Ölmeden mezara girmek ve o mezarda son nefesini verinceye kadar günlerce beklemek.. Bu, yerin altına girenlerin felâketi… Ya üstünde kalanlar ? Soğuk.. karlı kış gecelerinde, zifir gibi karanlıkta, belki üstünde bir pijama bile olmaksızın sokağa fırlamış ve yeraltında kalan sevdiklerini kurtarmak için tırnakları ile toprağı eşmeye, beton blokları kaldırmaya çalışan zavallılar, çaresizler…
Bu akşam başı dumanlı Ilgaz’ın
Devrek’in üstünde bulutlar,
Havada yağmur ağırlığı…
Kepenkler erken çekildi,
Hanönü’nden dağıldı memurlar
Kısa kesti paydos düdüğünü
Çeltik fabrikası…
Sustu dokuma tezgahları
Durdu ikibin mekik
İkibin dokumacı vardı, uykuya
Saat 1’i 35 geçiyor…
Köpekler silkindi uykudan…
Değişti bir anda manzara,
Canlı, cansız devrildi ne varsa ayakta,
Yok oldu insan emeği…
Döküldü sokaklara insanlar
Ölüler kaldı yerinde
Çocuğunu emziren kadını,
Soğudu memesinde sütü…
Bozuldu, tezgâhlar, düzenler,
Mekik tutan eller kırıldı;
Yarın Çeltik fabrikası işbaşı çalamaz
Artık uyandıramaz çalsa da,
Yedi yüz Tosya’lıyı uykudan !
Daha önceki yazılarımızda Rıfat Ilgaz’ın mısraları ile “Tosya Zelzelesi”nden bir bölümü paylaşmıştım, tekrar paylaşmak istedim..
Böyle bir acıyı Salı günü 10 ilimizde yaşadık, acımız ve kaybımız çok büyük.. İnsanımız o kadar azimli ve çalışkan ki inşallah yıkılan şehirler ve yerler Allahın izni ile yeniden kurulur. Rabbim bir daha böyle acılardan bizleri muhafaza eylesin.
1943 Tosya depreminde ve dünkü depremde vefat edenleri ve bütün geçmişlerimizi de Mevla(c.c) rahmet eylesin…
Teoman Hakan Evlioğlu
Yorumlar kapalı.