Erdoğan ve Essebsi`nin açıklamaları öncesinde, Türkiye ile Tunus arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya Türkiye adına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Tunus adına da Geçici Hükümetin Dışişleri Bakanı Muhammed Mouradi Kefıl imza koydu. Bu arada yine açıklama öncesinde, Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin Sfax Fahri Başkonsolosu Tarık Şerif`e Türk bayrağı ve resmi mührü teslim etti.
|
TUNUSLULAR KÖYÜ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yasemin Devrimi`ni bizzat yaşamış, yakından takip etmiş dost ve kardeş Tunus`un medyasını takip ettiğini, uluslararası basının da süreci yakından takip ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Ardından Arap Baharı esmeye başladı. Arap Baharı`nın oluşması, Mısır, Yemen, Libya, Bahreyn, Suriye`de kendini gösterdi. Gönlümüz, arzumuz hep şudur; devrimler kanla olmasın, insanlar öldürülerek olmasın. Devrimler, düşüncelerin, fikirlerin ideallerin sandıktan yansıması suretiyle milletlerin iradesiyle gerçekleşsin. Tunus ve Mısır`da bu büyük ölçüde görüldü diyebiliriz. Şimdi bütün arzumuz, 23 Ekim`de sandığa gidecek olan Tunuslu kardeşlerimizin oluşturacağı kurucu meclisle birlikte gerçek bir demokrasiye geçiş dönemi olur.“
“Gerçek demokraside halkın iradesi vardır, gerçek demokraside halkın iradesine, düşüncesine saygı vardır ama bunun suiistimali olmamalıdır“ diyen Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orada oyunlara asla gidilmemeli, gerçek demokrasi sandıklardan gerçek olarak yansımalı. Tunuslu kardeşlerim bu iradelerini 23 Ekim`de ortaya koyacaklardır ve 2011 yılı öyle zannediyorum ki Tunus`ta bir seçimler yılı olacaktır. Gerek Anayasa ile ilgili yapılacak bir referandum, gerek parlamento seçimlerine yönelik yapılacak seçimler, bir seçimler yılını gerektirmektedir. Tüm bunların yanında hepsinden önemlisi Tunus, şunu ispat edecektir; İslam ile demokrasi yan yana olabilir.
Türkiye halkının yüzde 99`u Müslüman olan bir ülke, biz rahatlıkla bunu yapabiliyoruz, bir sıkıntımız yok. Oldu ve oluyor, demek ki olabilir. Farklı yaklaşımlar ortaya koymak suretiyle bunun önünü kesmeye gerek yok. En geniş manada müşavere, istişare, halkın iradesini ortaya koyması olacaktır. Sadece belirli seçkinlerin yapmış olduğu müşavere ile müşavere gerçekleşir diye bir kaide yok veyahutta yöneticilerin yapmış olduğu istişare ile müşavere olur diyemeyiz. O da olacak, o da olacak. Ancak en genişi milletin iradesinin tecelli ettiği müşaveredir. Bu süreç inanıyorum ki Tunus`u çok daha güçlü kılacaktır.“
Tunus`un çektiği sıkıntıları büyük ölçüde olmasa da kısmen bildiğini ifade eden Erdoğan, “Ama Tunus ile Türkiye veya Tunuslu ile Türk, adeta iç içedir. Çünkü aramızda kan bağı vardır. Öyle ki bizim Kastamonu ilimizde Tunuslular köyü var. Bunun oluşmasının en önemli sebebi, aramızdaki bağların gücünden geliyor. Aramızda şu an 1 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi var. Bu yeterli mi? Değil. Bunu tabii yeterli hale getirecek adımları inşallah atacağız“ şeklinde konuştu.
|
Yorumlar kapalı.