Bu Büyük Potansiyeli Değerlendireceğiz
Vali Erdoğan Bektaş; “Bizim her konuda seçeneklerimiz, potansiyelimiz, imkanlarımız var.”
Kastamonu Şeker Fabrikasının 49. Pancar işletme kampanyasının açılışı Vali Erdoğan Bektaş’ın katılımıyla gerçekleşti.
Kastamonu Valiliği / Yapılan açılış programını Vali Erdoğan Bektaş, Vali Yardımcısı Ömer Faruk Ateş, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Seyit Aydın, Şeker Fabrikası Müdürü Orhan Bahtiyar, Şeker İş Sendikası Başkanı Ali Cufadaroğlu, Kurum amirlerinin yanı sıra şeker fabrikası çalışanları katıldı.
Bu anlamlı günde Çiftçilerimiz, alın teriyle topraklarına ektikleri pancar tohumları, bugün ülke ekonomisine katkı sağlamak ve kıymetli bir besin maddesi olmak üzere Kastamonu Şeker fabrikasında işlenmek üzere giriyor ve sonuçta bu kampanya açılışının haklı gururunu yaşıyor.
Şeker Fabrikası Müdürü Orhan Bahtiyar konuşmasında; “2011 yılında fabrikamıza bağlı 7 bölge şefliğinde, 234 adet köy de, 5317 çiftçi marifetiyle 66.300 dekar alanda pancar üretimi yapılmıştır. Bu kampanya döneminde toplam 280.000 ton şeker pancarı işlenerek 39.000 ton kristal şeker,71.000 ton yaş pancar posası, 11.000 ton melas üretimi planlanmaktadır. Çiftçiye ödenecek pancar bedeli yaklaşık 34 milyon tl dir.
Fabrikamızın hedef pancar işleme kapasitesi 3700 ton/gün olup pancar işlemeye 26 Eylül 2011 tarihinde başlanacaktır. Kampanyamız tahminen 75 gün sürecektir.
Fabrikamızda geçen yıl uygulamaya başladığımız araç bazında otomatik polar şeker varlığı tespiti uygulamasına bu yılda devam edilecektir. Bu uygulama ile her aracın polar şeker varlığı otomatik sistemlerle tespit edilerek çiftçi bazında çok daha gerçekçi polar şeker değerlendirmesi yapılacak ve olası hak kaymalarının önüne geçilecektir. Bilindiği üzere 16 polar şeker varlığının üzerindeki pancarlara prim uygulaması yapılmaktadır. Yani polar şeker varlığı yüksek pancarın fiyatı da yüksek olmaktadır” dedi.
Vali Erdoğan Bektaş konuşmasında; Bugün Kastamonu şeker fabrikasının en önemli günü ve kampanya açılışında bir aradayız. Bizim kendir fabrikamız vardı çalışıyordu bir zamanlar, Seka kâğıt fabrikamız vardı çalışıyordu, süt fabrikamız vardı çalışıyordu, et kombinamız vardı çalışıyordu, şeker fabrikamız vardı var hali çalışıyor peki bütün bu fabrikalarımız varken ve çalışıyorken Kastamonu bir vilayet olarak biz Kastamonu’da oturuyoruz ben Kastamonu Valisiyim siz Kastamonu’da şeker pancarı yetiştiriyorsunuz çiftçisiniz, üreticisiniz, fabrikada yöneticisiniz, değişik kurumlarda yöneticisiniz, Kastamonu açısından olaya bakmak zorundayız. Kastamonu’da süt fabrikası ve et kombinası varken Kastamonu’da hayvancılık çok iyi bir düzeydeydi. Kastamonu da bir kendir ve Seka işletmesi varken tesisler özelleştirilince neden bu sektörler yok oluyor bu nedeni bulmamız lazım neden ben Kastamonu’ya hayvancılığımızla süt fabrikası lazım diyorum, neden bize hala et kombinası lazım diyorum, neden hala biz ekonomide, tarımda yol alamıyoruz vardı bir zamanlar bu tesislere destek vardı hep çalışıyordu peki niye Kastamonu ekonomisi gelişmedi son yılların yine güncel konusu Bölge Müdürlükleri, işte şuraya verildi buraya verildi burada bizim bir sürü Bölge Müdürlüğümüz var, peki ekonomide mi geliştik, bir sanayi şehri mi olduk, bir üniversite şehri mi olduk, bir turizm şehrimi olduk bunlar hep var ve vardı bunlar bir işe yaradı mı Kastamonu’muz bu soruyu sormak zorunda. Bu hesabı doğru çıkaramasak demek ki gittiğimiz yol yol değildir. Bu bize bazı şeyleri öğretmiyor mu arkadaşlar. Şehrin öz varlıkları vardır, potansiyeli vardır siz bu potansiyelin hakkını verdiğinizde o şehrin önünde kimse duramaz, bugün Taşköprü sarımsağının önüne kim durabiliyor. Çin sarımsağı geldi gitti ne oldu, yine problem oluşturmuyor. Fabrika Müdürümüz söyledi bu sene 66 bin dönüm pancar ekilişimiz var. Bu ne demek, bu şu demek 250 bin birinci sınıf sulanabilir arazimiz var en azından. Peki biz şeker pancarı yetiştirdiğimiz arazilerde başka ne yetiştiremeyiz. Şeker pancarı yetişen yerde arazi birinci sınıf, güneş var su var, sezon var her şeyi yetiştirebiliriz. Biz özelleştirmeye karşı çıkarken şunu söylüyorum. Bize Bölge Müdürlükleri kurulsun derken şunu söylüyoruz biz güvenli limanlar arıyoruz, güvenli limanlar insanları uyuşturur. Azcık güvensiz limanlarda risk almaya, girişime, girişimciliğe başlamayı da düşünmeliyiz. Bizi berki bu güvenli limanlar Kastamonu’nun geç kalmışlığının, gelişmemişliğinin sebebi sahip olduğumuz bu güvenli limanlardır. Burada iyi düşünmek zorundayız. Bizim öz varlığımız 250 bin dekar sulanabilecek birinci sınıf arazi ise bu arazi de hesabımızı kitabımızı yaparız pancar karlı ise pancar yetiştiririz, mısır karlıysa mısır yetiştirin, patates karlı ise patates yetiştiririz. Önemli olan biz ve bu arazi var mıyız varız. Fabrika Müdürümüze sordum dedim ki, özelleştirilmesi halinde bizim fabrikanın kapanma ihtimali var mıdır. Dediler ki işin içinden gelen ömrünü bu işe vermiş arkadaşımız. Çiftçi davranışlarına bağlı olarak eğer satılırsa alıcı karar verecek. Eğer çiftçi fabrikayı beslemeye devam edecekse fabrika yaşayacak. Çiftçi fabrikayı beslemeye nasıl devam edecek, çiftçi oturup hesap yapacak arkadaşlar, patates ekerse ne kazanacağını hesap edecek, pancar ekerse ne kazanacağını hesap edecek, mısır ekerse ne kazanacağını hesap edecek. Bu hesabı sizler yapmazsanız sizin adınıza biz yaptığımızda olmuyor doğru sonuca varamıyoruz. Biz size getiriyoruz süt fabrikası kuruyoruz fabrika kapanıyor niye biri bunu devam ettiremiyor. Madem burada bir süt fabrikasını kurtaracak kadar süt varlığı var neden biri o fabrikayı işletmiyor. Para kazanmak mı istemiyor hayır arkadaşlar esas olan biziz. Bizim potansiyellerimizdir, bizim arazi varlığımızdır, bizim üretim gücümüzdür ama her birimiz bir güvenli limana bir sığınaklı ortama atma derdinde olursak hiç kimse gelişme beklemesin. Evet kısaca düşüncelerimi bu şekilde ifade etmek, çeşitli sektörlere, 9 aydır ben Kastamonu’dayım. Kastamonu potansiyeli gerçekten çok şehirde yok. Bakın Türkiye’de İnegöl Mobilyası bir markadır ve İnegöl Türkiye’nin hatta dünyanın mobilya üretim merkezi olmayı başarmış yürüyen bir şehirdir. Ben İnegöllü mobilyacıları bizim ahşap fuarımıza çağırdım. Bana ne dediler biliyor musunuz? Dediler ki Kastamonu’nun İnegöl’den başarılı olmak için fazlası var eksiği yok dediler. Arkadaşlar biz şuan çok büyük bir potansiyel üzerinde oturuyoruz. Bu potansiyeli değerlendireceğiz başka yolu yok. Onun bunun arkasına sığınmaya gerek yok. Fabrika özelleştirilir veya özelleştirilmez özelleşse bile fabrikayı ayakta tutmak için elimizden geleni yapacağız. Sizin ve bizim sendikanın bütün görevi bu. Biz çaresiz değiliz özelleşmesi halinde Bizim seçeneklerimiz, potansiyelimiz, bizim imkanlarımız var. Biraz hayata başımızı güvenli limanlardan çıkarıp bakmayı öğrenmeliyiz diyor hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Programın devamında açılışa geçilerek, pancar arabalarını ilk üç sırada olarak getiren vatandaşlara Vali Erdoğan Bektaş hediyesi takdim edildi ve pancar dolu kamyonların fabrikaya girişinden itibaren şekere dönüştürülebilmesi için geçilen aşamalar Vali Erdoğan Bektaş’a yetkililer tarafından Fabrikayı gezdirilerek anlatımda bulunarak, makinelerin özellikleri hakkında bilgiler verdiler.
Yorumlar kapalı.