Ben olmak demek; bir kimlik sahibi olmak demektir. Tam anlamıyla “Ben” olmak demek; kendini ne için, nerede ve nasıl olması gerektiğini çok iyi bilmektir. Kişi kendini bilmek ve tanımakla ilgili, çok iyi bir konumda olsa da, aynı zamanda kendini tanıdıkça bir hiç olduğunu da anlayacaktır. Bir damlanın ağırlığı ve hacmi ne kadar bir değer ederse etsin, ancak bir okyanusa kavuştuğunda kendini bir hiçlikten kurtarmış olacaktır. Yağmurlar yağar, seller akar, çaylar, dereler, nehirlerle denizlerle buluşur. Uçsuz bucaksız bir su kütlesinin içinde bütün zerreleriyle birbirine karışarak vuslat hasıl olmuş olur. Tekrar yeryüzü ısınır, tekrar sular buharlaşır, tekrar bulut olur, yağmur olur. Seller akar. Su bir yağmur damlası iken belki hiçtir ama bir okyanusa karışıp, okyanus olduğunda her şeydir.
İnsan da tek başına bir hiçtir. Ancak bütün yürekler toplanıp, hep birden attığı zaman birbiri için atar, büyük bir değer ifade eder. Bu yürekler birbiri için sevinir, birbiri için coşar. Birbiri için ağlar, birbiri için üzülür. Artık benlik içinde bencillik yoktur. Birlik ve beraberlik vardır. Hep birlikte doğruya sarılmak varken, hep birlikte yanlışa dur demek varken, hep birlikte bir kişinin kaldıramayacağı yükü bin kişi omuz atarken, insan tek başına ne yapabilir ki. Birimiz; hep birimiz, hep birimiz birimiz için var olduğunda, bir damlanın okyanus oluşu gibi ebediyet değerlerini yaşarız.
Bir insan “Ben” olmayınca da bir kimlik sahibi olamıyor. İnsan birbiriyle birlik ve beraberlik yaşamayınca da bencil olabiliyor. Bu kavramlar birbirine aykırı gibi görünse de, gerçek “Ben ve Benlik” birlik ve beraberlik için olduğu zaman gerçek bir “Ben ve Benliğe” kavuşuyor. Yoksa birlik ve beraberliği içeren bir kimlik taşımıyorsak o zaman bencillik yakamızı bırakmıyor. Bencillik yapısı gereği içinde sadece hiçlik ve yalnızlık barındırıyor. “Ben” olalım. Herkes içinde bizi ve hepimizi temsil eden bir “Ben” olmalı, Hepimizi temsil eden bir “Benlik” içinde olmalı.. Gerçek bir “Ben” olmak demek; bencil olmamak demektir. Bencil olmak demek; kendi yalnızlığımız içinde, dünya kaygılarıyla, dünya sıkıntılarıyla, üzüntü ve ıstıraplarla bir nefes alış veriş kadar yaşayarak ömür tüketmek demektir. Bu dünyadan ulvi değerlerden yoksun olarak kendi yalnızlığımız içinde boğulup gitmek demektir. alıntıdır.Hoşça kalın.*r.ç.*
Yorumlar kapalı.