini söyleyen Op. Dr. Olgun Öztürk şöyle devam etti; “Hastaya biz ameliyat olacağı zaman ameliyatıyla ilgili güncel yaklaşımlarla ilgili biz bilgilendiriyoruz hastayı. Safra kesesi ameliyatı olacak safra kesesiyle ilgili açık yönteminde bulunduğunu kapalı yönteminde bulunduğunu bu yöntemlerden dilediğini seçebileceğini biz kendisine izah ediyoruz. Veya fıtık cerrahisi olsun, işte guatr ameliyatı olsun her türlü tekniği biz hastayla zaten konuşup sana şöyle mi yapalım böyle mi tercih edersin hastayla birlikte karşılıklı diyalog halinde karar veriyoruz. Hasta mesela diyor ki ben kapalı cerrahi olacağım, kameralı sistemle cerrah olacağım. Ama kameralı sistemle ameliyat olmasına engel tıbbi bi gerçek varsa ortada tabi o hastaya sen kameralı sistemle ol demiyoruz o zaman. Objektif değerlendirmeyi biz yapıyoruz. Hastanın önüne seçenekleri sunup hasta hangisini kabul ederse onu uyguluyoruz.”
Gastroskopi ve Kolonoskopi Ameliyatları Yapılıyor
Gastroskopi ve kolonoskopi ameliyatlarının yapıldığına dikkat çeken Dr. Öztürk; “Endoskopi birimimiz var. Endoskopi biriminde her türlü endoskopik yöntemle mide incelemesi ve bağırsak incelemesi yapıyoruz. Orda tespit edilen polip dediğimiz lezyonların tedavisini anında orda uygulayabiliyoruz. Veya mide kanaması geçiren hastaların kanamasını durdurmaya yönelik anında müdahale işlemleri endoskopik işlemleri yapabiliyoruz. Gastroskopi ve kolonoskopi ameliyatlarını yapıyoruz. Yani tam teferruatlı bir endoskopi birimi var ve tam kapasiteyle şu an kullanıyoruz” dedi.
Parça Alma İşlemi Yapılıyor
İlçemizde sık görülen guatr hastalığı hakkında bilgi veren Dr. Olgun Öztürk, hastalığın belirtilerinin görülmesi halinde tetkik edilmesi amacıyla polikliniğe başvurmalarının uygun olacağını söyledi. Dr. Öztürk konuşmasını şöyle tamamladı; “Karadeniz Bölgesi hem beslenme alışkanlıkları nedeniyle kara lahana çok tüketilmesi bi de Chernobyl patlamasının etkilerinin olduğu düşünülerek Karadeniz yöresinde guatrla ilgili hastalık insilası yüksek hatta endemik düzeyde.
Yani büyük bi popülasyonu etkileyen endemik dediğimiz şey salgın hastalıklar oluyor ya çok büyük popülasyonları tutar, o şekilde. Hatta halk sağlığı düzeyindedir guatr hastalığı.
Guatrın temelde iki hastalığı var. Guatr dediğimiz şey halkın diliyle düşündüğümüz zaman aslında troid bezinin hastalıkları guatr dedikleri şey de troid bezinin büyümesi. Guatrla ilgili hiç sıkıntımız yok ve güncel yaklaşımlarla yapıyoruz.
Radyoloji bölümünün de desteğiyle troid biyoksileri artık günümüzde altın standart haline gelen hastaların ameliyat kararını belirlemede en önemli kriter olan parça alma işlemi radyolojinin de desteğiyle bizim hastanemizde yapılıyor şu anda. Patalojik tespit yapılıyor.
Bölgemizde endemik bi hastalık olması itibariyle; ses kısıklığı, boyunda ağrı yutmada ağrı, gözle görülür bi şekilde boyunda bi şişlik olması durumunda guatr hastalığı açısından hastalar hani tetkik edilmesi açısından polikliniğimize başvurmaları uygun olur.”
Yorumlar kapalı.