Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şeriflerinde “kişi sevdiği ile beraberdir” buyurmuşlardır. Bu hadisi şerif ile ilgili olarak Hz Enes radıyallahu anh den şöyle bir olay rivayet edilmiştir.
Bir adam Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e kıyametin ne zaman kopacağını sordu. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de; ” Kıyamete ne gibi bir hazırlığın var ki, ne zaman kopacağını soruyorsun dedi. Adam şöyle dedi: Ya Rasülellah kıyamet için herhangi bir şey hazırlayabilmiş değilim. Ancak, Allah ve Resûlü’nü çok seviyorum.
Efendimiz sallallahu vesellem bunun üzerine o adama “Sen sevdiğinle berabersin” buyurdular.
Enes radıyallahu anh şöyle demiştir; Biz bütün sahabiler Peygamber Efendimizin bu sözlerine, hiçbir şeye sevilmediğiniz kadar sevindik. Hz Enes devamla şöyle demiştir. Ben Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’i seviyorum. Ebubekir ve Ömer’i de seviyorum ve ben amelim onlarınki gibi olmasa da onlara olan sevgimden dolayı ahirette onlarla beraber olmayı umuyorum. (Buhari;3688 – Müslim; 2639)
İnsan dünyada sevdikleriyle beraber olmak ister. Onlarla beraber olabilmek, beraber yaşayabilmek için nice fedakarlıklara katlanır. İnsan için sevdiğinden ayrı kalmak en büyük bir azaptır. Ahiretin tarlası, ahiret hayatımızın kazanıldığı yer olarak dünyadaki hayatımızda kimleri sevdiğimiz ya da sevmediğimiz son derece büyük bir önem arz etmektedir. Zira hadisimizden açıkça anlaşıldığı üzere, kişi dünyada kimi severse, kiminle olmaktan hoşlanıyorsa, her ne şekilde olursa olsun kimi destekliyorsa, ahirette de onunla olacaktır. Dünyadayken iyi insanları sevip, onlara özenip, onlar gibi olmaya çalışan, ahirette onlarla beraber olacaktır.
Rabbimiz Teala bir ayeti kerimede şöyle buyuruyor: ” kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse, işte onlar Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunup nimetlendirdiği peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraber olacaklardır. Onlar ne güzel arkadaşlardır. ( Nisa; 69) Bunlar ne güzel, ne büyük müjdelerdir. O müjdeler Hz Enes ve diğer sahabiler de olduğu gibi yüreğimizi hoplatmalı, bizi coşturup sevindirmeli ve heyecanla Allah’a kulluk etme gayreti içerisine sokmalıdır.
Öbür tarafta kötüleri seven, onlar gibi olmaya özenen, onların yolundan giden, Allah’ın emirlerini umursamayıp haramlara tereddütsüz dalan, sadece dünyayı arzulayan, ahirete dair bir arzusu ve kaygısı bulunmayan kimselerin ise, nasıl ki dünyada günahkarlar ve şeytanlar arkadaşları, dostları olmuşsa, ahirette yine onlarla beraber, onların bulundukları yerde- Allah korusun – cehennemde bulunacaklardır.
Şu halde, dünyaya geliş amacını bilen,ahirete, Cennet ve Cehenneme imanı olan kişiler olarak sevgimizi, Allah’a ve Resulüne ve onların yolundan gidenlere tahsis etme/özel kılma hususunda çok hassas davranmalı, dikkat etmeliyiz. Bunun yanında, Allah’a ve Rasulüne, Kur’an’a ve müslümanlara açıkça düşmanlık besleyen, her fırsatta milli ve manevi değerlerimize saldıranlara da buğuz etmek, gerektiği şekilde düşmanlık etmek de Müslüman olmamızın bir gereğidir.
İslam kelime olarak selam ve barış anlamına, müslüman’da barışık kimse anlamına gelmekle beraber, bilinçli bir şekilde İslam düşmanlığı yapanlara karşı da dostmuş gibi davranma lüksümüz yoktur. Rabbimiz Teala ayeti kerimelerinde şöyle buyurur; “Muhammed Allah’ın elçisidir. O’nunla beraber olanlar kafirlere karşı sert, kendi aralarında ise merhametlidirler. ( Fetih; 29)
“Müminlerin erkekleri de, kadınları da birbirlerinin velileridir, dostlarıdırlar. İyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar. (Tevbe; 71)
Yine bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; “Kim Allah için sever, Allah için buğz eder, Allah için ihtiyaç sahiplerine verir, Allahi için kötülüklerden alıkoyarsa, işte onun imanı kemal’e ermiştir. (Ebu Davud; 4681)
İmanın olgun hale gelmesi kişinin tam bir mümin tam bir Müslüman olabilmesi için layık olanı sevmenin yanında müstehak olana boğaz etmenin de ne kadar önemli olduğunu gösteriyor bize bu hadisi şerif.
Aynı zamanda bu hadisi şerif sevgimizi ve buğzumuzu nasıl kullanacağımızın, paramızı nasıl kullanacağımızdan daha önemli olduğunu gösteriyor bize. Her güzellik Allah’tan istenir ve istenmelidir. Her türlü kötülükten de Allah’a sığıınılır ve sığınılmalıdır. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Davut Aleyhisselam’ın şöyle dua ettiğini bize haber veriyor ve aynı şekilde Bizim de dua etmemizi istiyor. ” Allah’ım senden sevgini seni sevenlerin sevgisini ve sevgine ulaştıracak ameller işlemeyi istiyorum. Allah’ım sevgini bana canımdan ailemden ve sıcak günde soğuk sudan daha sevimli kıl. amin ( Tirmizi ; 27 /14 91)
Davut Aleyhisselam’ın bu duasına bizler de katılarak amin diyor ve bizlere de sevgisini lutfetmesini Yüce Mevladan niyaz ediyoruz.
Halil İbrahim Sabırlı
İlçe Müftüsü
Yorumlar kapalı.