29 Mayıs 1453 İstanbulumuzun fetih olduğu şanlı tarihti. Geçtiğimiz 29 Mayıs her yıl olduğu gibi bu yılda bütün Türkiyede bu kutlu zaferin ve fethin yıl dönümü olarak kutlandı.
Peygamber Efendimizin “İstanbul muhakkak feth olunacaktır. Bunu gerçekleştirecek ordunun kumandanı ne büyük kumandan ve askeri ne büyük askerdir” müjdesine mazhar olan bu büyük milletin bir mensubu olarak onur duyuyor ve “Ya ben İstanbulu alırım ya İstanbul beni” diyen Fatih Sultan Mehmed Han ve bütün büyüklerimizi rahmet ve minnet ile yad ediyorum.
Dünyanın göz bebeği bu güzel İstanbul şehri için fetih ile ilgili daha önceki haftalarda bir çok yazılarım oldu. Bugün İstanbulla ilgili yazılmış ve dillerden düşmeyen meşhur bazı şiirleri kaleme alacağız.
Yahya Kemal Beyatlı, “Aziz İstanbul” şiirinde şehri şöyle dile getirmiştir:
“Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim
Sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına
Keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile
Bir ömre değer.”
Vedat Türkali’nin yazdığı ve Onur Akın’ın bestelediği ve yine Onur Akın ve Edip Akbayram tarafından seslendirilen “İstanbul” şiiri de dillerden düşmemektedir.
“Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm
İstanbul binbir dilekli Haliçinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Ey sen ne güzelsin kavgamızın şehri
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyun koyna yatan çocuklarınla bekle
Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi
Bekle bizi İstanbul”….
Ünlü şairlerimizden Orhan Veli Kanık “İstanbulu dinliyorum” şiirinde, İstanbulu hayalinde o kadar güzel canlandırmıştır ki doğasını, insanlarını, sosyal yaşamını karmaşık bir bütün içinde kendine özgü bir biçimde anlatmıştır. İstanbul üzerine yazılmış İstanbul tutkusunu ve özlemini anlatan en etkili şiirlerimizden biridir.
“İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda
Uzaklarda, çok uzaklarda
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
….
….
Serin serin Kapalı Çarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları
İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı”..
….
Orhan Veli Kanık’ın İstanbul Türküsü adlı şiirinden küçük bir alıntıyla bu haftaki yazımızı tamamlayalım.
“İstanbul da Boğaziçinde
Bir garip Orhan Veliyim
Veli’nin oğluyum
Tarifsiz kederler içinde
…
İstanbulun orta yeri sinema,
Garipliğim, mahsunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş, banane
Sevdalım,
Boynuna vebalim!”
Teoman Hakan Evlioğlu
Yorumlar kapalı.