Hani bazen bir çırpıda ağzımızdan çıkar ya; “senin bir derdin mi var?”
diye. Bize sorulursa ki sorulduğu için yazıyoruz. Tabi ki bir derdimiz var. Çok
şükür kendimizle yakından ilgili değil bu dert. Kimle mi ilgili? Tabi ki Tosya
ile, Tosyalı üreticiler ve çiftçilerle, yani ekmek derdi için toprağı adeta
tırnaklarıyla kazıyan, sabah namazının hemen arkasından tulumunu çekip ahıra,
ağıla koşan, toz, toprak, yağmur, çamur demeden durmadan çalışan, alnı
terleyen, alın teri ile geçinenlerin, yani Tosya’nın çoğunluğu bizim derdimiz.

Birkaç gündür yazıyorum
Tosya’da Üretici Birliklerinin kurulmasının artık bir mecburiyet olduğunu. Aksi
halde kırsalı kalkındırmadan kenti kalkındıramazsınız. Kırsalın kalkınması da
ancak birlikte olmaya, beraber olmaya bağlı. Bunun da yolu Birlikleri kurmaktan
geçiyor.

Tosya Koyun
Yetiştiricileri Birliği kurulsa, Tosya’daki koyuncular bu birliğin üyesi
olsalar, koyuncularla ilgili projeleri tüzel kişilik olarak bu birliğin
uygulaması çok kolay. Geçenlerde gördük, Müftülükte yapılan Kırsal Kalkınma
Yatırımlarının Desteklenmesi Projelerinin tanıtımında, dinledik.

Birçok yetiştirici toplantıya katıldı
ama en çok Karabey Köyündeki koyun yetiştiricilerimiz katıldılar. Dinlediler
önce. Bakanlığın destekleme kapsamına aldığı dört projeden ikisi keçi ve koyun
yetiştiricilerinin destekleme kapsamına alındığı idi. Yan yana oturuyorduk.
Heyecanlandılar önce. Ama programın ileriki safhalarında hayal kırıklığına
uğradılar.

Niye uğramasınlar? Şahıs olarak bu projeleri uygulayacak maddi imkanları zaten
yok. Önce üçyüzbin lira harcayacak üretici, sonra yarısını destekleme olarak
Devletten geri alacak. İyi de kardeşim yetiştiricinin nakit üçyüz lirası olsa
bu proje ile niye uğraşsın? Kendi yağıyla kavrulur zaten. Nitekim programdan
sonra birlikte çay içtik, sohbet ettik. Kelimenin tam anlamıyla sanki şoka
girmişlerdi. Ne ümitlerle katıldıkları toplantının kendilerine hitap etmediğini
anlamışlardı.

Bir Birlikleri olsa idi, o zaman tüzel kişilik olarak, şirket olarak güçlerini
birleştirecekler, altıyüz lira harcayıp, üçyüz lira destekleme alacaklardı. O
zaman hem ellerindeki mevcut koyun ırkını ıslah edecekler, hem de mevcut hayvan
sayılarını birlikte artıracaklar, daha çok üretecek, pazarlayacak, daha çok kazanacaklardı.

Tosya’da koyunculuğun geliştirilmesi için projeler yapılmalıdır. Koyunculukla
uğraşanlar, geçimini koyunculuktan temin eden üreticiler, köyde yaşayan gençler
genellikle. Bu gençlerin en azı beş nüfus. Yani Devletten her birinin beş adet
Yeşil Kartı var. Hayvan mevcutları artırılmalı ki sigortalı olsunlar. Böylece
hem üretim artsın, hem de yetiştiriciler ailesi ile birlikte Devletin sırtından
insin. Sonuçta hem millet kazansın, hem Devlet kazansın. Bu konuda Tosya’da da
bir şeylerin yapılabileceğini düşünüyorum. Hoşça kalın ama dostça kalın. 

BİR DERDİMİZ VAR BİZİM!

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!