Malum, içinde bulunduğumuz günler deprem felaketinin ağır yaraları ile geçiyor. İlçemiz ise deprem kuşağında ve en çok risk taşıyan bölgelerden birisi. Kamuoyumuz ise bu konuda git gide bilinçlenmekte. Yapılan bilgilendirmeler, okullarda yapılan tatbikatlar ve medyanın aktarımları bunun bir göstergesi. Depremle ilgili her alanda açıklama, etkinlik ve çalışmaların yürütülüyor olması halkımızın bilinçlenmesi açısından gerçekten çok elzem.
Evet, çok şükür ki son zamanlarda Kuzey Anadolu Fay Hattında meydana gelen 1943 depreminin ardından büyük bir deprem yaşamadık. Her yıl meydana gelen küçüklü büyüklü sarsıntılarla kendisini devamlı hatırlatıyor! Pek tabii ki, depremle yaşamaya alışmaktan daha ziyade depreme karşı tedbirli olmak gerektiğine inananlardanım. Deprem edebiyatı yapmayacağım elbette. Ancak, deprem olmadan olacakmış gibi tedbirler alınmasının vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu vurgulamaktır amacım.
Tosya’daki deprem gerçeği, hatırdan hiç çıkartılmadan Japonya gibi ülkelerin bu işin üstesinden nasıl geldiği hakkında araştırmalar yapılmalı, depreme dayanıklı binalar inşa etmeliyiz. Halkın bilgilendirilmesi kadar önemli olan bir diğer husus da inşaat yapanların bu konuda şuurlu hareket etmesidir. Niye mi?
Eskiden binalar ahşaptı ve çok katlı değildi. Buna rağmen Tosya 1943 depremiyle yerle bir oldu. Şimdi ise çok katlı binalar birbiriyle yarış halinde, hızla ve çoğalarak büyüyor. Bu nedenle; yapılan binalarla ilgili herkese ortak görev düşmektedir. Tabandan tavana, projesinden kullanılacak malzemeye kadar, herkes üzerine düşenin fazlasını yapmalıdır! Aksi halde yaşanan afetlerde günah keçileri arandığı muhakkaktır. Kimsenin canı da ucuz değildir. Kaldı ki, bu binaların çoğunda inşaatları yapanların kendileri veya yakınları da oturacaklardır.
Zemin etütleri doğru yapılır, inşaat ruhsatları çok katlı verilmez ve depreme karşı önlem alınmış projeler müteahhitlerimize tavsiye edilirse bunlar birer önlem sayılabilir. Ayrıca bina temelleri eskiden olduğu gibi toprak üzerine oturtulmaz ve son dönemin en etkin inşaat teknikleri kullanılarak binalar yapılırsa; olası bir depremin zararları da minimize edilebilir. Tosya’nın bu konuda aldığı tedbirlerin başında belli bir katın üzerinde inşaat yapmaya izin verilmemesi gelir. Bunun ötesinde ne gibi tedbirler geliştiriliyor bunu bilmiyoruz. İşin uzmanları daha iyi bilirler…
İnşaat yapıp satanların müşterilerine tanıtım yaparken bu konularda da bilgilendirme yapmasının faydasına inanıyorum. Ev, iş yeri veya bina alacakların da deprem konusunda nasıl bir güçlendirme yaptıklarını satıcılara sorarak almalarının inşaat kalitesine büyük katkılar sağlayacağını umanlardanım…
Yüce Mevla’mızdan bizlere tekrar kötü günler yaşatmamasını diliyorum.
Yorumlar kapalı.