ELEKTRİK PİYASASI ANALİZİ
Türkiye, 1980’li yılların başından beri sürdürülen “Enerji Sektörü Reformu” kapsamında, elektrik piyasasında serbestleşmeyi öngören bir sürecin içerisinde bulunmaktadır. Elektrik piyasasına özel sektörün katılımını sağlayan hukuki düzenlemeler ile, elektrikte tekel durumundaki kamu şirketi olan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), bu reform çerçevesinde, 1993 yılında elektriğin üretimi ve iletimi faaliyetlerini yürütmek üzere Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş. (TEAŞ) ve elektriğin dağıtımı faaliyetlerini yürütmek üzere Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) olarak yapılandırılmıştır. Daha sonra 2001 yılında TEAŞ’da da faaliyet ayrıştırması yapılmıştır.
Diğer elektrik piyasalarında özel sektörün katılımına ilişkin uygulamalardan sağlanan deneyim ve gelişmeler, Avrupa Birliğine üyelik hedefi ile birleştirilmiş ve bunun sonucunda Türkiye, Avrupa Birliği müktesebatı ile uyumlu olarak elektrik piyasasında tam serbestleşmeye karar vermiştir. Bu kapsamda, serbest elektrik piyasasının hukuki çerçevesini belirleyen, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (Kanun) 3 Mart 2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun hükümleri çerçevesinde, elektriğin üretimi, iletimi ve toptan satışı faaliyetlerini yürüten TEAŞ’ın faaliyet ayrıştırması gerçekleştirilmiş, bu ayrıştırma çerçevesinde elektriğin üretimi faaliyetini gerçekleştirmek üzere Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ), iletim faaliyetini gerçekleştirmek üzere Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) ve toptan satış faaliyetini gerçekleştirmek üzere Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) olmak üzere üç kamu iktisadi teşekkülü kurulmuştur. Böylece elektriğin üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti faaliyetlerinin, hukuki veya hesap ayrıştırması yoluyla birbirinden ayrılması sağlanmıştır.
Kanunla tanımlanan hukuki çerçeve ile elektrik arzındaki tekelci yapı kaldırılarak, EPDK’nın düzenleme ve denetimi altında, elektrik piyasasında iletim faaliyeti dışındaki faaliyetlerin rekabete açılması ve doğal tekellerin EPDK tarafından düzenlenmesi amaçlanmıştır. Kanunun amaçladığı piyasa yapısının oluşturulması için, elektrik dağıtım ve üretim varlıklarının özelleştirilmesi de reformun destekleyici bir unsuru olarak tasarlanmış ve bu konuda ilgili Kanun çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı görevlendirilmiştir.
İçinde bulunulan sürecin nihai hedefi, serbest piyasa ilkeleri çerçevesinde, rekabetçi, istikrarlı, mali açıdan güvenilir ve eşit taraflar arasında ayrım gözetilmeyen, şeffaf bir elektrik piyasasının oluşturulmasıdır. Bu hedefe ulaşılması, bir taraftan kamu hazinesine ilave yükler getirilmeksizin arz güvenliğinin sağlanmasına, diğer taraftan tüketicilerin daha kaliteli ve daha az maliyetle elektrik enerjisi temin etmelerine hizmet edecektir.
Kanunla tanımlanan yeni hukuki çerçeve, Avrupa Birliğinin elektrik piyasasına yönelik müktesebatı ile büyük ölçüde uyumludur. Piyasa, piyasaya girişte eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin, objektif kriterlerin uygulandığı rekabetçi bir piyasadır. Geçiş dönemi sonrasında uygulanmaya başlanacak gerçek maliyetlerin yansıtılması, çapraz sübvansiyonun yasaklanması ve çoklu tarife uygulanması, elektrik piyasasının diğer önemli unsurlarıdır.
Kanun, piyasadaki arz-talep dengesizliklerinin piyasa katılımcılarının sunduğu tekliflerin kabul edilmesi suretiyle giderilerek uzlaştırılacağı bir dengeleme piyasası ile bütünlenen bir ikili anlaşmalar piyasasını esas almaktadır. Bu mekanizmaya 1 Ağustos 2006 tarihi itibarıyla işlerlik kazandırılmıştır. O tarihten itibaren fiyatlar piyasada belirlenmektedir. 8 aylık uygulama sonuçları fiyatların artma eğiliminde olduğunu göstermektedir. İkili anlaşmalar piyasası genişledikçe ve derinleştikçe, elektrik piyasasında rekabetten beklenen faydalara ulaşılması mümkün olacaktır. Kaynak: Epdk Saygılarımla, Şakir GÜRLÜK, SM.Mali Müşavir
Yorumlar kapalı.