İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan’ın kutsiyeti ile bağdaşmayan vahşet ve saldırganlık olmasa, belki gündemimiz çok farklı olacaktı. Ancak öyle görülüyor ki, bizi bize bırakmayacak bir gündemin hızlı değişimi sürecinde bu günleri de tüketmiş olacağız.
Cihan Haber ajansına düşen habere göre(11.08.2010), “Atatürkçü Düşünce Derneği, siyasi parti gibi ‘referanduma hayır’ çalışması yapıyor. ADD Van Şubesi, 4 paket makarna ve 1 kiloluk salçadan oluşan gıda yardımını 2 bin aileye dağıtacak. Ramazan’ın birinci gününde ilk yardımları şehit ailelerine veren ADD Van Şubesi Başkanı Murat Yiğit, Ramazan ayını kutladı. Sözlerine Atatürk’ün Balıkesir nutku ile başlayan Yiğit, devletin şehit ailelerine sahip çıkmadığını ileri sürdü. Şehit ailelerinin aciz duruma düşürüldüğünü öne süren Yiğit, 2 bin aileye ulaşmayı hedeflediklerini anlattı. Yiğit, yardım malzemeleri arasından çıkan ‘referanduma hayır’ bildirisi ile ilgili ise konuşmadı.”
Şu paralelliğe ve eş zamanlı duruma bakın; PKK da 12 Eylül’de yapılacak referandumda ‘Hayır’ oyu çıkması için başlattığı saldırılarının çapını genişletti ve son olarak da yol kesip vatandaşı ‘Hayır’ oyu vermeleri için tehdit etti…
Habervaktim” sitesinin haberine göre şok olay, Tunceli’nin Ovacık ilçesinde Bent Köprüsü Mevkii’nde yaşandı. 8 Ağustos’ta sabah 10.00 sıralarında gerçekleştiği belirtilen eylemde 10 terörist, yaklaşık 30 aracı durdurdu. Araçlardaki vatandaşlara referandum ile ilgili konuşmalar yapan PKK’lılar, “Hayır oyu vermeyenler canlarından olacak” diyerek tehdit etti. Daha sonra yolu trafiğe açan teröristlerin bu eyleminin müşteki ifadelerine de yansıdığı da belirtildi. Bu dehşet anlarını yaşayan bazı vatandaşların ilgili makamlara başvurarak, durumu bildirdiği aktarıldı. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Gündeme bakışımızı ifade etmeden önce Anadolu Ajansına düşen son bir haberi de özetleyelim; Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Eskişehir Şubesi’nin Atatürk Spor Salonu’nda düzenlediği ”Türkiye’nin Geleceği” konulu panelde MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez ve CHP MYK Üyesi Süheyl Batum, 12 Eylülde niçin “Hayır diyeceklerini; “Eskişehir’de MHP’li, CHP’li ve DP’lilerin aralarında bulunduğu ve kendiliğinden gelişen bir halk hareketi ortaya çıktığını” ifade eden DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez’in tespiti ile bu hareketin tabanına ve tavanına anlatmaya çalışmışlar.
Oktay Vural, ”Türkiye, tarihinin en büyük bunalımlarına doğru sürükleniyor” teziyle bin yıllık kardeşlikten; Ufuk Söylemez, ”Sağ, sol demeden, yurtseverlerin, Atatürk milliyetçilerinin, demokratların bir araya geldiği Eskişehir’de bir büyük şahlanışın başlangıç adımını atıyoruz. Buradan Türkiye’ye ‘hayır’ diyoruz” derken, panelin ağır topu, CHP MYK Üyesi Süheyl Batum’dan itiraf gibi açıklamalar peş peşe geliyor.
Batum diyor ki, ”Yapılan bir anayasanın mutlaka toplumun değişik katmanlarına, gruplara, topluluklara ve siyasal, sosyal, kültürel topluluklara bir şeyler getirmesi lazım. Anayasa bu yüzden önemli. Bu anayasada işsizliğe çare var mı, sendikalıların haklarına yer var mı? Sendikasız çalıştırılanların haklarına, emeklilerin haklarına, iş verenlerin, kadınların, çocukların, değişik mezheplerdeki vatandaşların, öğrencilerin, küçük esnafın, yargının, basın emekçilerinin, tarım kesiminde çalışanların ihtiyaçlarından birine cevap var mı? Kendi anayasamızı el ele, gönül gönüle birlikte yapacağız. 12 Eylülde 12 Eylül faşizmiyle gelen sivil darbe anayasasına tekmeyi vuracağız ama ondan sonra iki söz vereceğiz. Bizler el ele vererek Türkiye’ye yakışan çağdaş, demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü, sosyal adalete dayanan, bağımsızlığı hedef alan, hukukun üstünlüğüne dayanan bir anayasa yapacağız. Bu sistemi kurcalayanlara göstereceğiz. Türkiye Cumhuriyeti daha bitmedi.”
Yurdum insanı, sen ne günah işledin ki, Anamuhalefet’in lider adayı, üstelik hukukçu, getirilen değişiklik paketini okumadığı her cümlesinden ayan beyan görülen bir akademisyen bunları söylerse(cehlin bu kadarı ancak tahsille mümkün), nasıl “Hayır” diyeceksiniz ki, bu adamlar san ki Ak Parti’nin gizli ortakları olarak bizi “Evet” demeye ikna etmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar..! Koalisyona bakar mısınız; PKK(BDP)+ADD+CHP+MHP+DP ve yan türevleri. MHP’nin kurumsal olarak “Hayır” demesinden ziyade, Oktay Vural’ın bu ideolojik bataklık koalisyonunda “ne işi var” doğrusu hiç anlayamıyorum. Öte yandan, bu koalisyonu görüpte “Evet” dememekte elde değil.
Yorumlar kapalı.