Geçen hafta elde olmayan sebeplerden, gerçekleşmesi kaçınılmaz olan bir halden ve sonrasında da şehir dışına yapılan bir yolculuktan dolayı yazılarımızı gönderemedik, kusurumuza bakmayın. Kaldığımız yerden devam edelim. Meşhur olayın üzerinden neredeyse on gün geçti. Ortaya yeni yeni bulgular, yeni yeni iddialar çıktı. Ama bizim için önem arzeden ve üzerinde durmamız gereken asıl konu; bu olay bahane edilerek Alemlere Rahmet Efendimiz’e yapılan hakaretlerin daha da artarak ve yaygınlaştırılarak devam etmesi…
Onlar, o alay ve hakaret edenler tıynetlerinin gereğini yerine getiriyorlar. Yüce Kitabımız Kur’an’da Peygamberimize hitaben “Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi.” (Enbiya:41) buyurulmuş ve yine diğer ayetlerde “Onlar, gelen peygamberi mutlaka alaya alırlardı.” (Hicr:11), “Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir peygamberle mutlaka alay ediyorlardı.” (Yasin:30) buyurulmuştur. Geçtiğimiz kısa süre içerisinde gördük ki, Allah Azze ve Celle tuzak kuranların tuzaklarını boşa çıkaracaktır.
Müslüman mahallesinde salyangoz satanlar misali güzel ülkemizde bu rezilliğe ortak olan, fikir özgürlüğü adı altında kahir ekseriyeti müslümanlardan oluşan toplumumuzda dine ve peygambere hakareti normal addeden bazı haddini bilmezler çıktı ve çıkacaktır. Bunlar için İslama ve Müslümanlara vurabilmek adına her yol mübahtır ve kullanılır. Bizim anlamadığımız, anlamakta zorlandığımız konu ise kendisini müslüman olarak tanımlayan bazı kişi ve grupların da bu kampanyaya dahil olması.
Mevcut iktidara darbe vurabilmek maksadıyla önüne gelen her fırsatı kullanmaya çalışan bu omurgasızlar, Paris’teki saldırıları kınamak bahanesiyle edilen hakaretleri ve yapılan saldırıları sahiplenmekte hiçbir beis görmüyorlar ve anlaşılan o ki görmeyecekler de… Düne kadar İslamı referans aldıklarını zannettiğimiz bazıları, hiç utanmadan bu haysiyet ve şeref yoksunu din düşmanlarının yanında yer alabiliyor ve hala müntesiplerinin yüzlerine baka baka yalan söylemeye, iftiralar etmeye devam ediyorlar. Bir yandan da dayak atan kendisi olduğu halde “yetişin beni dövüyorlar” diye bağıran yahudi misali feveran ediyorlar. Ama samimi müslümanlar inşaallah çok yakında bunlar gibilerinin gerçek yüzlerini göreceklerdir Allahu ağlem…
Dünyanın her yanında ve ülkemizde bu çirkin saldırıları lanetlemek adına gösteriler düzenleyen, Fransız elçiliklerine yürümek isteyen, bir çok İslam ülkesinde de çatışmalar ve can kayıplarıyla sonuçlanan eylemlere imza atan kardeşlerimiz keşke şunu da düşünseler: Adem aleyhisselamdan beri gönderilen bütün elçilerle alay edildiğini Kitabımız bize bildiriyor. Ama alay edenlerin ellerine malzemeyi acaba kim veriyor?
Yalan yanlış anlatılan binlerce peygamber kıssası, doğruluğu ve kaynağı sorgulanmayan, masumane amacı peygamberi yüceltmek olan ama yüceltelim derken belki de farkında olmadan Peygambere zarar veren mevzu rivayetler, ve bazı din tüccarlarının kendilerine imtiyaz kazandırabilmek adına uydurdukları insanüstü hikayeler, bizlerin budin düşmanlarına kendi elimizle verdiğimiz ikramlar gibi görünüyor. Din düşmanı diyoruz dikkat ettiyseniz. Çünkü bu malum dergi ve benzerleri sadece islama değil, siyonist yahudiler haricindeki hemen tüm inanç sistemlerine saldırıyorlar ve kullandıkları malzemeyi de maalesef bu inançların mensubu olan insanlar vasıtasıyla elde ediyorlar.
“De ki: Ben de sizin gibi insanım. Şu farkla ki, ilahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyolundu.” (Kehf:110) ayetini bir kenara bırakıp, Peygamberimizi Allah’ın tanımladığının dışında insanüstü bir varlık olarak olarak görmeye devam edildiği sürece bunlar da olacaktır. Elin gavurunun yaptığı hakaretten önce Allah’a ve Peygamberine iftira atan içimizdeki beyinsizlere bakmamız gerekir diye düşünüyorum.
Hz. Musa’nın Rabb’imize sorduğu masum soruyla bitirelim: “İçimizden birtakımbeyinsizlerin işlediği (günah) yüzünden hepimizi helak edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir.” (A’raf:155) Selam ve dua ile…
Yorumlar kapalı.