Almanya’nın Oberhausen kentindeki Sea Life(Deniz Canlıları) merkezi adlı akvaryumda yaşayan ve Dünya Kupası’nda Almanya ile yaptığı tahminlerin hepsini doğru bilerek ünlenen ahtapot Paul hikayesini duymayan kalmadı.
Paul, Almanya‘nın şu ana kadar turnuvada oynadığı beş maçta kazanan tarafı doğru tahmin etti.
2010 Dünya Kupası‘nda Almanya‘nın oynadığı beş maçın sonucunu bilen Ahtapot Paul, finalde İspanya‘yı seçti.
Almanya‘nın batısındaki Oberhausen kentinde bulunan bir sualtı müzesinin kahin ahtapotu Paul, Dünya Kupası finali için tahminini yaptı.
Paul’e göre 11 Temmuz’da Johannesburg’da Hollanda ile İspanya arasında oynanacak 2010 Dünya Kupası finalini İspanya kazanacak.
Almanya’nın İspanya’ya yenilmesinin ardından, Almanya’da Paul’ün limon suyu ve zeytin yağıyla kızartılıp paella yemeği yapılması çağrıları yükselmişti.
Paul’ün 2010 Dünya Kupası finallerine ilişkin tahminlerindeki isabet oranı yüzde 100.
Paul, 11 Temmuz Pazar günü Hollanda ve İspanya arasında oynanacak finali maçı için İspanya’nın kazanacağı tahmininde bulundu ve İspanya kazandı.
Siyasi liderlerimize böyle pagan inançlar elbette yakışmayacağı için gidip şu 12 Eylül’lün yıldönümünde 12 Eylül prangasına milletin ne diyeceğini sorsalar; ömrünün son demini yaşayan(Bu vesile ile öğrendik, Ahtapotların ortalama ömrü 3 yıl) 2,5 yaşındaki Paul bile onları bekleyen Kara Pazartesi’den kurtuluş yolları önerebilirdi. 12 Eylülün ertesi 13 Eylül, Ak Parti +Saadet Partisi +Büyük Birlik Partisi İttifak Partileri’ne karşı; Statüko United’ı oluşturan İtilaf Partileri, Cumhuriyet Halk Partisi +Milliyetçi Hareket Partisi +Barış ve Demokrasi Partisi +İşçi Partisi ile bunların yedeklediği irili ufaklı Ak Parti’ye zıt her kim varsa, hepsinin matem günü olacaktır.
Bu sonucu görmek için falcı Paul olmaya gerek yok; 12 Eylülde yapılacak olan anayasa oylaması için saflar şimdiden netleşmiş gözüküyor.. ve bu netliğin ölçüsü, milletimizin benzer bir oluşum ve siyasi kamplaşmanın akabinde, 367 safsatasına tepkisini, 2007 seçimlerinde Ak Parti’ye yüzde 47 oy vererek göstermesi olarak referans almak lazım. Tıpkı onun gibi, 13 Eylül 2010 Pazartesi sabahı uyandığımızda ilk duyacağımız “Evet” ve “Hayır” oy dökümlerinin Statüko United’ı oluşturan İtilaf Partileri, Cumhuriyet Halk Partisi +Milliyetçi Hareket Partisi +Barış ve Demokrasi Partisi +İşçi Partisi aleyhine %60’lara doğru tırmandığını göreceğimiz gerçeğidir.
Ben bu köşeden daha paket parlamentoda son oylama sürecine gelmeden, eğer paralamentodan geçer, Anayasa Mahkemesi iptal etmez ve referanduma sunulursa diye ihsas-ı reyimi peşin peşin “Evet” olarak yazmıştım. Gün be gün yaklaştığımız referanduma doğru, “Evet”lerin her gün artacağını zannediyorum. Bugün için kaba bir hesap yaptığımda bile “Evet”ler burun farkıyla önde gözüküyor. İsterseniz bu kanaatime esas olan rakamları son yerel seçimlerdeki il genel meclisi oylarını esas alarak “Evet” ve “Hayır” hanelerinde birlikte toplayalım:
“Evet” diyen İttifak Partileri; Ak Parti: 38.39, Saadet Partisi: 5.20, BBP: 2.36.. Toplam: 45.95.
“Hayır” diyen Statüko United’ı oluşturan İtilaf Partileri; CHP: 23.08, MHP: 15.97, BDP: 3.84, DSP: 2.85.. Toplam: 45.74.
Yukarıda ifade ettiğim “burun farkı”na, referandumu boykot edeceğini ilan eden BDP’nin bu boykotta yüzde elli başarı gösterdiğini, MHP’nin Ülkücü tabandan geleceği konuşulan “Evet”leri ile 12 Eylülde işkence görmüş sol tandanslı vatandaşlarımızdan gelecek “Evet”leri hiç hesaba katmasanız bile, oy dağılım dengesini yeniden yaptığınızda bu referandumun sonucu bugünden belli; EVET.
İnanıyorum ki, Statüko United için Kara Pazartesi olacak olan 13 Eylül 2010 gününden sonra, Askeri vesayet dönemi resmen sona erecek, Özgürlükler artacak, Hukuk, yerli yerine oturtulacağı bir zemin yakalamış olacak ve Kendine “öz yurdunda garip öz vatanında parya” muamelesi yapılan halk, artık kendini normal, eşit haklara sahip bir insan olarak görecek.
Yorumlar kapalı.