İlmi Cihad
İslam öncesi döneme cahiliye dönemi denmesi, bilgisizliğin iman önündeki en büyük engel olduğunun delilidir. Hakka ulaşmak ve O’nun yolunda rızasını kazanacak işler yapmak isteyen birisi öncelikle cehaletten kurtulmalıdır. Cahillik, kötülüklerin ve küfrün önemli bir nedeni ise, cihad da küfrün karanlıklarını yok etmek amacını güdüyorsa iman eden kimsenin öncelikle yapacağı iş ilim tahsil etmek ve sonrasında da insanları bilgilendirmek ve onlara Allah’ı, Kitabını ve Peygamberini tanıtmaktır.
Nitekim Ankebut suresinin 46. Ayetinin tefsiri; Ehl-i Kitap olan Yahudi ve Hristiyanlarla en güzel şekilde mücadeleyi kabalığa yumuşak şekilde, öfkeye sakinlikle, eleştiriye öğütle ve aceleciliğe karşı da düşünerek mukabele etmek olarak değerlendirilmiş, ancak böyle yaparken de zillete düşülmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Zillete düşmeden bunları gerçekleştirmek de ilimle ve bilgiyle mümkün olabilecektir.
Mali Cihad
Cihad ibadeti için insana ne kadar ihtiyaç varsa mala da o kadar ihtiyaç vardır. Çünkü cihad hem nefis yönünden hem de mal yönünden fedakarlık isteyen bir ibadettir. Bu sebeple inanan kimse kendisini her türlü maddi ve manevi donanımıyla cihad halinde bulundurmalıdır.
Bu donanım sağlanmalıdır ki, cihad için gerekli malzeme temini, cihada gidenlerin geride bıraktıkları eş ve çocuklarının geçimi ve insanları cehaletten kurtaracak eğitim imkanları seferber edilebilsin.
Bu maddi desteğin sağlanması konusunda Müslümanları teşvik eden Bakara suresinin 245. Ayetinin tefsirinde; ödünç vermekten kastedilenin canın yanı sıra mal da olduğunu ve yapılan her mali harcamanın miktarını ancak Allah’ın bilebildiği şekilde kat kat fazlasıyla geri döndürüleceğinin kastedildiğini belirtilmektedir.
Fiili/Silahlı Cihad
Savaş istenilmese de bazen kaçınılmaz olabilir, ancak Müslümanların savaşı mal toplamak, toprak elde etmek, insanları hüküm altına almak veya onlara büyüklük taslamak, insanları öldürmek, zenginliklerini ele geçirmek ya da intikam almak için değildir. Böyle bir savaşı İslam hiçbir şekilde kabul etmez. İslam’ın savaşı yüce bir hedef içindir, insanları zulümden kurtarıp adalete, barışa ve huzura taşımak içindir.
İfade edildiği gibi İslam’ın cihadı, Allah için yapılan bir ibadettir. Kula kul olmayı reddedip insanları Allah ile buluşturma çabasıdır. İnsanların hem dünyalarını hem ahiretlerini saadetli kılmak için gayret sarf etmektir. Amaç dünyevi menfaat elde etmek ya da kimi insanların kuklalığını yapmak değildir. Allah’a kul olmak ve buna yaraşır şekilde yaşayabilmek için uygun ortamı hazırlamaktır.
İslam, kendisine düşman eli uzanmadıkça, insanlara çile çektirecek, sıkıntı çektirecek ve fitne yaratacak engellerle karşı karşıya kalmadıkça doğal durumu muhafaza eder. Ancak bu durumlarda İslam, barışı korumak, adaleti tekrar ikame etmek için İslam’a ve Müslümanlara karşı yapılan saldırıya misliyle cevap verilmesine izin verir. Bu durumlarda bile yakıp yıkmayı, ekonomik kaynakları yok etmeyi, düşmanlık etmeyi haram kılmıştır.
Bir sonraki yazımızda, Cihadın amacını kısaca ele almaya çalışacağız inşallah. Selam ve dua ile…
Yorumlar kapalı.