Suriye’nin
kuzeyinde yaşanan ve adına “Rojava devrimi” dedikleri bir ham
hayalden bağımsızlık devşirmeye kalkan PKK/KCK üst yönetimi, son üç yılda
sinsice gerçekleştirdikleri iç yığınağın verdiği bir özgüvenle, özellikle bölge
Belediyelerinin ve bazı Sivil Toplum Kuruluşu görünümlü ihanet odaklarının
çeşitli adlar altında açtığı kurs, kamp, gezi vb. etkinlikler kapsamında yaşları
14-20 arası gençlerden kazandığı sempatizanlardan “savaşçı gerilla(!)”
grupları oluşturuldu. Bunlardan becerisi ve yeteneği yeterli görülenler –kimi
gönüllü kimi zorla- sınır dışına aktarılıp başta Kobani ve çevresi olmak üzere
yabancı uzmanların verdiği 45-90 gün süreli “şehir savaşı”
eğitiminden geçirildi.
Eğitimini
tamamlayan bu çocuk yaştaki genç kız ve erkekler, “şehir gerillası”
gibi fiyakalı bir unvanla PKK’nın şehir
yapılanması olan YDG-H adlı birimin “Asayiş” elemanları olarak
hendek ve barikatlardan oluşturdukları dandik cephelere sürüldüler.
İçlerinde
ne savaş baronu KCK/PKK üst yönetiminden ne de terör örgütünün siyasi kanadı
HDP yönetici ve milletvekillerinden hiçbirinin oğlu-kızı, bu namlunun ucundaki
birlikler arasında yoktu ve olmayacaktır da. Onların oğulları-kızları pahalı
yabancı kolejlerde eğitimlerini sürdüredursun; fakirliğin, yoksulluğun kol
gezdiği bölge insanının gariban kızları-oğulları, kurdukları “bağımsızlık”
hayallerine kurban ediliyor.
Anadolu
Ajansı, geçen hafta içinde bir bilanço yayınladı. KCK yönetiminin “askeri
barajlar” gibi absürd bir gerekçeyle 2015 Temmuz başında ilan edip
başlattığı saldırıların, 7 Temmuz
2015-27 Mart 2016 tarihlerini kapsayan 265 gündeki asker, polis ve korucu
şehitlerle; terör örgütünün etkisizleştirilen ölü, yaralı, yakalanan ve teslim
olan elaman sayılarını kapsayan ürkütücü bir bilanço. Bu bilançoda sayısal
değerleri çok düşük olsa da terör örgütü PKK ve gençlik yapılanması YDG-H ile gizli
birliktelikleri olan terör örgütleri IŞİD, DHKP-C ve MLKP üyeleri de yer
almakta.
Anadolu
Ajansı muhabirlerinin derlediği istatistik tablosuna göre, 7 Temmuz 2015-27
Mart 2016 tarihlerini kapsayan 265 gündeki terör saldırılarında 215’i asker,
133’ü polis, 7’si korucu olmak üzere 355 güvenlik görevlisi şehit edildi.
Saldırılarda
aralarında Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin de yer aldığı 285 sivil
yaşamını yitirirken, hayatını kaybeden siviller arasında 11 çocuğun yanı sıra
11 Alman, 3 İsrailli, 2 İranlı ve 1 Filistinli de bulunuyor. Terör
saldırılarında, aralarında güvenlik güçleri, yabancı uyruklu kişiler ile
Anadolu Ajansı muhabirinin de bulunduğu bin 897 kişi yaralandı.
Güvenlik
güçlerinin terör örgütlerine karşı yurt içi ve yurt dışında hava ve kara
unsurlarıyla gerçekleştirdiği
operasyonlarıyla aynı zaman diliminde (7 Temmuz 2015-27 Mart 2016 ) verdirilen zayiat, rakamlara şöyle yansıyor:
Toplamda etkisiz hale getirilen çoğunluğu PKK’lı terörist sayısı 5 bin 359.
Bunlardan 3 bin 583’ü ölü, 601’i yaralı, 601’i yakalanan, 574’ü teslim olanlardan
oluşuyor.
Yine
bu istatistik tablosunun verilerine bakıldığında, büyük bölümü terör örgütü PKK
ve örgütün gençlik yapılanması YDG-H’ye yönelik olmak üzere pek çok ilde
operasyonların başladığı 24 Temmuz’dan bu yana 10 bin 326 kişi gözaltına
alındı, bunlardan 3 bin 387’si tutuklandı.
Tabloda
asıl dikkatimi çeken ve haberler arasında karambolde kaybolmamasını dilediğim
unsur; güvenlik kuvvetlerimizin etkisiz hale getirdiği –büyük bir ihtimalle
keskin nişancı olan- Alman, İsrail, İran ve Filistin asıllı PKK savaşçıları. Zaman
zaman dile getirilen Avrupa ülkeleri, Rusya, İran ve İsrail’li keskin
nişancıların varlığına komplo teorisi gibi yaklaşımların ne kadar altının boş
olduğunu, Anadolu Ajansı gibi güvenilirliği kuşku götürmeyen bir kaynağın kayda
geçirmiş olması, umarım bundan böyle üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir
gerçek olarak zihinlerdeki yerini alacaktır.
Bu
tabloda sayısal olarak yer alan tüm güvenlik görevlisi askerimiz, polisimiz ve
korucularımızla beraber operasyonlar sırasında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımıza
Allah’tan rahmet ve mağfiret, geride kalanlarına sabır ve metanet diliyorum.
Yorumlar kapalı.