Kastamonu’nun Tosya ilçesinde, asırlardır
süren “Keşkek sürme” kültürü vatandaşların yoğun ilgisini görüyor.
yıllardır “hurun” diye bilinen lezzet,
Ramazan’ın vazgeçilmezi olarak sofralarda yerini alıyor. İlçenin en eski
mahallesi olan Hacıpir Mahallesi’nde “Keşkek sürmek” kültürünü 45
yıldır Duduş Teyze gerçekleştiriyor. Aynı zamanda fırın sahibi olan Duduş Teyze,
sofraların vazgeçilmezi olan lezzeti şöyle anlattı:
“Keşkek; buğdayın işlenmemiş halidir ve
Tosya’da Ramazan ve düğün yemeklerinde yenilen ve sevilen bir yemektir. Ayrıca,
fırınlarda keşkeğin yanında et yemeği, güveç çaba ve patates çaba yapılır. Bu
üçü temel fırın yemekleridir ve bazı evlerde Ramazan bitene kadar devamlı
yenilir. Bunların dışında nohut, fasulye, bal kabağı, komposto için erik, çorba
için kırmızı mercimek, şeker pancarı, tavuk, bamya gibi uzayıp giden bir liste
takip eder.”
İFTARA HAZIR
Eski bir gelenek olan “Keşkek sürmek”
lezzetini anlatan Duduş Teyze, fırının yakılması ve yemek yapmak için gerekli
hazırlıkların yaklaşık sekiz saat sürdüğünü anlattı. Her kişinin koltuğunun
altında fırına odun getirdiğini aktaran Duduş Teyze, bu işlemi şöyle anlattı:
“Sabah belirli bir saatte ev kadınları
fırına süreceği çabaları getirir. Gelen çabaları tek tek fırının içine demir
bir çubukla itilerek yerleştirilir. Bu çubuğun bir tarafı hilal şeklinde itip
yerleştirmek için diğer tarafı kanca şeklinde tutup çekerek çıkarmak için özel
yapılır. Bütün cabalar yerleşince fırının kapağı kapanır. Bu işlem bittiğinde
artık 8-9 saat süren bir pişme işlemi başlar. Piştikçe yemeklerin kokuları
birbirine siner ve fırın dışında elde edemeyeceğiniz bir lezzet oluşur. Akşam
iftardan 30-40 dakika önce vatandaşlar keşkek çıkarmaya gider. Kaç caba
sürdüyse o kadar odunu koltuğunun altına alır götürür ve fırının yanındaki
yüklüğe bırakır ki yarın o odunla fırın tekrar yakılır. Fırın açılmamışsa
komşularla iftar öncesi küçük bir sohbet ortamı olur.”
Fırın başında cabasının çıkmasını bekleyen ve
Gürcistanlı olduğunu söyleyen bir mahalle sakini, Tosya’daki bu keşkek
kültürünü ve lezzetini çok sevdiğini söyleyerek; Gürcistan’da böyle bir
lezzetin ve kültürün olmadığını ifade etti. Mahalleli açılan fırından itina ile
çıkarılan çabaları sepetlere koyarak; soğumasını ve toz gelmesini önlemek için
üstünü gazete kağıdı ile kapatarak evlerinin yolunu tuttu.
Yorumlar kapalı.