Toprağın işlenmesinin daha kolay olacağı düşüncesiyle
anız yakmak kazanç değil, ekonomik kayıptır.
Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nca yapılan açıklamada; toprağın işlenmesinin daha kolay olacağı
düşüncesiyle anız yakmanın kazanç değil ekonomik kayıp oluşturduğu bildirildi.
Açıklamada, toprağa, bitkiye
ve çevreye zarar veren anız yangınlarının, verimliliği azalttığı, doğanın
dengesini bozduğu, birçok canlı türüne zarar verdiği ifade edildi.
Yangınların insanların geçim kaynağı olan toprağı fakirleştirip adeta öldürdüğü
ifade edilen açıklamada, ormanlık alana 4 kilometreden yakın alanlarla iskana
açık bölgelerde anız ve ot örtüsü yakmanın suç olduğuna dikkat çekildi. Bilinçsizce
çıkarılan yangınların kontrolden çıkarak çevredeki ağaç ve ormanları da yaktığı
belirtilerek, vatandaşlardan anız yakanlarla ilgili bildirimde bulunmaları
istendi. Anız yakmanın küresel ısınmayı da tetiklediğine dikkat çekilen
açıklamada, atmosfere salınan karbondioksit miktarının da azımsanmayacak ölçüde
olduğuna yer verildi.
Ülke topraklarının organik
madde bakımından zengin olmadığı, anız yakmayla mikroorganizmaların yok olduğu
kaydedilen açıklamada, hasat sonrası tarlaların işlenmesinin en doğru yöntem
olduğu bildirildi.
Bu konuda bilgisine
başvurduğumuz Tosya Ziraat Odası Tarla Bitkileri Bölümü Tarım Danışmanı Recep
Çakmak; “İlçemizde hububat hasadından sonra anız yakma yok denecek kadar az.
Fakat çeltik hasadından sonra özellikle biçer döverle yapılan hasattan sonra ki
artık elle veya biçerle hasat yapılmıyor, maalesef çeltik anızları yakılıyor.
Toprak işleme ve ekime hazırlama işlemlerini kolaylaştırmak için yapılan anız
yakma neticesinde, topraklarımızın ihtiyacı olan organik madde yakılıyor ve
ekim alanları organik madde bakımından hızla fakirleşiyor, verim azalıyor,
toprağın yapısı bozuluyor.
Verim düşüklüğü aşırı gübre
kullanmayı teşvik ediyor ve topraklarımız çoraklaşıyor. Devrez Çayımız çeltik tarlalarından gelen
aşırı gübreli, asitli ve ilaçlı sularla maalesef çok kötü sulama suyu
kategorisinde bulunuyor. Buna bir de sanayi artıkları, köy ve şehir kirli
sularının da Devrez’e karıştığını eklerseniz durumun vahameti açıkça ortaya
çıkıyor” açıklamasını yaptı.
Anız yakmanın kâr değil, zarar
getirdiğini belirten Çakmak; “aslında bilimsel olarak anız yakmanın çiftçiye
kârı yüzde yirmi, hatta daha düşük. Zararı ise yüzde seksen. Yani bir
kazanacağım diye dört kaybediyorsunuz. Anızlar yakılmamalı, geç sonbaharda
toprak işlenmek suretiyle ekim zamanı olan bahara kadar çürümesi sağlanmalıdır.
Toprakların verimli kısmı olan 15-20 cm.lik üst kısmında mikroorganizma
faaliyeti hızlanmalı,üretici üç yerine bir miktar gübre kullanmalı, böylece
topraklarımız çoraklaşmamalı, asitleşmemelidir” dedi.
Yorumlar kapalı.